Söyleşi: Türkiye'de Modernleşme ve Devlet-Toplum İlişkisi
Modernleşme sürecinde devlet ve toplum arasında yaşanan çatışmaların anlaşılabilmesi için, geleneksel Osmanlı toplum modelinden, modern Türkiye’ye geçişte yaşanan kırılmaların ele alınması gerektiği üzerinde duran Sunar, bürokraside ve askeri teşkilatlanmada modern/merkezi bir örgütlenmeye giden Avrupa ile rekabet edebilmek adına, Osmanlı’nın da ademi merkeziyetçi yapısından vazgeçerek aşama aşama merkezileşmeye doğru kaydığını ifade etti.
Devletin dünyada meydana gelen gelişmeleri yakalamak gerekçesi ile modernleşmeyi/merkezileşmeyi meşrulaştırmaya çalışmasının bir bakıma haklı görülebileceğini, fakat her modernleşme hamlesinin yeni kopuşları beraberinde getirdiğinin bilinmesi gerektiğini belirten Sosyolog Sunar, böylece modernleşmenin nihai hedefi olan ulus devlet olgusuna kadar gelindiğini söyledi.
Müzakere Süreci
Yaşanan baskıcı batılılaşma süreci ile devletin, toplumun değer yargılarını hiçe sayan, tepeden inmeci bir tutum sergilediğinin altını çizen Doç. Dr. Lütfi Sunar, bu tavrın 1950’ye kadar devam ettiğini, ancak bu tarihten sonra çok partili hayata geçiş, İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakültelerinin açılması, STK faaliyetleri ve Erbakan ile birlikte İslami söylemin somut bir hal alması ile devletle Toplum arasında müzakere sürecinin başladığına dikkat çekti.
“15 Temmuz Toplumun Devletle Barışıdır”
Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine kadar yaşanan modernleşme sürecini tüm ayrıntıları ile ele alan Sunar: “Yaşanan çatışmaların sonunda devlete hep mesafeli duran toplum, 15 Temmuz’da devletine sahip çıkarak bir nevi onunla barışmıştır, diyebiliriz; fakat önemli olan devletin toplumla barışmasıdır” dedi. Asıl dikkat edilmesi gereken hususun bu olduğuna vurgu yapan Sunar: “sağ yelpazede yer alan daha önceki iktidarların; dini araçsallaştırması, işlevsel olmaktan ziyade onu figüre etmesi toplumda samimiyet bunalımlarının yaşanmasına neden oldu. Bunlar yeniden yaşanmamalı. Ayrıca, sivil toplum teşkilatlarının birtakım finansal desteklerle adeta devlete bağlanması, özerkliklerini yitirerek merkezileşme eğilimi göstermesi de samimiyet krizlerine yol açacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
#