Sokaktaki Demokrasi

Hüseyin Kolaç

Haksızlık karşısında susmamak, hakkı aramak ve savunmak lazım. Hakkını aramak için de, insanların toplanarak seslerini duyurmaya çalışması kadar doğal bir şey olamaz. Adalet arayan birine, hiç kimsenin sen neden adalet arıyorsun demeye zerrece hakkı yoktur.

Elbette insanca toplanarak gösteri, miting düzenleyip hakkını arayan, sesini duyurmaya çalışan bir çok insan var. Onlara diyecek hiçbir şeyim yok, saygı duyuyorum. Ancak, her fırsatta demokrasinin faziletlerinden dem vurarak, onu putlaştıranların, sıkıştıklarında putlarını ayaklar altına aldıklarına çok şahit oldu bu ülke. Halktan ve sandıktan ümidini yitiren zavallılar, bu halk bize neden oy vermiyor diye düşünüp kendilerine çeki düzen vereceklerine, demokrasi dışında gayri meşru yollara müracaat ettiler hep. Ya askeri darbe çığırtkanlığı yaparak darbeleri alkışladılar, postala selam durdular, ya yargıyı, medyayı harekete geçirdiler, ya da halkı kışkırtarak sokaklara döküp, iktidarı devirmenin yollarını aradılar. Bunlarla da amaçlarına ulaşamayanlar ABD, AB gibi ülkelerden medet bile beklediler.

Çoğu zaman, sürü psikoloji ile sokaklara çıkanların derdinin hak arama olmadığını gördük. Bu halkın mağazalarına, işyerlerine, devletin kurumlarına ve araçlarına, bulundukları çevreye, hatta kendileri gibi görmedikleri insanlara bile pervasızca saldırdıklarına, etrafı yakıp yıktıklarına tanıklık ettik defalarca. Bunun adı adalet, hak değil, terörizmdir, teröre destek ve teşviktir, zorbalıktır, eşkıyalıktır, çapulculuktur.

Halkın oyları ile seçilmiş bir iktidarı bu yollarla devirmeye kalkışmak, o iktidarı seçen halkın iradesine saldırıdır, saygısızlıktır. Demokraside, halk seni seçerse güzel, beni seçerse kötü öyle mi? Sana gelince adalet, hak, bana gelince zorbalık, saldırganlık öyle mi? Böyle bir dünya yok. Adaletsizlikleriniz, zorbalıklarınız artık sona erdi. Halkın iradesine saygı göstermeyi ya öğreneceksiniz, ya da her halka saldırdığınızda, yavaş yavaş tükeneceksiniz. Siz saldırdıkça millet gerçek yüzünüzü daha net görüyor, gerçek yüzünüzü gören de, size asla oy vermiyor, bunu sakın unutmayın. Vatanınızla, milletinizle barışın artık. Elin giydirdiği kefeninizi yırtın, bu milletin elbisesini giyin.

Bu halk adaleti sever, zorbaları değil. Bu halk kendinden olanları, kendi değerlerine saygı duyup, sahip çıkanları sever, kendisine ve değerlerine saldıranları değil.

Bütün güzelliklerin sizlerle olması dileği ile, Allah’a emanet olunuz.