Bölgeden Portreler
Bu gün Ahmet Yeşiloğlu’nu yazacağım.
Kendisiyle Geyve hastanesinde tanıştık.
Daha önceki yıllarda
Geyve hastanesine birkaç kere geçici görevle gitmiştim.
O zamanlardan da hukukumuz vardı.
Ancak ben Hastaneye idareci olarak başladıktan sonra
Hem daha çok birlikte olduk,
Hem de hastane için yapılacaklarda
Bana en çok destek verenlerden birisiydi.
***
Hastanede sayman olarak çalışırken,
Hastaneye, yönetime yardım etmese, omuz vermese
Kimsenin ondan görev olarak, yasal olarak
Böyle bir istekte bulunması mümkün değilken,
Kendi asli görevi değilken
Özveri ile, teşkil edilen bir ekibin içinde oluşu,
Sorumluluklarda elini taşın altına koyuşu
Geyve hastanesinin ufkunun genişletilmesindeki katkıları
Aradan yıllar geçse de unutulmayacak davranışlardır.
***
99 depremi sonrasında,
Sağlık kuruluşlarının ciddi hasar gördüğü,
Sağlık hizmetinin bin bir güçlükle verilmeye çalışıldığı bir zaman diliminde
Geyve gibi mütevazi bir hastane ortamında
Onunla birlikte görev yaptık.
Hatta görev sınırlarını zorlayarak,
Şartların elverdiği tüm olanakların
Son damlasına kadar
Devlet adına,
Vatandaş yararına kullanılmasında gayret gösterdik.
Buna rağmen şikayet edildik.
Yılmadık.
Zira biliyorduk ki “çiğ yiyenin karnı ağrır” dı.
***
Şimdilerde İzmit Malmüdürü.
Geyve’den ayrıldıktan sonra da yakın illerde aynı görevi sürdürdü.
Yaptığı işi düzgün yapan,
Devletine milletine hizmette şahsi ikbal beklentisi olmayan,
“İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir” özdeyişi
Tam da Yeşiloğlu’na uygun düşer desek hata yapmayız.
***
Aradan yıllar da geçse,
Yapılanlar bir bir unutulmaya başlamış olsa bile,
Bazı şeyler insanın belleğine öyle bir kazınıyor ki. .
İşte Ahmet Yeşiloğlu da belleğime kazınan isimlerden biridir.
Yok mu başka isimler denilirse;
Combe, Başhemşire Nurhayat, Müdür Gülten, İcracı Mevlüt, Kantinci Necmi,
Taraklı’dan Yusuf Kabak, lastikçi Fahrettin, Dr. Mehmet, Dr. Yüksel, Dr. Kenan
Tepecikler mahalle sakinleri. .
Hemen aklıma gelenlerden.
Bundan sonraki yazılarımda tek tek onları da yazacağım.
Bir kısmını da daha önce yazdım.
Bakarsın torunlarım okur, gençler okur…
Şimdilerde yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan
Dostluklar, insani ilişkiler adına
Gelecek yıllara belki bir ışık tutar.