Bir Aydınlık Sabah 16 Temmuz
Aradan geçen 2 yıl içinde olayları daha net görmeye başladık.
Tv lerde ilk olarak Boğaziçi köprüsü üzerinde tank ve asker görüntüleriyle başlayan,
Ardından milletin topyekün yollara dökülüp,
Zerre kadar can derdi düşünmeden,
Ellerinde aziz Türk bayrakları,
Dillerinde kelimeyi tevhid
Tankların önüne korkusuzca yatan vatan evlatları
Yedi düvele vatan sevgisi ne demekmiş,demokrasiye nasıl sahip çıkılırmış gösterdiler.
Çanakkale'de ölümün soğuk nefesine gözünü kırpmadan giden,
Kendilerine "ölmeyi emrediyorum" denilmiş ataların evlatları
Ecdadına layık olduğunu bir kere daha ispat etmiştir.
Böyle bir ecdada,böyle bir millete mensup olmak
Belki de bize Rab'bimin bir lutfudur.
***
Yazının başlığını neden 16 Temmuz yazdım,bilerek.
Çünkü bu hain girişim muvaffak olsaydı
16 Temmuz sabahı
Gecelerin en karanlığından
Her tarafa hainlik tohumları serpilmiş günlere uyanacaktık.
Hatta ne uyanması belki de bu millet,
Öz evlatları tarafından inim inim inletilecek,
Yeni bir Humeyni kara bulut gibi çökecek,
Bu kara bulutları dağıtmak,
Uyanabilmek adına daha ne ağır faturalar ödenecekti.
İşte 15 Temmuz gecesi ne kadar karanlık bir geceyse
16 Temmuz sabahı da o kadar aydınlık bir sabahtır.
Ama bu aydınlık,
Vatan evlatlarının "ölümüne-ölümüne" sloganıyla,
Hainlerin karşısına dimdik çıkmasından,
Hatta seve seve verdikleri canların bedelidir..
***
Şimdi hainler hukuk karşısında hesap veriyor.
Bu hesabı verirken bile bazı hareketleri,tavırları
Onların pişman olmadıklarını gösteriyor ki
Burası önemli.
Zira hala güvendikleri,bekledikleri bir yerler var gibi.
Uzantıları mutlaka daha temizlenmemiş olabilir.
16 Temmuz sabahlarına hep aydınlık uyanabilmek için
Çok dikkatli olmalıyız.
Yaşadığımız bu coğrafyada yüzyıllardır var olan hainlikler
Bir başka kılığa bürünüp karşımıza çıkmasın.
Bu topraklar,çok düşmanlıklar yaşadı,
Ama,en çok zararı da
Kendi evlatlarının hainliklerinden gördü.
İşte bu yüzden ki
Vatan hainliğinin cezası "idam olmalı".