Bu bir özeleştiri yazısıdır!
Taraklı Ajans
Yayın:
Güncelleme:
22 Temmuz seçimleri öncesinde Sakarya’yla ilgili 5 ayrı seçeneği olan bir tahmin yapmıştım… Bu tahminimdeki seçeneklerden birinde AKP’nin 5, MHP’nin de 1 milletvekili çıkartacağını belirtmiştim…
Ancak ilerleyen günlerde seçenek sayısını azaltmış ve sonucun 3(AKP), 2(MHP) ve 1(CHP) şeklinde olacağını tahmin etmiştim…
AKP’nin tahmin ettiğim Sakarya oyunu yazmamış, ancak çevremde bir çok yerde 150 bin civarında olacağını konuşmuştum…
Türkiye geneliyle ilgili tahminlerimde ise AKP’nin birinci parti olarak çıkacağını, ancak tek başına iktidar olamayacağını belirtiyordum…
22 Temmuz akşamı seçim sonuçları açıklandığında, seçmen eğilimlerini gözlemlemekte ne kadar başarısız olduğumu gördüm…
Gerçekten bu bir gazeteci için kabul edilemez bir eksiklik…
Ben bu eksikliği görüyor ve okurlarımdan özür diliyorum…
Seçimden bu yana da kendi kendime neden yanıldığımla ilgili sorular soruyorum…
2 kişiden biri AKP’ye oy verme kararı alırken, biz neden hep 2 kişiden AKP’ye oy vermeyecek olan1 kişiyi gördük?
Neden AKP’nin büyük seçmen kitlesinin farkına varamadık?
Çevremizde AKP karşıtlarından bir çember oluşmasına mı izin verdik?
Acaba kafamızı kuma gömüp, seçimleri o şekilde mi izlemeye çalıştık?
Köylerden, ilçelerden bize ulaşan AKP karşıtlarının seslerini dinlerken bize ulaşmayan ve AKP’ye oy verme kararı olan kitleler olabileceğini neden aklımıza getirmedik?
Milletvekillerine tepki gösteren köylüleri haber ve yazı konusu yaparken, Onlar’ı sessizce alkışlayan bir kesim var olabileceğini neden düşünemedik?
AKP’nin oluşturduğu 20 bin kişilik müşahit ordusu varken, diğer partilerin sandık başına bir müşahit bulmakta zorlandığını bile bile, neden AKP’nin büyük başarısını göremedik?
Kafamda sürekli dolanıp duran bu sorulara cevap vermekte zorlanıyorum…
Bu süreçte 19 yıllık meslek hayatımın muhasebesini de yapıyorum…
Ve bir şeyin farkına vardım…
Bugüne kadar, kendimi ne kadar tarafsız kalmaya zorlasam da bu tam anlamıyla olmamış…
Tarafsız olamayınca da çevremizi net olarak görmemişiz…
Partilere, partilerin güçlerine hep kendi görüş açımızla bakmaya çalışmışız…
Bu da bizi genel olarak yanlış yorumlar yapmamıza neden olmuş…
Artık bu hatadan dönme zamanı geldi…
Kendi adıma 22 Temmuz seçimlerinin faydalı olduğunu düşünüyorum…
Bundan sonra siyasi tahmin ve analiz yaparken çok daha geniş açıdan bakmaya çalışacağım…
Ertuğrul Özkök’ün değimiyle “Bizim Mahalle”nin beni yanıltmasına izin vermeyeceğim…
Mümkün olduğunda tüm “mahalleleri”, yerinde gözlemleyip buna göre bir sonuca ulaşmaya çalışacağım…
Bir diğer dikkat etmem gereken şey ise, siyasetle ilgili çok net konuşmamak…
Çünkü anladım ki “ siyasette olmaz” diye bir şey yok…
Siyasette hiçbir zaman iki artı iki, dört etmiyor…
Bizim göremediğimiz bir faktör, seçmenin eğilimini değiştirebiliyor…
Bu nedenle siyasi tahminlerde çok kesin ifadeler kullanmak doğru değil…
Şunu da belirteyim…
Kendi iç dünyamda kendimi, bu özeleştiri yazısındakinden çok daha ağır bir şekilde sorguluyorum…
Umarım bu sorgulama bittiğinde, sizlere daha sağlıklı analizler sunabileceğim…
…
DTP ve BBP’nin oyları nereye gitti?
22 Temmuz seçimlerinde kaybolan 10 bine yakın oy var…
Yanlış anlamayın…
Sandık falan kaybolmadı…
Sadece, 2002’de iki partiye kullanılan oyların tümü başka partilere kaydı…
2002 seçimlerinde DEHAP Sakarya’da 7 bin 313 oy aldı…
Bu seçimde ise, DEHAP’ın devamı olan DTP’nin desteklediği belirtilen bağımsız aday Mehmet Bayram sadece 853 oy aldı…
Bayram’ın öteden bu yana yaptığı siyaset nedeniyle aldığı bu oyda ben DTP’nin katkısı olduğunu düşünmüyorum.
Olsa bile çok azdır…
Peki DTP oyları nereye gitti?
Bu konuda çok ihtimal yok…
Bana göre DTP’nin Sakarya’daki yaklaşık 7 bin oyunu AKP aldı…
Bunu görmek için çok büyük siyaset analizcisi olmaya gerek yok…
Seçim sonuçları açıklandığında DTP’li Ahmet Türk’ün bir açıklaması vardı…
“Güçlü olmadığımız bölgelerde kitlemiz bize yakın partilere oy verdi”
Türk’ün bu açıklamasındaki “yakın parti”nin Sakarya’da AKP olduğunu düşünüyorum…
Güneydoğu ve Doğu’da seçim sonuçlarının iyi analiz edilmesi durumunda bu durum çok net bir şekilde görülebilecektir…
Peki 2002 seçimlerinde Sakarya’da 3 bin 268 oy alan Büyük Birlik Partisi’nin bağımsız adayı Burhan Aygün neden sadece 880 oy alabildi…
Çünkü Büyük Birlik Partililer kendi adaylarına oy vermedi…
Ben BBP İl Başkanı Ahmet Bayrak gibi ihanet suçlaması yapmıyorum ama, BBP oylarının AKP ve MHP’ye yöneldiğini düşünüyorum…
Burada AKP’nin 250 bin oyundan yaklaşık 10 bininin kaynağını görmüş oluyoruz…
Gelecek yazılarda diğer oyların hangi partilerden AKP’ye kaydığını da analiz etmeye çalışacağız…
#