Cinler hacmi ve kütlesi olmayan, ışınsal varlıklardır. Manyetik akım ve enerji ile hareket ederler. Vücut yapılarından kaynaklanan hızları, engelleri aşmada kendilerine üstünlük sağlar. Yeryüzünde ve gökyüzünde yaşarlar. Akıl ve irade sahibidirler. Yaşarlar ve ölürler. Erkeği ve dişileri vardır. Halk dilinde cinler erkek, periler de kadın olarak kabul edilir. Zamanımızda cinler, uzaylılar olarak düşünülmektedir.
Yayın: Güncelleme:
Cinler birçok inanışta ve semavi dinlerde varlığı kabul edilen ruhani varlıklardır.
Onlar da Allah’a ibadet etmek için yaratılmışlardır. Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat / 56)
Peygamberimiz aynı zamanda cinlere de peygamber olarak gönderilmiştir.
“Hani cinlerden bir gurubu, Kur'ân'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur’ân-ı dinlemeye hazır olunca birbirlerine: "Susun" demişler, Kur’ân'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşler. Ve kavimlerine: Ey kavmimiz! Doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun." (Ahkâm / 29- 31)
Kur’ân-ı Kerim’de 88 yerde şeytan, 32 yerde değişik ifadelerle cinlerden bahsedilir. Cinlere ait özel bir sure vardır. Adı da : “Cin suresidir.” Onların ateşten yaratıldığı beyan edilir ve şöyle denir: “Cinler de zehirli ateşten yaratılmıştır. (Hicr / 27) Burada belirtilen zehirli ateşten kasıt, özel bir ateştir. Bizim bildiğimiz manada bir ateş değildir.
Cinler, Hz. Süleyman zamanında bilimsel ve sanatsal ekinliklerde bulunmuşlar, medeniyete katkı sağlamışlardır. Orduda yer almışlar, ustalık, dalgıçlık, yapmışlar; heykeller, büyük havuzlar, kazanlar meydana getirmişler; laboratuar düzeyinde çalışmalar yürütmüşler, teknolojinin ilerlemesine yardımcı olmuşlardır. Bu konu Kur’ân-ı Kerim‘de şöyle anlatılır:
“Allah’ın izniyle cinlerden bir kısmı, Hz Süleyman’ın emrinde çalışırdı. Onlar Hz. Süleyman'a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar geniş leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. (Sebe / 12- 14) Bugün dünyada bulunan, o devirler de Nâsıl yapıldığı hala çözülemeyen, M.Ö. sine ait harikuladeki sanatsal yapıların yapımında acaba cinlerin katkısı mı vardır?
Cin ayrı şeytan ayrı değildir. Yaratılış itibarı ile aynıdır. Şeytanlar İblisin zürriyetindedir. İblis ise cinlerdendir. O, Allah’ın emrinden çıkmış, Hz. Âdem’in yaratılışını kabul etmemiş, Onun lanetine uğramıştır. Cinler ile şeytanlar arasındaki fark, iman edip etmemeleri yönündedir. Cinlerden mümin ve kâfir olanlar vardır. Şeytanlar ise kâfirdir.
Cinler, insanlarla iletişim kurup onlara asılsız gerçeğe uymayan fikirler aşılarlar. Kalplere kötü duygular verirler, kötülük tohumları ekerler. İnsanın vücudunda kanın dolaştığı gibi dolaşırlar. İnsan vücudu kişiden kişiye değişen hassasiyette yaratılmıştır. İnsanın manyetik akım alan vücut bölgeleri vardır. Bazı insanlarda bu bölgeler daha hassastır. Cinler insanın beynine, aklına, düşüncesine ve sistemine nüfuz ederek oraları tesir altına alırlar. İnsan vücudunun ürettiği enerci ve elektrik akımını düzensiz hale getirirler, kişi psikolojik hasta haline gelir. Korku, endişe ve ürperti içindedir. Şeytanlar ise insanın inanç merkezlerine etki ederler. İnsanı yasak ve haram bölgelere götürürler. Suça teşvik ederler. Burada devreye yaratılıştan metafizik âlemle irtibatı olan büyük âlimler ve dualar devreye girer. İnançlarını yaşayan, Allah’a sığınan insanlar üzerinde şeytanların ve cinlerin etkisi yoktur.
Peygamberimizin cinlerin etkilerine karşı Ayetel- kürsü ile Felak ve Nâs surelerini okuduğu rivayet olunmuştur. Kur’ân-ı Kerim’in son suresi olan Nâs suresinde şöyle buyrulur:
“O sinsi vesvesenin şerrinden, O ki insanların göğüslerine fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!" (Nâs / 4- 6)
Işınsal olmaları nedeniyle göremediğimiz, mahiyetini kavrayamadığımız gizemli varlıklar olan cinler, ışığın enerjiye dönüşmesinde sağlanacak gelişmelerle, daha iyi bilinebilirler, onlar ile ilgili sır perdesi de ortadan kalkabilir. #
sayın ismail ÇELİKPENÇE.yazınızı okudum.ancak kendi içinde çelişen birçok nokta var.biz biliyoruzki ve inanışımıza göre,şeytan bir melekti ve ademin yaratılışına başkaldırdı ve lanetlendi.meleklerde yemez içmez ve cinsellik yaşamazlar.doğurgan değillerdir.oysa siz şeytanlardan söz ediyorsunuz ve bunları çoğalttınız.!cinler ve insanların tanrıya ibedet etsin diye yaratıldığını söyleyerek başladığınız yazınızda,peygamberin cinlerden korunmak için ayetel kürsiyi okuduğunu yazdınız.yani anladığım kadarıyla net bişey yok.beni ikna edebileceğiniz bir yaklaşımınız yok.yazınız ve siz çelişki içinde.bakın ismail bey türkiye hızlı bir şekilde iç savaşa sürükleniyor.asker ve hükümet karşı karşıya getirldi.ABD bir taraftan (cinmi olduğu şeytanmı olduğu belli olmayan.ama islamiyetten her türlü rantı elde eden)hükümeti destekliyor .bir taraftanda pkk yi destekliyor.yarının ne olacağı belli bile değil.belkide seçim bile yaptırtmayacaklar.artık kafaları karıştırmayalım!
