Değişim ve Gelişim
Bir toplumun gelişebilmesi için değişime ihtiyacı vardır. Değişebilmesi için gelişmeye engel olan engellerin tespit etmesi gerekir. Haliyle Programı hazırlayanlar başka, uygulayıcılar başka oluyor. Ancak program yapıcılar ile uygulayıcılar arasında diyaloğun sağlanabilmesi için denetleyiciler sorunları yerinde tespit ederek eksik olanları, ya da değişmesi gerekenleri program yapıcılara gün ve gün bildirmesi gerekir. Uygulayıcılar ile program yapıcılar arasında bir diyalog oluşturulur soğumadan çözümler aranır ve bulunursa hem değişime yol açılmış hem de gelişmeye yön vermiş olurlar.
‘’Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah o toplumu değiştirmez’’ (Rad Suresi 11. Ayet)
Değişmenin temel ilkelerinden biri de emaneti ehline vermekten geçer. ‘’Emaneti ehline verin ve ehli zikre sorun’’ (Nisa Suresi 58. Ayet) bizler kulaklarımızı ilme bilime ve dine tıkarsak yerimizde saymaya devam ederiz. Kendi kendimize verdiğimiz unvanlarla yerlerimize kurulur ve kurulmuş düzeni eksiksiz uygulamayı da başarı zannederiz. Yerimiz bozulmasında memleket ne olursa olsun dememeliyiz.
Dünyada değişmeyen tek şey değişimdir.
Değişim sadece kaportada ve boyada olmaması lazım… İç yapı donanımı olmadan dışta yapılan ve değişiklik yaptık zannedilenler le insan yaşamına bir katkınız olmadığı gibi başarıda elde edemezsiniz.
‘’bizim oğlan bina okur döner döner yine okur’’
Sonuç olarak diyebiliriz ki önce hür bir irade, hür bir düşünce, düşüncelerini sesli düşünebilen, düşüncelerini de bir değerlendirme ortamı oluşturan toplumlar gelişmenin yolunu çabucak bulur gelişir ve değişirler. Bunun aksi ise düşündüğünü söylemekten çekinir hale gelmiş yetişmiş nitelikli insanların sözüne kulak verebilecek kapıları kaparsanız sadece laf cambazlığı yaparak kendinizi ve geleceğinizi kalın duvarların içine hapsetmiş olursunuz. Olan topluma ve geleceğe olur. Üreten değil tüketen bir toplum olarak tırnağınızla dişinizle birikimlerinizi bir çırpıda üreten ülkelere postalarsınız.
Yapılması gerekenler yetişen neslimizi çağın sorunlarına cevap verebilecek bir şekilde yetiştirilmesi gerekir. Bunun içinde çağın ihtiyaçlarını belirleyen ve müfredatımızı ona göre hazırlayan bir yapıya bir an önce kavuşmamız gerekir. Gelişen toplumların değişim biçimleri gözlenerek, nerede eksik ya da yanlış yaptığımızı görerek doğru adımların atılması lazım. Bunu başarabilmemiz için emaneti ehil olanlara vermemiz gerekir. Bunların dışında yol arayanlar çözümden gittikçe uzaklaşır ve çözülmenin yolunu açmış olurlar...
Kalın sağlıcakla…