Faydasız Yazılar
Epey uzunca bir zaman oldu. Malum iş güç. Çoluk çocuk. Büyük şehirde yaşamanın getirileri olduğu kadar götürüleride oluyor. Daha izine bile çıkamadım. Bu gidişle de sanırım çıkamayacağım. Neyse sağlık olsun.
Bu gün ne yazayım diye düşündüm. Mesela kuru fasulyenin faydalarından yazabilirim. Ama onu artık herkes biliyor. Peki sanat dünyasına şöyle bir göz atsam. Kim kiminle ne yapmış, nerdeymiş diye. Aman bize ne onlardan. Elalalem gezip tozacak tasası bize düşecek. Şiir üstüne bir şeyler yazmak istedim onu zaten geçen Naci Hocamız, Mehmet Ali hocamız ve Alaadin abimizle karara bağlamışlar. Taraklı Gündemi diye bir gazete çıkarmış İzzettin arkadaşımız. E, ordada iyi saatte olsunlar benim yazdığım yazılara beş çeker. Artık ben ne yazsam azdır. Zaten bu güne kadar yazdımda ne oldu. Bütün yazdıklarım iyi saatte olsunların bir yorumuyla yandı kül oldu. Sanki bütün yazılarımda Gururlanma edası varmış gibi bir uyarıya maruz kaldım. Benim anlamadığım bir zamanlar TARAKLI TV diye bir kanal açmıştık. o zamanlar bu iyi saatte olsunlar, civardaki tepelerde özellikle de Çamtepe çukuru tarafında kovboy filmi çekme hayali kurmuştu. Bu kadar hayal perest birisi sanırım hep hayali yazılar yazacaktır.
Oysaki bu gün ki yazımı Ankara-İstanbul arasındaki şehir-kent farkını örneklerle açıklamaya ayırmıştım. Ama kısmet değilmiş. Bu günüde bu faydasız yazılarla atalttık bakalım. Yarın ALLAH kerim.
#