Bişr-i Hafi
Geçenlerde Karasu'daydık.
Günlerden cuma.
Sahile yakın olan camiye cemaat olduk.
Ezan vaktine daha vardı.
Hoca efendinin birisi kürsüde vaaz ediyordu.
Bişr-i Hafi'yi anlatmaya başladı.
Alkolikmiş...
Bir gece sarhoş vaziyette
Eve gelirken çamur içinde bir kağıt bulmuş.
İçinde Allah lafzı olduğunu farkedip almış temizlemiş.
Kokular sürmüş ve evinin yüksek bir yerine koymuş.
O gece de bir alim rüyasında bunu görmüş,
Rüyasında alime, “Git, Bişr’e söyle!
Dün yaptığı bir işten dolayı Ben Bişr’den razı oldum.
O, Benim ismimin yazılı olduğu kağıdı nasıl temizlediyse Ben de onu günahlardan temizledim!
O, ismimi nasıl güzel kokulu hale getirdiyse
Ben de onu güzel edeceğim; ismini dünyada ve ahirette temiz ve güzel eyleyeceğim.” denilmiş.
...
Böylece devam edip gitti.
Şimdi asıl söyleyeceğim şu:
Elimizde 1400 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen değişmeden duran,
Bize "okuyup da ders alalım,ona göre de amel edelim" diye emir veren
İslamın tapusu olan koskoca Kur'an-ı Kerim ve söyledikleri gerçekler varken,
Adı sanı belli olmayanın rüyasını,
Sanki Peygamber gibi (haşa)Allahtan birebir vahiy almışçasına gösterilen kişilerin
Hala olabileceğini ima eden,
Din gerçeklerine örnek vereyim derken
Yani kaş yapayım derken göz çıkaran
Böyle hikayeleri hocalarımız neden anlatırlar anlamak mümkün değil.
Buna benzer örnekleri artırmak mümkün.
Şimdi bu konuda buradan seslenelim,
Sakarya Müftüsünden de cevap bekleyelim.
***
Cami imamlarımızdan Kur'an-ı Kerimde bize anlatılmak istenenleri,
Örnek verirken de "rüyasında görmüş,malum olmuş" gibi şeyleri öne sürmeden,
Dini hikayelerden değil,
Gerçeklerden duymak istiyoruz.
Bu konuda da Diyanet işlerinin ve müftülüğün
Daha dikkatli olması gerekiyor.
Bu teknoloji devrinde,
Her bilgi gerçeğine ulaşmanın kolaylığında,
Camilerde vaaz edenler hala bu hikaye örneklerini veriyorsa
Ne diyelim;
Vah ki vah.
#