Mustafa Çelikpençe
12.06.2007 / 15:55:28
Sayın Cevat ÖZKAN;
Ben yazıda kendi içinde çelişen bir nokta göremiyorum. Tam tersine sizin yorumunuz çelişki içinde ve konu ile alakası olmayan bir yorum.
Yazıyı dikkatlice okursanız; meleklerin yeme içme ve cinsellik kabiliyetlerinden bahsedilmiyor. Söz konusu olan cinlerdir. Evet cinlerin de biz insanlar gibi kafir ve müslüman olanları vardır. Yazıda da bahsedildiği gibi, Kuran-ı Kerim’de de peygamberimizin sadece insanlara değil, cinlere de peygamber olarak gönderildiği ayette açıkça belirtilmiştir.
Siz cinlerle melekleri birbirine karıştırdığınız için, ikna olamamışsınız. Ayrıca kafir olan cinlerden korunmak için dua edilmektedir. Nas süresinin mealini dikkatlice okursanız, orada cinlerin şerrinden Allah’a sığınılması öğütlenmektedir. Yukarıdaki yazıda da bu ayetler, tam bir tutarlılık içinde verilmiştir.
Şeytan ise cinden daha farklıdır. Şeytanın iyisi kötüsü olmaz, ve şeytanın yeri önceden bellidir ve orası da cehennemdir.
Mustafa Çelikpençe
12.06.2007 / 15:55:58
Umarım cin, şeytan, melek kavramları kafanızda oturmuş ve bu kavramlar arasındaki farkı net bir şekilde anlamışsınızdır!
Ayrıca adı üzerinde, “İlmin Işığında” başlığı altında, çeşitli ilmi konuların ele alındığı bu bölümde, lütfen konu ile ilgisi olmayan siyasi yorumlar yazıp, gereksiz alan işgal ederek, kafaları karıştırmayalım!
İbrahim ARSLAN
14.06.2007 / 01:12:52
Sayın Hocamız İlmin ışığında bir konuya değinmiş.Onun köşesi,adı üzerinde zaten siyaset köşesi değil.Bırakalım siyasi birikimi olan,siyasi yazsın,ilmi birikimi olanda ilmi konulara değinsin."Gözle görülmeyen fakat varlığı kesin olan,azgınlık ve kötülükte çok ileri giden,kibirli,asi,insanları saptırmaya çalışan cinlere şeytan adı verilir.Kur'an-ı Kerimde ilk şeytandan iblis diye söz edilir,iblis,azmış ve Rabbinin buyruğuna isyan ederek sapıklığa düşmüş cinlerdendir."Hani biz meleklere Adem'e secde edin demiştik.İblis hariç hepsi secde ettiler.O yüzçevirdi,büyüklek tasladı ve kafirlerden oldu"(Bakara-34)anlamındaki ayet,onun melek olduğunu göstermez.Çünkü bu ayette,ifadenin çoğunluğa göre düzenlenmesi kuralına uygun bir üslup kullanılmıştır."İblis cinlerdendi;Rabbinin emrinden dışarı çıktı"(Kehf-50)ayetinden açıkça anlşılacağı gibi,aslında o bir cindir.Allaha ibadet ederek derecesini yükseltmiş,melekler arasına karışmış,daha sonra da isyanı yüzünden bu konumunu yitirmiştir."TDVİlmihali.
İbrahim ARSLAN
14.06.2007 / 01:48:02
Bazı durumlarda cinlerin insanlara zarar vermesi söz konusu Olabilirse de,müslüman bir kimsenin cinlerden korkmaması ve Allah'ın izni olmadan,bir varlığın başka bir varlığa zarar veremeyeceğine gönülden inanması gerekir.Diğer varlıklardan gelebilecek zararlara karşı Allah'a sığınmak gerektiği gibi cinlerden gelebilecek zararlar hususunda da aynı tutum gösterilmelidir.Nitekim Peygamberimiz(SAV)in de cinlerin insanları etkilemesine karşı Ayetü'l-kürsi'yi,Felak ve Nas surelerini okuduğu bilinmektedir.(bk.Buhari,"Vekale"10;"Fezailü'l-Kur'an",10;Tirmizi,"Tıb",16).Müslümanlar,Cinlerden zarar gördüklerini sandıkları durumlarda Peygamberimiz (SAV)den öğrendiği tedbirlerle yetinmeli,cahil cinci ve üfürükçülerin tuzağına düşmekten sakınmalıdırlar.Kaynak-İSAM Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Yayınlarından İlmihal c.1