Adalet ve Liyakat
Son günlerde üzerinde sıkça durulan adalet ve liyakat kavramları toplumların sağlıklı bir şekilde ayakta kalabileceği tek bir yol olduğu ortak görüş halini aldı. Çok doğru bir tavır ancak bu güne kadar yapılan uygulamalarda maalesef gönlümüz mutmain olmamıştır. Ahlaken tutulan taraf çoğu zaman hukuka da yansımıştır. Bizden sizden diye ayrım yapılarak birçok hukuksuzluklara şahit olmuşuzdur. Liyakate bakılmadan tutulan raporları mesleğim süresince maalesef sayısız kere yaşadım. Hukuk güçlülerin güçsüzler üzerinde bir baskı aracı olmaktan çıkarılmadıkça iç huzuru ve iç barışı sağlayamazsınız.
Benim hukuk anlayışım şudur. Suçlar tespit edilir, cezaları belirtilir, ayrım yapmadan uygulanır. Kısacası ahlaken taraf tutulsa da hukuken taraf olunmamalıdır.
Şöyle bir tanıma nedensiniz. Hukuku elektriğe benzetirsek bu elektriğin kaynağı da jeneratör ise buradan çıkacak akım yani güç hata yapan kişiyi affetmiyor ise, hukukta affetmemelidir. Meclisin göbeğine konulan bir jeneratörden çıkan akım ne bakan ne makam dinlemeden ustası bile kurallara uymadığında çarpa bilen bir yapıya dönüştürülmelidir. Görün bakalım o zaman hak ve hakikat nasıl ortaya çıkacaktır. Bu kuralı sevmeyen sadece kendi çıkarlarını yürütmeye çalışan menfaat pereseler olacaktır.
Güçlülerin hâkim olamayacağı haklıların galip geleceği bir yapıya ulaşmadan toplumlarda huzuru sağlayamayacağımız aşikârdır. Hep söylenir durulur hukukun üstünlüğü diye ne yazık ki hep yaldızlı sözlerde kaldı maalesef…
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Yüce kitabımızdaki şu ayeti içimize sindirirsek ve uygulamaya koyarsak hataların en aza indiğini ve gerçek adaleti sağladığımızı yakinen görürüz. ‘’bir topluluğa duyduğunuz öfkeniz ya da kininiz sizi adaletsizliğe saptırmasın’’ (Maide-8 )
Şahitler içinde bir ayet var yüce kitabımızda, ‘’ Annenizin babanızın aleyhine de olsa doğru söyleyin, Zengin fakir ayırmayın şahitlikten de kaçmayın’’ (Nisa -135)
Bu ayetlerde belirtilen anlamları hayatımızda uygulamaya başlarsak aynı zamanda emaneti de ehline verirsek kısacası liyakate önem verirsek sağlam adımlarla geleceğe yürümeye başlarız. Bunun aksi laftan öteye gitmeyen çürük zeminlerde sağlam adım atmamız mümkün değildir.
Kalın sağlıcakla.