Lafla Peynir Gemisi Yürümüyor
Gün Kutlamakla Mutluluk Gelmiyor. Görev yaptığım sürece her yıl 24 Kasım da Öğretmenler Günü Kutlandı. Hiçbir şey anlamadım. Üç beş yaldızlı sözlerle günü kurtarmaya çalışanların bir oyunundan başka bir şey değildir. Buna rağmen bıkmadan usanmadan bu gün kutlamaları devam edip gidiyor. Bu konuda tecrübesi olmayanlar heyecanlanır. Bir şeylerin yapılacağını zanneder. Onlar da zamanla anlar hepsinin lafügüzaf olduğunu. Ben hep karşı durdum. Sesimi oralardan yükselttim. Ama yalnız kaldım.
Şimdi ben diyorum ki, Ayrım yapmadan tüm insanların hakları, hakkaniyetle verilmeli. İşi olmayanlara iş verilmeli. Çalışanlara da çalıştıklarının hakkı verilmeli. Çok maaş demiyorum. Kirasını ödeyebilen. Elektrik ve su parasını verebilen, Doğal gaz parasını da verdikten sonra kişi başına üç kişilik bir ailede en az 1000 TL harçlık kalacak şekilde maaşlar verilirse bizlere yeter. Yat kat meselemiz yok. Gezi mezide istemiyoruz. Oturduğumuz kiralık ya da kendi hanemizde borçsuz yaşayabilelim. Tabanda yaşayan tüm insanlara en azından bu kadar bir hak tanınmalı. Yabancı ülkelerdeki konforu hayal bile edemeyen milyonlarca insanımız maalesef geçim sıkıntısı yaşamaktadır. İktidara gelmek için verilen sözler geldikten sonra maalesef unutuluyor… Zengin daha zengin olurken fakir de daha fakir olmaktadır. Bu işin orta yolunu bulacak bir iktidara ihtiyacımız var. Olurmu bilmem umut dünyası…
Bana sorarsanız ben çok umutlu yıllar yaşadım ama verilen sözlerin tutulmadığını gördüm mutsuz oldum. Şahsım adına değil yaşayan tüm halkımız mutlu olsun. Küba bile bunu başarmış. Biz neden başaramayalım.
Kolayı var aslında kefenin cebi yok deyip durmadan cebini dolduranlardan bir kurtulabilsek. Doymaz gözlerini bir doyura bilsek. Şu faniden ahrete kefen hariç bir şey götüremeyeceğimizi algılaya bilsek.
‘’Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, Malda yalan mülkte yalan, var birazda sen oyalan.’’
‘’Şunların çoktu malları. Görün nice olmuş halleri. Yakasız bir gömlek giymiş. Onunda yoktur yenleri.’’
Böyle demiş geçmiş Yunus-Emre.
İşte böyle değerli dostlar. Hırslarımızı kanaate, çalışmalarımızı da insanlığa adayalım.
Bu gezegen tüm insanlığa yetecek kadar geniş, doyuracak kadar cömert. Mutlu edecek kadarda güzel.
İnsan olmanın onuru da bu güzellikleri adil bir şekilde paylaşmaktan geçer. Sıkıntımız seçtiklerimiz kişileri sorgulayarak ve denetleyerek takipçileri olursak belki bu kadar yanlış yapamazlar. Kıl beşini tut işini derseniz hiçbir şeye yaramadan bu gezegende hoş değil, boş bir ömür sürmüş olursunuz. Bu kafayla da ne kendine ne de geleceğine hizmet etmiş olursun. Sadece birilerinin değirmenine su taşımaktan başka bir iş yapmamış oluruz.
Sonuç Kadın Erkek ayrımı yapılmadan tüm insanlarımızı mutlu etmek için yola koyulalım. Lafla peynir Gemisi Yürümüyor.
Kalın sağlıcakla…
#