Çok Üzüntülüyüz. Çooook
Yaklaşık 20 yıl önce falan... SAKARYA Gazetesinde “Sizin Köşeniz “ adı ile Şiirleriniz “Köşesi yayınlanmakta. Bende sürekli şiir yazıp posta ile yazdığım şiirleri Sakarya Gazetesine gönderiyordum ve hafta sonlarında gazetenin “Şiir Köşesi”nde yayınlanıyordu. Gazetede şiirimi ve altında adımı görünce o gün benden mutlusu olmazdı.
Bir gün SAKARYA Gazetesinde “Muhabir Olmak İsterimsiniz “diye bir ilan kupürü okudum. Kafama koydum. Düşünün Taraklı’dan Adapazarı’na o yıllarda sadece tek otobüs gidiyor ve akşama dönüş yapıyor. Evdekilerden zar zor izin aldım. Onu da “Geyve’ye kütüphaneye gidiyorum “ diye. Ogün Adapazarı’na geldim. çark caddesinde Sakarya Gazetesini buldum. Kapıdan içeri girdiğimde karşıma ilk çıkana muhabir olmak istediğimi söyledim. O günü hiç unutmam. Tatlı bir heyecan vardı orada. Sakarya spor şampiyon olmuş ve takımın antrenörü Necdet Niş röportaj için gazetedeydi. Bende Necdet Niş ile beraber Necdet Güngörsünün yanına girdim. Beni herhalde Necdet Nişin oğlu falan zannetti. Ouracak iskemle falan verdiler. Oysa ben muhabir olmak için oraya gittim. Odada Sabri Uğan ve Necdet Güngörsün ün Necdet Niş ile yaptığı röportaja baştan sona tanıklık ettim. Misafirler gazeteden ayrılınca Sevgili Necdet Güngörsün’e “Ben Taraklı’dan geldim “diyerek Gazetedeki kupürü göstererek muhabir olmak istediğimi söyledim Bana aynen “Gözlüklerin numarası kaç “dedi ve becerip beceremeyeceğimi sordu.Ardından çekmecesinden 2-3 makara film çıkarttı bana verdi.Banyo işlerine Kemal Keklik bakardı .Ve ben 3 makara filimden 2 haber yapmıştım maalesef..İşte böyle başlamıştı benim gazetecilik serüvenimde.O günde beri hep aynı kadro ve aynı ekip.Başta Necdet Güngörsün
Değerli büyüğüm duayen Necdet Güngörsün için çok fazla bir şey yazmaya çizmeye gerek yok..Şu anda adını andığımda resmini gördüğümde hep “İzzettin Ne haber “ yada telefonda “Nasılsın hayatım” “Taraklı’da ne var ne yok” sözleri benim hep kulaklarımda çınlar dururdu.
20 yıllık birlikte çalıştığımız sürede bana doğru dürüst resim çekmesini bir türlü öğretemedi. Bende ona hep “Abi arıza gözlüklerin numarasında bende değil “der dururdum.
Onu son yolculuğa uğurlarken hıçkırasıya ağlamak istedim. Ağlayamadım. Nedendir sebebini bilemiyorum.
Sevgili Necdet Abi; Mekanın cennet olsun..Yattığın yerler nur olsun..Allah herkese senin gibi kalabalık cemaat eşliğinde yolculuk nasip etsin
Tüm dost ve sevenlerinin başı sağ olsun.
#