Yusuf Kabak
Bu hafta Taraklı'dan bir dostu paylaşacağım.
Zannediyorum Taraklı'da olup da tanımayan yoktur.
Zira eski adıyla sağlık ocağında görevliydi.
Sağlık ocağına da işi düşmeyen azdır.
Yıllar önce Sakarya Devlet Hastanesinde çalıştığım günlerde tanıdım.
Belki bir tesadüftü ama,
Hani birini ilk gördüğünüzde kanınız kaynar ya,
Sanki yıllardır dostmuşsunuz gibi olur ya,
Hani ondan pozitif bir enerji alırsınız ya
İşte ilk tanıştığımız gün bunları hissettim.
Aradan çoook uzun zaman geçti.
İlk tanıştığımızda doğan çocuk bile şimdilerde askerden geldi derler ya,
O kadar çok zaman geçti
Hislerimin beni yanıltmadı.
Zannederim Yusuf kardeşim de aynı hisler vardı ki,
Neredeyse irtibatı hiç kesmedik.
Taraklı'dan hasta gönderirdi o zamanlar.
Ben de gelen hastayı "Yusuf'un emaneti" görürdüm.
Taraklı'ya gittiğimizde,
Hep misafiri olmuşuzdur.
Şimdilerde benim gelin anlatıyor Yusuf abisini
Sanki ben tanımıyormuşum gibi.
***
Bir ara Geyve'de çalışırken
Birlikte çalışmayı bile düşündüm Yusuf kardeşimle.
Ama Taraklı'da kurulu bir düzeni vardı.
Romalı Sezar'ın bir sözü vardır:
"Roma'da ikinci adam olmaktansa, bir köyde birinci adam olmayı tercih ederim" diye.
Yusuf Kabak,
Benim gözümde hep Taraklı'da birinci adam olmuştur.
***
Yusuf kardeş,
Rab'bim sağlık versin, uzun ömür versin.
İnsani ilişkilerin hep böyle güzel devam etsin.