Öz Eleştiri

M. Ali ÇINAR

 Rahmetli Ali amcanın (terzi Ali) 20 yıl önce bana söylediği bir sözü hiç unutamam. Terzi Ali, Terzi Cemal abinin babasıdır. Allah rahmet eylesin, duyarlı bir insandı. Aslında benimde hassas olduğum ama bir türlü tam olarak başaramadığım bir iş. Hele Eğitimci olarak sarf ettiğim enerji bu konuda kayda değer. Tertip ve düzen konusunda hassas olan Ali amca bana bir hatırlatmada bulunmuştu. “Öğrencilerinize Atlas okyanusunu, Amazon Nehrini, En uzun nehir Missippi yi öğreteceğinize, öncelikle balkondan fıstık kabuklarını atmamasını öğretin” demişti. Bu sözünü hiç unutmadım, unutmayacağım da. Hayatını terzilikle geçiren bu şahsiyetin dükkânın da her şey yerli yerindeydi. Ve birde herkesin görebileceği bir yerde asılı bir yazı vardı. “Her şeyin bir yeri olmalı, her şey de yerinde bulunmalı”. Bu söz zaten Ali amcamızın kişiliğini yansıtıyordu. Bu amcamız bu eğitimi ne zaman nerde nasıl almış ve iliklerine kadar nasıl işlemişti?

 Değerli dostlarım, bizler bir yerde yanlış yapıyoruz, fakat yanlışı nerede yaptığımızı sorgulamadığımız için dağınık bir hayatın için de şaşkın olarak yaşamaktan da vaz geçemiyoruz. Bu gün Eğitim yuvaları yani okullarımızın önlerine bakın yenilen ve içilen maddelerin kabuk ve şişelerinden geçilmiyor. Yol kıyılarını görün. Sokaklarımız keza öyle, Buna parkalarımızı da dâhil edelim… Cami avlularımıza varıncaya kadar her yerde böyle manzaralara rastlayabilirsiniz. Bu konu da hassas olan insanlarımıza sözüm olamaz. Onları kutluyor ve tebrik ediyorum. Acaba diyorum nerede hata yapıyoruz. Çöpleri yere atanlar sadece çocuklar değil, okumuş makam mevki sahibi olmuş etrafını aydınlatmaya çalışan insanları da buna dâhil edebilirsiniz.
Şimdi yaşadığım bir anıyı sizlerle paylaşayım. Sizlerde yaşamışsınızdır. Geçenlerde bir sempozyuma katılmıştım.

Değerli konuşmacılar vardı. Güzelde konuştular ancak bir olay gözümden kaçmadı, yadırgadım sadece. Bir şey de diyemedim kendisine. Sempozyumun yapıldığı binanın bahçesinin önünde sohbet ediyorduk. Biraz önce ülkenin sorunlarından ve duyarsızlığından söz eden konuşmacının biri sigarasını içtikten sonra izmaritini yere hiç bakmadan ve hiç te düşünmeden önüne attı ve üzerine bastı. Söndürmeyi tam olarak gerçekleştirdi.Sigarayı söndürdüğünden de emindi. Ama sigaranın nereye atılması gerektiğini hiç düşünmemişti.

Bu gibi olayların sayısı çok ama ben sizlerle bir anımı daha paylaşmak istiyorum. Bir Ramazan Bayramıydı. Bir adı da şeker bayramıdır ya… İşte o bayramlardan biriydi. Bayram namazını kıldık ve dışarı çıktık. Bir arkadaşımızın elinde tepsi, üzeri tabiî kâğıtlı şekerle dolu. İkramda bulunuyordu. Camiden çıkan cemaate. Her cemaat şekerden alıyor ama herkes aynı davranmıyordu. Cemaatin en az %50 si yemiş olduğu şekerin kâğıdını yere atıyor ve hiç düşünmüyordu. Sanki yerlere kar yağmış gibiydi. Bu bir görgü kuralımıdır acaba? Cami önleri aynı, parklarımız aynı, Eğitim yuvalarımız aynı. Sadece bayramlarda genel temizlik yapmak yâda bir büyüğümüzün geleceği haberi duyulunca harekete geçmek acaba nasıl bir davranış biçimi dersiniz. Bana göre bu bir gösterişten başka bir şey olamaz. Okullarda bir büyüğümüzün gelmesiyle alarm çalar. idareciler etrfındakilerini uyarmaya başlar. ve gelen kişinin gözüne batacak şeyller ortadan kaldırılır. Oradakilerin her gün gözüne battığı ama rahatsız olmadığı şeyler...Öğrenci iken hocalarımızdan biri derste şöyle bir şey demişti. Medeni insan karanlıkta esnerken ağzını eliyle kapatandır. Eğitim beyinden kalbe inmediği, davranışlarımız da söylediklerimizi yalanladığı ve her şey gösterişten öteye geçmediği, bir anlayışla yaşadığımız sürece, hiç bir işimiz de başarıya ulaşmamız mümkün olmayacak.

Bence denetimler, ve incelemeler yapılacaksa reklamlardan önce yapılmalıdır. Gelene hoş görünme zihniyetinden insanlar vaz geçmeli ve gerçek kişiliğini sergilemelidir. Sahte nezaketle toplum idare edilmez. Valiye gösterilen nezaket veliye de gösterilmelidir. Günümüzde yapılan denetimlerin %80 ni gerçeği yansıtmıyor. Bunu halkta biliyor hakta. Kendi kendimize oynadığımız oyunlardan artık vaz geçelim. Güneş balçıkla sıvanmaz...

Bir hadisi-şerif ile bitirelim. “Temizlik İmandandır”.