Şahsi Abideler
Efendim konumuz Memleketimizde yetişmiş, insanlara faydası olmuş insanlarımız. İşte konunun zoru da burası zaten. Çünkü ben bir Taraklı ’lı olarak hiç kimseye farklı bakamam, benim için en küçüğünden en büyüğüne hepside abideyi şahsiyettir. Neden mi böyle söylüyorum? Çünkü çocukluk yıllarını anneden babadan uzak yaşayan biri olarak Taraklı insanımızın kıymetini en iyi ben bilirim. “Her gönülde bir aslan yatar” derler ya işte o misal, memleketim insanının hepside aslan yürekli, yeri geldiğinde de yufka yüreklidir. Hani, şu daha çok siyah beyaz Türk filmlerinde olur dediğimiz türden bir hayat tarzı, bir yardım severlik, bir komşuluk, akrabalık ilişkisi vardır taraklı insanında. Hayat tarzı, gelenek ve görenekleri ve de yeniye açılırken eskisinden bir şey kaybetmeme konusunda çaba harcayan bir Taraklı, bana göre sizlerde takdir edersiniz ki Osmanlıdan kalma bir nevi içtimai örnektir nesillere.
İşte O bir çok insanın eşiğinden ayak bastığı, tarih kokan evleriyle ünlü hamam önü sokağından başlayalım mesela; Artık bacaların tütmediği, eşiklerinin ot bağladığı, kapı tokmaklarının küflendiği, içinde yaşayan insanlarının bir çoğunun alemi faniden alemi bakiye göç ettikleri ve bir çoğununda başka memleketlerde istikbal aradıkları kiremit damlı evleriyle müstesna bu sokakta, sokakla içi içe olan Yunus Paşa Camiinin kabristanı vardır. Hiç merak ettiniz mi orada yatanlar kimler. Başlarındaki sarıklı mezar taşları o kimselerin kimliklerini de bize en iyi şekilde tanıtıyor zaten. Sonra Hamit Çavuşun Kerimesi Rahmetli Huriye anne, kimdir bu kadın? Biz ne zaman ziyaretine gitsek Kur-an’ı Kerim Rahlede açık dururdu. Belli ki Kur-an okuyordu. Ve bir çok insana da Kur-an öğretmiştir. Sonra yine ALLAH gani gani rahmet eylesin Hatice SERTÇELİK (namı diğer Hacı anne) toplu Kur-an okunan evlerde ezbere okunuşu takip eder yanlışı olanı uyarırdı. Şeytan sokağı diye anılan yerde diğer bir hacı annemiz rahmetli Hacı Arife anne, o da din dirisi bir kadındı. Yıllardır engin bilgilerinden faydalandığımız, davudi sesli Yunus Paşa Camii eski imamı Ali Hafız; ALLAH ona da uzun ömürler versin. Yine benim küçüklüğümde sesiyle sabah ezanında uyandığım ve saba makamını tonlarıyla en iyi icra eden Alaaddin Hafız, Din konusunda insanlarımıza faydalı olan büyüklerimizden bazıları.
Taraklı bir dönem büyük illere göçü engelleyememiş. Bunun nedeni de işsizlik, gerçi o hala devam ediyor. Neyse bir dönem Kocaeli Yarımca ya çok şoför göndermişiz. Belki de Taraklı‘lıların gurbette ilk ve tek kalabalık çalıştıkları yer orasıdır. Tabi her şeyin bir eğitimi var, bu şoförlük talimini de eğitici olarak; Taraklı- nın koca ustalarından Rahmetli Talat (usta) KARALTI ve Dede İsmail lakabıyla anılan İsmail SERTÇELİK üslenmiştir. Sonra iş dünyasına baktığımızda Aydınlılar açtıkları entegre tavukçuluk ve mandıra ile bir çok gencimizi iş sahibi yapmışlardır. Ve daha aklıma gelmeyen bir sürü insan vardır.
Şimdi buraya kadar isimlerini vererek yaptıkları hizmetleri anlattığım kişilerin bir ortak noktası var. Nedir bu ortak nokta; İnsanlara faydalı olmak. İnsanların istikbaliyle oynamayıp insanların bahtlarının sular kadar berrak olmasını dilemek. Onun için her defasında unutulan bu insanları bu sefer anmak istedim. Unuttuklarım olabilir beni bağışlasınlar. Dedim ya zor bir yazı diye hemen insanın aklına gelemeyebiliyor. Şimdi düşünsenize memleketten biri kalkmış koca şehre gitmiş, iyide çevre edinmiş. Bir kaset firması kurmuş diyelim. Yine memlekette bir genç veya birkaç genç sesleri güzel, şarkı söylüyorlar ve sanatçı olmak istiyorlar. E memleketten giden bir büyükleri var, hem de bu işin içinde, ne duruyorlar öyleyse; okulu bırakıp, hayallere kapılarak koca şehrin yolunu tutuyorlar. Hemşerilerini buluyorlar. Memleketten birkaç büyüğün selamını götürüyorlar. Adam ha bu gün ha yarın diyerek onlara ümit verip oyalıyor. Neden? Baktı ki gençlerde gelecek var. Boynuz kulağı geçecek. Adam bunları harcamak için elinden geleni yapıyor. Gençlerde memleketlerine boynu bükük dönüyorlar. Şimdi o adam bir yapımcı, gençler ise şarkıcı olmak istiyorlar, aynı kulvarlarda yarışmıyorlar nedense bir kıskançlık doğuyor. Şimdi siz o şahsı memleketin ileri gelenler sınıfına, memleketin yetiştirdiği önemli adamlar kategorisine koyar mısınız? Ben asla.
Şimdi sizler düşünüyorsunuz umarım “bu kasetçi kim?” Diye, kafanız bir hayli karıştı eminim. Karışmasın, bu sadece bir örnek. Bunu başka dallara da versiyon yapabilirsiniz. Bizim için önemli olan yukarıda saydıklarım ve onlar gibi olan değerli taraklı insanıdır hepside benim için birer şahsi abidedir.
#