Geri

Ayı, tilki ve kurt!

Sezai MATUR Sezai MATUR
Yayın: Güncelleme:

Sevgili okurlar…

Cumartesi günü Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin kongresi var.
Rahmetli Necdet Güngörsün’ün vefatının ardından Olağanüstü Genel Kurul kararı alındı.
Arkadaşlarımla birlikte yaptığımız durum değerlendirmesinin ardından Başkanlığa aday oldum.
Yaklaşık bir haftadır da bu kongreyle ilgili çalışmalarımız sürüyor.
Bu nedenle köşeme bazen internet öyküleri alıyorum…
Bugün yine affınıza sığınarak bana internet yoluyla ulaşan 3 ayrı öykünü sunacağım…
***
Ayı, tilki ve kurt ormanda birlikte dolaşmaya çıkmışlar.
Yiyecek bir şeyler ararken ağacın birinde, dolmuş ve taşmış bir balarısı kovanı görmüşler. Ayı, arkadaşlarına önce şöyle hafif bir küçümsemeyle bakmış, sonra ağaca tırmanıp kovanı indirivermiş. Tilki ile kurt, yalanarak bala bakmışlar ve ayıya "Herhalde hepsini kendin yemeyeceksin, birazını da bizimle paylaşırsın" demişler.
Ayı "Haklısınız" diye cevap vermiş, "Birlikte yemek aramaya çıktığımıza göre bu balı paylaşmamız gerek.
" Kurt ile tilki sevinç içinde birbirlerine gülümserken ayı, "Tamam da, nasıl paylaşacağız" diye sormuş. Tilkinin aklına, hem ayının kafasını karıştıracak hem de kurttan daha fazla bal yemesini sağlayacak bir kurnazlık gelmiş: "Arkadaşlar biz bu balı yaşımıza göre paylaşalım, en yaşlımız en büyük payı alsın."
Ayı bu öneriye itiraz etmeyince tilki kurda dönmüş ve kaç yaşında olduğunu sormuş. Tilkinin bir cinlik planladığını anlayan kurt hemen: "Ben yüz yaşındayım" demiş.
Tilki: "Nasıl olur, sen yüz yaşında olamazsın!"
Kurt: "Tabii ki yüz yaşındayım!"
Tilki: "O zaman ben de yüz on yaşındayım!"
Tilki ile kurt kavgaya tutuşmuş, kendi aralarında bağırıp çağırırlarken ayı kovanı alıp bir kenara kurulmuş ve ufak ufak balı yemeye başlamış.
Tilki ayının balı yemeye başladığını farkedince bir an durmuş ve itiraz edecek gibi olmuş ama ayı "Kural belli" demiş, "Siz yaşlarınızda anlaşınca yiyebilirsiniz."
Bunun üzerine Tilki kurda dönüp "Gel anlaşalım" demiş, "ikimiz de diğerimizin doksan yaşında olduğunu kabul edelim ve baldan eşit pay alalım."
Kurt kabul etmiş, ama yanına gittiklerinde ayının balın tümünü yiyip bitirdiğini görmüşler. "Çok ilginç bir tartışmaydı sizinki" demiş ayı, "sizi izlerken ben de balı yiyiverdim."
Sonra onları akıllarından geçebilecek farklı fikirlerden caydırmak için olanca heybetiyle ayağa kalkmış.
Tilki biraz düşünmüş ve sonra sormuş: "Tamam, balı yedin de bari kaç yaşında olduğunu söyle..."
"Galiba sekiz" demiş ayı.
"O zaman haklısın, biz ikimiz de senden genciz."
Sonra üçü, bir dahaki karşılaşmalarına kadar ayrılıp kendi yollarına gitmişler.
***
Fillerinden çok gururlanan Hintliler, hayatlarında hiç fil görmemiş olan bir grup insana fil göstermek istediler. Fili karanlık bir ahıra koydular, fil görmek isteyenleri çağırdılar.
Bir sürü insan küçük ahıra doluştu, ama ahır öyle karanlıktı ki kimse doğru dürüst bir şey göremiyordu.
Bu yüzden insanlar ellerini filin orasına burasına sürmeye, dokunarak tanımaya çalıştılar. Dışarı çıkanlar da fil hakkında öğrendilerini anlattılar.
Biri filin hortumuna dokunmuştu, "Bu fil dedikleri kocaman bir hortuma benziyor" diye anlattı.
Birisi filin kulağına dokunmuştu, "fil, yelpaze gibi bir hayvan" dedi.
Bir başkası sadece bacağına ulaşabilmişti, "Kalın bir direk" dedi. Aralarında biri daha meraklı çıkmış, filin gövdesinin büyük bir bölümünde elini dolaştırmıştı, "büyük bir kayaya benziyor" dedi.
Mevlânâ hikâyeyi şöyle bitiriyor: Herkes filin neresine dokunduysa fili öyle bir şey olarak anlattı.
Ama ellerinde onlara kılavuzluk edecek bir ışık olsaydı filin tümünü görebilir, doğru bilgi sahibi olabilirlerdi.
***
Mevlânâ, birbirlerinin dilinden anlamadıkları, anlamaya da çalışmadıkları için kavga eden insanların hikâyesini de şöyle anlatıyor:
Adamın biri dört kişiye bir miktar para verdi, "alın, bununla birşeyler satın alıp karnınızı doyurun" dedi.
Adamlar parayı aldılar, önce Acem konuştu: "Bununla engur alalım, ben engur istiyorum" dedi.
İkincisi Arap'tı "Olmaz ben ınep isterim, bu havada en iyi şey ıneptir" diye itiraz etti. Üçüncüsü Türk'tü, "Ben onlardan hiçbirini istemem, üzüm isterim, ben üzüm alacağım" dedi. Dördüncüsü Rum'du, "Saçmalamayın, istafil alalım hem karnımızı doyurur hem serinletir" dedi. Önce tartışmaya başladılar; sonra seslerini yükselttiler, yine anlaşamadılar ve dövüşmeye başladılar.
Oradan geçmekte olan ve dördünün de dilini bilen akıllı bir adam kavgacıları durdurdu. Dördüne tek tek derdini anlattırdı, sonra "Gelin," dedi.
Bir manavın önüne gittiler ve adam eline bir salkım üzüm aldı, "Kim bundan istiyor" diye sordu. Dördü birden atıldı: "İşte ben bundan istiyorum!"


 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Ali ASİLHAN
24.08.2007 / 15:44:28
Üstad sezai bey sitemize hoş geldiniz,şeref verdiniz,feyiz vereceksiniz inşallah.Bu vesileyle G.C.Başkanlığınızıda gönülden kutlar başarılar dilerim.SELAM VE SAYGILARIMLA

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.