Siyasetin İki Yüzü...
İzzettin KÖMÜRCÜ
Yayın:
Güncelleme:
Siyasetten pek anlamam. Pek değil, hiç anlamam. Yaşamım boyunca kitle partilerinde yer de almadım, görev de yapmadım, oy da vermedim. Nasıl aday adayı olunur, kime yaranılır, kimle ilişkiye geçilir, kimle yatılıp kalkılır, bu işlerden de hayli uzağım.1999 yerel seçimlerinde abim Taraklı’da Belediye Başkanlığına aday olduğu için, bu konularda sadece gözlemlerim var. Bir de mide bulantılarım var. O kadar. Seçim de gelip çattı. Son otuz yılın en sıcak seçimini yaşayacağız. Güneşin alev alev yakıp kavuracağı 22 Temmuz'da sandığı burnumuza dayayacaklar.***
Milletvekilliğini arzulayanlarda bir telaş, bir telaş. Aday adayları çıkıyor meydane.Hepsi birbirinden merdane.Her biri aslan parçası, her biri alev topu! Yürekleri vatan sevgisiyle atıyor, damarlarında kan yerine millete hizmet aşkı dolaşıyor! Her gün bir yenisiyle tanıştığımız aday adaylarını gördükçe başım dönüyor, takip etmekte zorlanıyorum. Gözlerimi kapıyorum, yıllar öncesine gidiyorum. Çocukluk çağlarım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden akıp gidiyor.13 yaşlarında ortaokul birinci sınıf öğrencisi ufak tefek, sakin, sessiz bir çocuktum. Ne siyasetten anlardım, ne particilikten. Dedem müthiş bir Adalet Partisi yanlısıydı. Keza babamda öyle. O zamanlar benim için parti demek, Cemal Sakarya demek idi. Parti deyince aklıma bu şahsiyet gelirdi. Hem de siyaset’in siyaset gibi yapıldığı bir dönem. Cemal Sakarya 20 kişilik kahvehanelerde 20 bin kişilik meydanlara seslenir gibi konuşurdu. Heyecanla, şevkle. Haksızlığa, ezilmişliğe, aşağılanmışlığa karşı hınçlı bir öfke, güzel günlere dair saf bir inanç vardı sanki dinleyenlerde de, konuşanlarda da. Hani derler ya Adam Gibi Adamdı Cemal Sakarya
***
18 Nisan 1999 yerel seçimleri öncesiydi.Hatta o seçimde abim de belediye başkan adayıydı.Taraklı’da Belediye Parkında kurulmuş kürsüde, Sakarya’da Bakanlık yapmış Nevzat Ercan konuşuyordu....Konuşmasının bir yerinde, kelimesi kelimesine şunları söylüyordu:”BUGÜN TEK BAŞINA İKTİDAR OLMAYA YAKIN OLAN BİR PARTİNİN MENSUPLARIYIZ, MENSUPLARISINIZ. AMA GÜN GELECEK BU FİKİRLER VEYA BU ŞAHISLAR BİR ŞEKİLDE İKTİDAR OLACAKLAR. O GÜN GELDİĞİNDE BİR TAKIM İŞTAHLI İNSANLAR HURRAAA DİYE GELMEK İSTEYECEKLER. İŞTE O GÜN GELDİĞİNDE BİZ ONLARA "DURUN BAKALIM, BU GÜN YAPTIKLARINIZIN HESABINI SORACAĞIZ..BU GİBİ İNSANLARIN BİZİM PARTİMİZDE YERİ YOK..." DİYEREK PARTİLİLERİNE SİZLERİN BU BÜYÜK EMEKLERİNİZİ KORUMAK BİZİM ŞEREF BORCUMUZ OLACAK.” demişti. Aynen bunları söylüyordu Nevzat Ercan. Konuşması hala gözümün önündedir. Ortalık alkıştan yıkılıyordu. Dinleyenlerin gözleri yaşarıyordu. İşte o sahneyi hiç unutmam... Önümüzde seçim var sayın Nevzat Ercan Sakarya dan aday olursa gerçekten merak ediyorum . AYAŞ RAMPASI’ nı aşıp yeniden TBMM’ ne gidebilecek mi ?
***.
Şimdi gazete sayfalarında, basın toplantılarında, renkli tanıtım broşürlerinde aday adaylarını gördükçe belleğimde canlanıyor o anlar. Şimdi sıra sıra, dizi dizi aday adaylarını görünce, "Ey güç, ey iktidar, ey ceylan derisi koltuklar, sen nelere kadirsin" demek geliyor içimden evet sevgili okuyucular bugün sizlere siyasette iki ayrı yüzden bahsettim. Biri merhum Cemal Sakarya diğeri damarlarında kan yerine halka hizmet aşkıyla tutuşan Nevzat Ercan…
Taraklı’dan hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum
Görüşmek dileğiyle esen kalın....
#