Dünya ve Ahiret
“Ölüm sarhoşluğu geldiğinde, işte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir denir”. Kaf 19,
“And olsun sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık, bugün artık gözün keskindir denir” Kaf 22.
“Her canlı ölümü tadacaktır. Bir deneme olarak hayırla da, şerle de sizi imtihan ederiz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz.” Enbiya 35.
"Dünya ahiretin tarlasıdır, ne ekersen onu biçersin".Hadis'i Şerif
“Mal sahibi mülk sahibi, nerde bunun ilk sahibi.
Malda yalan mülkte yalan, var birazda sen oyalan.” Yunus.
“Şunların çoktu malları, bakın nice olmuş halleri, yakasız bir gömlek giymiş, onunda yoktur yenleri”.Yunus.
“Ana rahminden geldik dünya denilen şu pazara,
Sonunda bir kefenle bizi gönderdiler mezara.” Sözler.
Dünyasına, dünyasına, Dünyasına doymayanın dün gittim yasına...
Değerli Dostlar,
İnsanda ahiret inancının olması, dünya hayatının saadetini artırır. Bu durumda öncelikle her işin karşılığının olduğu inancı, insanoğluna bir çeki düzen sağlar. Yani kişileri, yaptıkları işlerin hesabını verecekleri bir güne hazırlar. Böylece ahiret inancının olması, insanı dünya hayatın da, daha doğru ve daha dikkatli olmasını sağlar. Böyle bir inanç, hayatın amacına ve var oluş gayesine daha da bir anlam katar. Çünkü İslam akli özgürlükleri, hissi körlüğe mahkûm eden bir din değildir. Kısacası İslam ca yaşamak insanca yaşamanın ta kendisidir. Rahmetli Aliizzetbegoviç İslam’ın tarifini şöyle yapmıştır. “İslam Yeryüzünde ki, bütün güzelliklerinin diğer adıdır”. Öyleyse Müslüman da bu güzellikleri bütün dünyaya yaymak için mücadele eden insandır. Zulüm nereden gelirse gelsin, kime gelirse gelsin karşısında dik durabilendir Müslüman. Musa Peygamber Firavunun üzerine gittiğinde kimi kurtarmaya gitmişti? Kısacası yeryüzü nimetlerini bütün insanlığın hizmetine sunmak ve yararlandırmak isteyendir Müslüman. “kendisi için istediğini başkaları içinde istemeyen insan gerçek Mümin değildir” Hadisi şerif aslında her şeyi anlatıyor. “her ümmetin helak’ine bir şey sebep olmuştur, benim ümmetimin helak’i da mal ve servet yüzünden olacaktır” hadisini tekrar bir düşünce süzgecinden geçirelim. Malın yeri cep, imanın yeri kalp olmadıkça Müslüman olmamız mümkün değildir. Maalesef bu gün mal kalbe, iman cebe girmiştir. Allah muhafaza buyursun. Müslüman deyince akla, şahsiyetli ve onurlu kişi gelmelidir. Müslüman kendi kendini denetleyendir. Kimseye faydası olmasa da en azından zararı olmaz. Karakollar kalplere kurulmalıdır. İslam’dan uzaklaşan toplumlar, nefislerinin kölesi olup, sarhoşluk içinde yaşamaya mahkûm olurlar. Fikir semaları ters döndürülen bu kişiler de, ne geçen günü değerlendirebilecek, ne de yarın ki günü anlayabilecek düşünce yapısı kalır. Sadece gün sayar, zaman geçmiyor şikâyetini sık sık duyarsınız onlardan. Geçen zamandan da haberi olmaz. Geldiği yaşa da ne zaman ulaştığının bile farkında değildir. Ve ne çabuk geçti bu ömür derken de sıkıntıdan ne söylediğini bilecek durumda değildir. Ta ki ölüm sarhoşluğu gelip çatan a kadar.
“şeytan sizi Allah’la kandırmasın” ayeti kerimeyi de sık sık okumamız lazımdır.
En tehlikeli kandırma usulü de budur kanımca. Onun içinde İslam ilmi farzı ayın kabul etmiştir. Kur’an’ ı kerimde 550 nin üzerinde düşünmeyle ilgili ayet var. Bizde fazla düşünme kafayı bozarsın diyoruz. Sanki sağlam bir kafa varda!
“Müslüman cahil değildir, cahilse Müslüman değildir.”Aliizzetbegoviç.
“Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” ayet.
"Ardından bir daha güneş doğmayacak kapıdan içeri girmeden iyi düşün"…Ahi Naci
“Rabbim! Herkesin diriltileceği, mal ve oğulların fayda vermeyeceği, yalnız Allah’ın kötülükten korunmuş bir kalple çıkanların kurtulacakları o Gün, bizleri utandırma!”
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum…