Fındıklıdere Pınarının Trajedisi

İzzettin KÖMÜRCÜ

Geçtiğimiz kış Kızılay Taraklı Şube Başkanı Alaattin Yılmaz’ın ‘Fındıklıdere Pınarının Gözyaşları’ başlığıyla ele aldığı yazı, havaların ısınmasıyla birlikte TA-Hİ-DER üyelerini hararete geçirdi.

Tarihi çok eskilere dayanan, ancak zaman zaman çeşitli tadilatlarla hizmet vermesi sağlanan pınar, en son 1994 yılında Mustafa Gürkan (Hacı Kanlı) önderliğinde hayırsever Taraklılılar tarafından imece usulü ile yeniden inşa edildi.

Fındıklıdere Pınarının, sosyal medyada bakımsızlığı sebebiyle gündeme getirilmesine rağmen gereken ilgiyi görmemesi, TA-Hİ-DER’i harekete geçirdi. Ancak Fındıklıdere Pınarı ve mesire alanının temizliği için adım atan TA-Hİ-DER üyeleri, beklenmedik bir manzarayla karşılaştı.

Mesire Alanına Devasa Trafo

Pınarın hemen yanındaki mesire alanı olarak kullanılan alana beton dökülerek devasa bir trafonun yerleştirildiğini gören dernek üyeleri, ecdat yadigârı hayratın göz ardı edilmesinin şaşkınlığını yaşadı. Alana koyulan devasa trafo, yapılan çalışmayı gölgelese de pınar temizlenerek boyandı; alan, alkol şişelerinden arındırılarak bakım çalışması tamamlandı.

TA-Hİ-DER üyeleri, yolcuların ve piknik yapmak isteyen Taraklılıların hizmetine sunulmuş olan mesire alanının, bir şantiye alanıymış gibi birtakım kuruluşlar tarafından kullanılmasının kamu vicdanını derinden yaraladığını vurguladı. TA-Hİ-DER’li Gençler, yetkililer tarafından bu çirkin görüntünün ortadan kaldırılarak, mesire alanında güzelleştirme çalışmaları yapılması gerektiğini ifade ettiler.