Nakkaş
Yağız delikanlı düne gelir hoyratça
Bakışlarında hüzün entarisi giyinir çıplak darmadağınık
Sorgusuz başına buyruk adımları
Koşar bazen sere serpe
Ertesinden yarına
Şehrime doğan her gün bir ötekisine selam verir gizliden
Boşanır duygu çemberinde dili zehir zemberek
Kapanır demir kapıların ardına
İşte yine kopan fırtınaların koynunda uykuda
Sararmış kirpikleri tenine yapışık aklına ziyan
Masalların Anka kuşu olur duygusallığı
Aza kanaatiyle dolu dizgin mızrak atışında
Şuurunu damıtır bitişiğin merdivenlerinde
Bir anı felsefesinde kimliğini sorgular
Kelimelerin esir düşmüş öznelerinde
Kimi dargın körelmiş duygularında
Kimi hüznün koynunda uykuda
Ey nakkaş,
Dik bedenimde kaybettiğim sevdayı geriye
Dağıt arala kirlerin yamalarını ilmek ilmek
Sabrı göresim geldi diken üstündeki halini
Artık yarınlarımı ekle bir ucundan ömrüme
kuzeyin batısında doğdum bir ertesi güne
#