Şehrül-Emin Nedir ?
Şehrül-Emin Nedir ?
Şehrin emin kişisi, emin insan, Yani bu günkü manasıyla seçilmiş belediye başkanı, şehrin imarından, turizminden, çöpünden, suyundan, çevresinden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından sorumlu kişi
Adayların belli olmaya başlayacağı şu günlerde bu konuyla ilgili düşüncelerimi ifade etmek isterim2019 yılının Mart ayında yerel seçimler var;
Peki, partiler aday olmak isteyen aday adayları içerisinden kimi aday gösterecek?
Siyasi partilerde aday belirlemenin yolları belli.
Adaylar partilerdeki usullere ve kriterlere göre belirlenecek.?
Aday belirleyecek partiler O seçim bölgesinin emin kişisi sayarak kimin omuzlarına ağır yükler yükleyecek? Aday belirleme sürecinde partiler hangi kriterlere göre aday belirleyecekler?
Her partinin merkez yönetim kurlu organları aday belirleme kriterlerini aday adayları ile mutlaka paylaşacaktır
Kriter dediğimizde bir belediye başkanı yada meclis üyesinin aday tespitinde nasıl bir kişilikte olmalı konusuna kısaca değinmek isterim
Öncelikle mensubu olduğu partideki çalışma faaliyeti ve konumu çok dürüst ve ilkeli olması, toplumun her ferdi ile barışık olması, iyi bir aile reisi olması, Devletine bağlı, namuslu, çalışkan, dürüst, hemşerilerini ve memleketini seven, geçmişinde en ufak bir gölge olmayan, hiyerarşik yapıya saygılı, terbiyeli, haddini bilen, emanete hıyanet etmeyen insanlardan oluşmalıdır, işinde başarılı olması vs vs. bunları hepimiz biliyoruz zaten…
Asıl söylemek istediğim başka,
Adaylar halkın önüne, çıkarken seçmene ne söyleyecekler, Mutlaka partilerin Genel Merkez yetkilileri aday olacak aday adaylarının projelerini dinlemesi gerekir.
“Ben yıllardır partime hizmet ediyorum, Ben partimden Belediye Başkanı Aday Adayıyım” zihniyetinin çöpe atılması zamanı gelmiştir artık.
Aday adayları adaylıklarını açıkladıklarında biad kültüründen ziyade farklı çalışmalar içerisine girmeli projelerini, toplumun saç ayakları dediğimiz kesimlerle paylaşmalıdır
Aday gösterilmeleri halinde yapacakları çalışmaları en ince detayına kadar seçmenlere anlatarak oyumuzu almak için seçmeni ikna etmeleri gerekir.
Artık yandaşa göre, bilmem neye aday adayı olmanın modası geçti. Yeni moda planlarla, projelerle aday adayı olmaktır. Bütün belediye başkan aday adaylarından beklentilerimiz bunlar. Umarım adayların hepsi böyle bir yol izleyerek ortaya kalitesi yüksek adaylar çıkmasına vesile olurlar.
Partiler adaylarını belirlerken meydanlara çıkarken seçmenin aklında zerre kadar şüphe bırakmayacak kişileri tespit etmelidir.
Seçmende manav tezgahında bir öğünlük domatesi seçerken gösterdikleri özeni, kendilerini beş yıl daha yönetecekleri seçerken de gösterirler.
* * *
Hayırlı Geceler Hatcapla !!
Değerli Okuyucular,
Sizlerle daha önce paylaştığım Taraklı’da Yaşanmış hikayeyi bir kez daha Paylaşacağım…
Taraklı ilçesine bağlı köylerden birinde çok enteresan bir olay yaşanmış.
Nedir bu olay
derseniz? Kısaca Anlatayım
Eskiden köylerimizde zengin aileler olurmuş. Bunların mal varlığı çok olduğu
için komşu köylerde fakir olan ailelerin çocuklarından “beka” (çoban)
tutulurmuş. Köyün birinde zengin ailelerden biri kendilerine günlük işlerde
yardımcı olabilecek “beka” getirmiş. Bu delikanlı çalışkanlığı ile öyle faydalı
olmuş ki zaman zaman köylünün bile işine yaramış. Köyde ki vatandaşlar bu delikanlıyı
çok sevmişler ve onu köyden evermek istemişler. Delikanlı’da köylünün bu
teklifini kabul etmiş. Ancak eski adetlerde evlenecek olanlar evleneceği kişiyi
görmeden evlenirmiş. Bizim delikanlıya söylenen sözler evleneceği kadının dul
olduğu ve variyetli bir insan olduğu anlatılmış. Tabii o zamanlar nikâhlar
kıyılırken eşler yine birbirini göremezmiş. Aracı olanlar vekâlet alıp
nikâhlarını kıyarlarmış. Buda aynı şekilde olmuş. "Güvey" gecesi
kadınların toplandığı bir salona damat getirilmiş. Bir köşeye oturtulmuş.
Hikâyenin geri kısmını damadın ağzından dinleyelim.
“Bulunduğum evde elli ye yakın bayan vardı. Üzerinde gelinlik kıyafeti olmayınca kimin karım olacağını anlayamamıştım. Oturduğum yerden durumu izlemeye başladım. Kadınlar kendi aralarında konuşuyorlardı. Bende bu arada eşim acaba hangisi diye merak ediyordum. Vakit ilerledikçe bazı bayanlar “Hatcapla (Hatice Abla) hayırlı geceler deyip ayrılıyordu. Kalanların sayısı gittikçe azalıyordu. Sayı on’a kadar düşmüştü. Halâ evleneceğim kadını bilmiyordum. İçlerinden hoşuma giden bayanlar olmuştu.” Ancak Hayırlı Geceler Hatcapla” diyen
gidiyordu. Kadınların sayısı en son ikiye düşmüştü. İçimden dedim ki “inşallah sona şu kadın kalmaz” diye düşündüm. Son bayanında ayrılma zamanı gelmişti. İkisi birden ayağa kalktılar. Ve korktuğum başıma geldi. “Hatcapla hayırlı geceler” deyip ayrılan bayan son umudumdu. İşte dünyamın yıkıldığı an. Oda ayrıldı.
Bana düşen vazife evi terk etmekti. Bende onu yaptım ve dedim ki... “Hayırlı Geceler Hatcapla”…