Taraklı'nın Çöplüğü ile İlgili Mustafa İşcan Ne Yazdı....
***
"Oooomaaaz Mustafa Bey Olmaz"
16 Haziran 2015 tarihli " Taraklı'da Turizm Nasıl olacak" başlıklı yazımı okuyan ve yorumlama yapan bir kardeşimin yorumunu aşağıda bilgilerinize sunuyorum.
"Oooomaaaz mustafa bey olmaz genel mantık ne verebilirim olmadığı sürece ki ( Taraklıda böyle işte ) bir şey gelişmez geliştrilmez , gelişse de 3-5 kişi gelişir okur okutur. Bu arada bide senin gibiler çıkar ama yanında kimse kalmaz. Ttıpkı benim gibi. Birşeyler verdiğin sürece dostsun. Ama gel burada “Umumi bir menfaat var” dediğinde ya rakip çıkar, yada bunun “Bunda bi çıkarı olmasa bu kadar yırtınmazdı” deeer geçerler. Ama gitmezler ne zaman pesss edecek diye seyir terasında beklerler. Ne olursun pess etme yanında ve yarınında olabilmek için Taraklının bize ihtiyacı var. Malum mazlumede var ya bu düşüncede olmayanların bu gün olduğu gibi yarında isimleri unutulmuş nesilleri kesilmiş gibi unutulurlar ve işte o zaman giderler selam ve dua ile kardeşin"
16 Ekim 2014 tarihli " Taraklı'ya Neden Gelinmeli " yazımda ise aşağıda okuyacağınız gibi Taraklı'ya gelen yollar ve mesire yerlerindeki çöplerin durumu ve Taraklı'nın 2 Km dışında Taraklı'nın çöplüğünün yanması ile ilgili yazımda değinmiştim.
" Taraklı’ ya Geyve tarafından
geldiğinizde rampa çıkarken o çam ormanı dik dağları gördüğünüzde hayranlık
duyuyorsunuz. Hacıyakuplar mahallesini geçtikten sonra mola vermek için
bir çeşme görüyor ve arabanızı durdurup elinizi yüzünüzü yıkamak
istiyorsunuz. İndiğinizde yerlere atılmış poşetler ve çöp yığınları ile
karşılaşıyorsunuz. Olumsuz bir yüz ifadesi ile elinizi yüzünüzü
yıkadıktan sonra yola çıkıyorsunuz, devam ediyorsunuz fakat bu sefer de ne yol
kenarları çöplerle dolu. Halbuki siz “Sakin Şehir” unvanlı bir turistik
ilçeye gelmiştiniz. Bundan sonra geziniz olumlu değil olumsuz düşünce ile
başlıyor.
"Taraklı Termal su kaynağını geçtikten sonra birden sol tarafınızda
dumanlar ve ağır bir koku duyuyor ve alelacele o soluduğunuz çam kokusunun
yerinde duyduğunuz bu koku için arabanızın penceresini kapatıyorsunuz.
Gördüğünüz ise tam bir felaket. Dere kenarında vahşi depolanmış bir çöp
tepesi içten içe yanıyor. Arabanızı durdurup müdahil olmak
istiyorsunuz ACİL İTFAİYE’ yi arıyorsunuz, yangının ormanlık alana sıçraması
ihtimali sizi endişelendiriyor. Telefonun uçundaki kişiden aldığınız cevap: “Evet Beyefendi
biliyoruz, ama maalesef Belediye çöpleri böyle imha ediyor” cevabını alıyorsunuz.
Biraz daha dikkatlice dumanlara baktığınızda çöplükte dolaşan köpekleri
görüyorsunuz. Aç kalmış ve yiyecek bir şeyler arayan köpekleri. "
6 Ağustos 2015 tarihinde " Yazıklar olsun !!!" ve 27 Ağustos 2015 tarihinde ise " Az kalsın , ormana sıçrıyordu" haberlerini TARAKLI AJANS gazetemizden okuyorum.
Böyle olunca da yorum yazmış olan kardeşimin yazısında ifade ettiği gibi TARAKLI SEYİR YERİ Mİ" sorusu aklıma geliyor.
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" misali herkes Taraklıyı konuşuyor fakat ortada icraat yok. Fakat taşın altına elini koyan yok.
Yazdığım yazılara bakıyorum, ortalama okuyucu sayım 600 'lerde fakat yorum bir elin parmakları kadar da değil. Neden ! Kim neyi bekliyor ! Taraklı daha ne kadar kötü olabilir diye yazarsam "beğenmiyorsan gelmezsin" diyecek bazı dalkavuklar. Bekleyecekler ne zaman pes edip Taraklıyı pes edip gideceğimi.
Yerel Yönetime bakıyorum, , Bu kadar proje üreten bir kişi olarak ve Taraklının tanıtımı için fedakarlıkla bir şeyler yapmayan çalışan Taraklı Yerel Kültür Derneğinin sunmuş olduğu projelerin hangisine destek verdiniz. Hep aklınızda derneği muhalefet olarak düşünmek size ne kazandıracak. . 2014 yılında Taraklı'nın tanıtımı için cani siperhane çalışan başta dernek başkanı arkadaşımız Feyzi Çakmak ve çalışma arkadaşlarının emeklerini nasıl ödeyeceksiniz. Yapılanlara ne kadar daha sessiz kalıp seyretmeye devam edeceksiniz!
Slow City ve “Eden” ünvanları ile “Seyyah olup , şu alemi geziyorsunuz” . . helal hoş olsun diyeceğim fakat bu gezilerden Taraklı'ya ne kazandırdınız. . Taraklı'yı misafirlerinize gezdirirken rahatsız olmuyormusunuz!! Vicdanlarınız hiç sızlamıyor mu!!
Ankara caddesinden geçen çöp yüklü bir at arabası için yorumumda " At sahibine göre kişner " diye yazmıştım. Maalesef bu yazıma bazı sevgili büyüklerim alınmışlar. Onlardan özür diliyorum . Benim amacım kimseyi haşa at yerine koymak değildi. Fakat bu kadar da vurdum duymazlığa isyan etmiştim de ondan.
Eskilerden bir şarkı sözü aklıma geldi sevgili Taraklı'lı dostlarım. . Şarkıda şöyle söylüyordu " UYU YAVRUM UYU " UYUTAYIP SENİ " ŞARKILARLA TÜRKÜLERLE AVUTAYIM SENİ " hatırladınız mı !!!
DAHA GÜZEL BİR TARAKLIDA HEP BERABER YAŞAMAK ARZUSU İLE MUTLU KALIN. .
#