Yaptım Oldu Galiba Sanırsam Belkide

Enes ÇINAR

Uzun zamandır dikkatimi çeker olmaya başlayan bir konunun farkına vardığımı farkettim. Basit gibi duran bir mesele oysa; fakat bir o kadar önemli.

Geçenlerde küçük bir derneğin küçük bir kermesine denk geldim, eski ve küçük bir medrese avlusunda. Pek adetim değildir de aslında. Denk geldi işte. 

Küçük bir dernek, olanaksızlıkları içerisinde bir çaba gösteriyorlar. Geneli, kermeslerin ana ürünü olan ev yapımı pasta ve börek sıcak altında insanı zorlar; fakat limonata ilaç gelir. 

Küçük bir derneğin iki masadan oluşan standında bembeyaz tertemiz örtüler masaların üzerinde, kadınlar ellerine doktor eldiveni takmışlar, tüm tepsilerde streç kaplanmış, Tente bembeyaz ve tertemiz, hava sıcak olmasına rağmen altında insan bunalmıyor.

İşte farkına vardığım şey buydu: Paragrafa kurallara uymayan bir yerden başlamak gibi de değil. Bizim Taraklı'mızda yapılan bir kermes aklıma geldi. Taraklı Ajans'ı açtım, arşivde arattım; masmavi çadırın (branda) parladığı resimi buldum, aklımda nasıl kalmışsa. Yiyecek bölümünde ellerde eldivenler; ne güzel. Ama o branda... Ah yok mu o branda ve brandayı tutan tahtalar; kim bilir ne toz vardır; -Ankara Caddesi'nde o vakit bulunan tozdan az olduğu kesin.- birden astım gibi hissettim kendimi, o an telefonumun ekranında gördüğüm fotoğraflar nefes alışımı zorlaştırmaya başladı; harman yerinde savrulan sap saman arasında gibi, astım hastası gibi. Sonra kaçtım oradan.

***

Şimdi ara sıra eski gazete kupürlerine rastlıyorum internette. Bir site, bu kupürleri toplayıp yayınlıyor. Bazen de eski reklâm ve TRT'nin eski yayınlarını izliyorum. 

Eyvah eyvah... Zamanında Jön Türkler vardı ya hani; Fransa'ya okumaya gittiler, başka başka şeylerle geldiler. Topluma uymayan âdetleri, töreleri aldılar getirdiler ya... Onlar gibi...

Haberden anlamayan adamlar birilerinden destek almışlar, gördükleri kadarıyla bir şeyler yapmaya çalışmışlar, becerememişler. 

Radyo ve Televizyonlar da ilk kurulduklarında, adam bulamamışlar ve aynı sebeplerle Türkiye'de basının ve medyanın gelişimine zaman açısından köstek olmuşlar.

***

Medya ve kermes arasındaki ilişki bu işte. İşi gerçekten bilen insanlar yerine, yaparım deyip yapamayanlara yaptırmak ne acı.

*** *** ***

Gezi Parkı olayları arkasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çevirdiği işlerden kimsenin haberi yok. Adamlar bir yeni metro hattı açmışlar, bir tanesini de uzatmışlar, bu ikisini birleştirmişler. Aksaray'dan Başakşehir'e metro yapmışlar. Uyan Türkiye.