Hak Bildiğin Yola, Yalnız Git

M. Ali ÇINAR

Değerli Dostlarım,

İnsan olmanın yeryüzünde bir anlamı var. Sürü olmak, Ya da olmamak. Sürü olmaktan kurtul. İnsan olmanın tadını çıkar. Mutlu bir yaşam sürmek istiyorsan, hak bildiğin yola yalnız olsan da git. Yalandan yanlıştan uzak dur. Üç kuruşluk menfaatlere boyun eğme, eğik kalırsın. Geçici bir dünyada yaşadığını ve bütün hayatının hesabını Allah’a vereceğini unutma. Birey olmaya aday olma. Şahsiyet ol. Kusurlu olabiliriz, ancak kasıtlı asla, Gururlu olmak bize yakışmaz. Gurur ve kibir şeytandandır. İnsana onur yakışır. Onurlu olmak, onurlu yaşamak insan olmanın en yüksek derecesidir. Yanlışa karşı koymaktan korkma, Yanlış yapmaktan kork.
 
Şu Hadisi şerifi söylemeden geçemeyeceğim.

“Bir kötülük görürsen, önce elinle yok et, buna gücün yetmiyorsa, dilinle men et, buna da gücün yetmiyorsa, kalbin ile buğuz et” bu da imanın en zayıf durumudur.

Değerli dostlarım. “Kıl beşini tut işini “ kimin söylediği belli olmayan bu sözü öce kendi dünyamızdan bir çıkaralım. Müslüman Türk Milleti bu hale nasıl düşürüldü. O asil bir Milletin bu kadar sefil hale getirilişinin planları acaba ne zaman yapıldı. Zilletten gurur duyar hale geldik. Herkes benden olmasın, beni karıştırma, Olmaz böyle bir şey. Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça o toplum yok olmaya mahkûmdur. Ortada hakemlik yapmaya gelmedik dünyaya. Mutlaka bir taraf olmak durumundayız. Ya hakkın hakikatin tarafı olur kurtulursun. Yada yanlışa ses çıkarmaz mahvolursun.

Bir Ayeti kerime (rad 11)”Bir topluluk kendini değiştirmedikçe Allah o toplumu değiştirmez.”

Hadis “Neye layıksanız, öyle idare edilirsiniz.”

Mehmet Akif (rh) Kadermiş öylemi hâşâ, değil bu söz doğru, Belanı istedin Allah verdi, doğrusu bu.

Evet değerli dostlarım, bizler önce hesabımızı, Allaha verecek şekilde düşünürsek, mutluluğun ilk adımını atmış oluruz. O zaman birçok korkuyu üzerinden atarsın. Hâkim olan yanlış güçler kendiliğinden kaybolur.
Zilzal Suresi.”Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa, onun karşılığını görecektir,

Kim de zerre kadar bir kötülük işlediyse, onun da karşılığını görecektir”.

İyi ki Varsın Ahir’et.

 Bakın değerli dostlar, şimdi rahmetli, o büyük insan, Mehmet Akif Ersoy’un, Bir dört lüğü ile konuyu bağlamak istiyorum.

 Camide ki Vaazından bir bölüm.(safahat)

”Neden uhuvviyyetin böyle münhasır namaza,
Çıkınca avluya, niye herkes boğaz boğaza,
Yıkılsa arşı hilafet, tıkılsa kabre vatan,
Vazifesinde değil, çünkü hepsi Allah’tan,

Ne Hükmü var ki, esasen şu yalancı dünyanın,
Ölünce yan gelecek cennetinde Mevla’nın,
Fena kuruntu değil, sorulacak olursa bana,
Cehennem kabul ederse, ne mutlu amca sana”.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum…