SITKI DAYI

Ahi Naci İŞSEVER

Taraklı'da -hısım akrabadan- , Nagadak Sıtkı'da sıra.

Çenenizi tutamayıp da, beni ele vermezseniz, size de söyleyip, deyveririm.

Babamın Dayısı olurlar.

Kaba Dayı filan değil, bildiğiniz Dayı. Ona bu Dayılık "nerden gelir " diye,

soracaktım da, başıma iş açarım diye korktum. Babama yazdığımı okuyayım dedim. Kim yazmış dedi.

"Beni" ikide bir söyletme. diyorum "uğraşma benimle demedim mi sa ? " şa- marı alnının çatına yersin şimdi ! " de, dedi. O zaman anladım ki, bu sorunun, cevâbında da, hayır yok. Resimli takvim sorusu.

Üstüne üstlük, "Nagadak Sıtkı Dayı" ile, -şakası yok-, akraba imişiz .

"Vay anasını" deyip, dolaysız , hatta açıktan soramıyorum, "aslı var mı? diye.

Kime sorsam ki?

Haliyle Babam'a soracağız.

Dedi ki.

"Evet akrabâyız, hısım sayılırız da" dedi ve, ekledi.

"Dayımdır" diye de vurguladı .

Konuyu Babamla konuşurken, "vay anasını şakaya bak", diye içimden geçirdim .Baba-

mı kaşıdım ya? Durdu durdu bu kez o :

"Kim soktu bunu senin kafana , nüfus memurumun sen ? ", diye de bana çıkıştı.

"Saklanan akrabalıklardan biri daha" deyip, geçiştirmek istedim. ." Ama bu kez de Babam durmadı ve de ekledi:

"Dayımız olur." dedi, ama sesi pısıktı .

Yani "o" Babamın Annesi'nin Kardeşi oluyor.

Bu söz doğru ise !

Halam Sofu Sâdiye,

Amcam Hayta Şevket,

Babam Ormancı Sadettin'in Dayısı olurlar.

Taraklı dediğimiz bu belde de ,

hiçbir asker kaçağı barınamamıştır.

Zaptiyenin tek kişi bile, efendiliğinden, kişiyi zaptedmediği yer burasıdır.

Debboyda ve dengindeki cephanelikte ne var.

Sıdkı Dayı neslinin temsilcisi olarak tek kazmasıyla

"geçen kış gecelerinde "Taraklı'nın noksanını konuşurken kendi gibi düşünenlerle "sohbet ettiği için yalnız ve tem tek kaldı.

Abaza Kâmil Ağa bile, mandalarıyla "bizden geçti de Taraklıyı mabet sandığı için abdestli olurdu. Toprağımızın kaçak beslemediğini Kâmil Ağaya sorun. "Sıtkı Dayı" yalnız kaldığı için Taraklı'da Taraklı ile "oynaşıp didişmeden" uykusu gelmezdi. Bütün Taraklı'da aslını kınayıp dışlayanların tümü elekten geçmiş sayılır.

Doğru.

Birinci dünya savaşı'nın evvelinde de, ahirinde de herkes Sıtkı Dayı'yı bırak, millet nerdeyse kendi kendini "kendi akrabalığından" silecek.

"Tekdillile're" bak, "kuyumcu" olmuş torunlar. Çünkü Bubaları subay .

O altınlar Osmanlının çökerken başına çullanan ümüğünü boğan düşmanla başedebilmek için askere "tayınını" nakit (altın olarak) vermiş.

Matmalardaki Saçıkesikler de aynı.

Büyük Babam Hayta Hafız'a bak.Bir de Mısırdaki İngiliz esaretinden Matmalarda

"Saçıkesiklere"...bak. Onlar şimdi milyarder.

Erken gömdüler beni, selâsı kiliseden,

Sağlığında cılızdı, ölüsü cıbır beden

Bu türkü kime yakılmış ve kim yakmış? .

Akrabalıkları, böyle yılgın bir kuşağa çullanmış. Akrabalığı anımsamak yerine, unutkanlığa getirmek, -en iyisi- "unutmak" daha iyi. Nitekim bana bakın. Askerliğimi yapmışım, evlenmişim de.

Sıtkı Dayı'nın, "Bizim Dayı'mız olduğundan" benim anca haberim oluyor. O yıllarda akrabayı tanımak, "hem sorun" hem de sorumsuzluk getirir.

Bu sözü "Nagadak Sıdkı Dayı" demiş.

Nagadak lâkabı aslında Osmanlı'nındır. Bir tartı esnasında, "ne kada çeker bu" demeğe çalışırken "nagada" diye sorunca, halkımız "bu dediğinden hoşlanıp" benimsemiş. Sıdkı Dayı"nın lâkabında Osmanlı'nın borç defterini okumuştur. Öldü gitti hâla Dünya'ya sorar. Nagada Galdı. Nagadak Sıtkı dayı ödeycek.

Birinci Dünya savaşını gören ya da o yılları çocuk olarak geçirenlerin hepsi birbirlerine benzedikleri için hasta olduklarını da bilmezlerdi.

Çatır ayazda Hafız' anın Ali'nin açık dükkanına sığınan Sıdkı Dayı Osmanlı'nın borcu "nasıl ödenir" bu diye diye ısınırdı.

Taraklı'da "çamur karmakta" Simit Memet millî sayılır. Gerekirse "Taraklı'yı temsilen de harice gidebilecek kadar hizmete hazırdır. Çamur işindeki kaliteden de anlayan iddialı isimlerden biri de, Sıdkı Dayı kadar olmasa da, askerliğinde devamlı "özdeşmiş çamur müsabakalarında adı geçmiştir.

Bugün boyacı Abdullah'ın durduğu evin, kara sıvasına sıra geldiğinde, tesadüfen ben de yaz tatilindeyim.

Ne güzel sakin sakin çalışmak varken Sıtkı Dayı Simit Memed'e der ki:

"Me'met a'bey, güvey mi girceydin, "ak pak" don'nan, gara işe ge'mişin" dedi. Biraz sora simsiyah olcen" dedi.. Oysa Simit Memet bunu "pek çarşı girişi "ene güne karşı" ayıp omasın diye özellikle o gün için ve "o yerdeki özel şartlara göre giymiştir."

Sıtkı Dayı ordaysa iş iddiaya düşer. Bu adam tutuşturmanın en iyi ustası da Terzi Sadıktır. İşinin de ustasıdır