Kurtarıcılardan Kurtulmak
Hepimiz kurtulacakları değil, kurtarıcıları kurtaran bir sistemin mağdurlarıyız. Önce Kurtarıcıları kurtarıyor sonra da kurtarıcılardan kurtulmak için mücadele ediyoruz. Maalesef bu hep böyle ola geldi böyle de gitmektedir. Peki, sorun nerede, geçmişten ders çıkarmak istiyor isek yapacağımız tek şey önce tecrübelilerden faydalanmamız gerekir. Sonra da kendimiz sorgulamayı öğrenirsek yanlış olanları erken teşhis etmiş oluruz. Bizler kendimizi kurtaramasak bile geleceğimizi yani gelecek neslimize bir ışık tutmuş oluruz. Aksi halde bu sömürü sistemi tüm insanlığı sömürmeye devam eder. Demokrasi nin hâkim olmadığı yerlerde parokrasi hâkim olur. Yani ekonomide güçlü olanların gücü altında ezilmeye devam ederiz. Onun için diyorum ki topuzu kaçmış bir kantarın başına kimi getirirseniz getirin yanlış tartmaya devam edecektir. Kantarın topuzuna ayar verir ve doğru tartmasını sağlarsanız kimi getirirseniz getirin doğru tartmak zorunda kalacaktır. Onun için öncelikle hak ve hakikat üzerine bir yapı kurun ve sömürüden kurtulun. Sömürge sistemlerini incelerseniz dengelerin kendi çıkarları doğrultusunda olduğunu fark edersiniz.
Peki, bunu nasıl yapabiliriz. Önce hak ve hakikat üzerine inşa edilmiş bir sistem gerekir. On lira çalana dokuz lira ceza verirseniz adam bir lira kara geçer. Ve çalmaya devam eder. Geçmişte bazı lederlerin şu sözleri acaba kimler içindi. “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça düzen” (Rh.Bülent Ecevit). Adil düzeni savunan Rh. Erbakan. Niçin bu sözleri haykırdılar meydanlarda. Çünkü var olan sistem acımasız ve bir avuç guruba hizmet ettiren bir yapı olduğu için. Değişen ne hiçbir şey... Her şey sloganlarda kaldı. Sistem geçit vermiyor. Sömürüsü durmuyor. Eğer geçmişten ders çıkarmaz isek sömürü sistemlerinin ömrü uzar gider.
Sonuç olarak diyebilirim ki, bizler tabanın çocukları olarak hak ve hakikat üzerine bir yapının oluşması tarafıyız. Kurtarıcıların kurtulması için çaba harcayarak zamanımızı boş yere tüketmemeliyiz. Kim kimin değirmenine su taşıyor ise bunu bilmemiz gerekir. Aksi halde zilletten kurtulan değil zilletten gurur duyan bir toplum haline geliriz.
Saygılarımla..