İki güzel öykü!
Birbirinden ilginç iki internet gönderisi düştü mail adresime…
Sizinle paylaşmak istedim…
Güneydoğu Asya'nın büyük pirinç tarlalarında gezinen bir sinek yoruldu ve önüne çıkan bir öküzün boynuzuna kondu.
Karnı toktu, kendini çok ağır hissediyordu.
Öküzü uyarmak ihtiyacını hissetti:
"Sana ağır geliyorsam söyle, gider başka bir yere konarım..."
Öküz "Benimle konuşan kim" diye sordu.
"Benim" dedi sinek.
"Sen kimsin?"
"Ben bir sineğim..."
"Neredesin?"
"Sol boynuzunda duruyorum..."
Öküz "İyi ki beni uyardın" dedi; "Yoksa sol boynuzumda bir aptalın bulunduğunu hiçbir zaman anlayamazdım..."
*** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
Bir Japon salyangozu ağır ağır bir kiraz ağacına tırmanıyordu. Aylardan şubat ya da marttı, ağaç çırılçıplaktı. Yolda bir böceğe rastladı. Böcek "Hayrola böyle hızlı hızlı nereye gidiyorsun" diye sordu.
"Kiraz yemeye" diye cevap verdi salyangoz.
"Ama kirazların çıkmasına daha aylar var..."
"Ben de ancak kirazlar olduğunda orada olabileceğim" dedi salyangoz ve yoluna devam etti.
#