KABIZLIK NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kabızlık dünyanın her yerinde sıklıkla görülebilen bir sağlık problemidir. Bilimsel olarak konstipasyon olarak adlandırılır. Kabızlık kelimesinin birçok tanımı bulunmakla birlikte kullanışı bireylere, kültüre ve topluma göre farklılık göstermektedir. Kabızlık, dışkılama sıklığının azalması, dışkı kıvamının sertleşmesi, aşırı ıkınma, tamamlanmamış boşaltım hissiyle tanımlanan bir semptomdur. Fiziksel, mental ve sosyal iyilik halini etkileyerek yaşam kalitesini düşürür.
Kabızlığa Neden Olan Etmenler Nelerdir?
• Kabızlık, kadınlarda erkeklere, siyah ırkta beyazlara, çocuklarda yetişkinlere, yaşlılarda gençlere göre daha sık meydana gelmektedir.
• Hareketsiz yaşam, depresyon, düşük gelir ve eğitim düzeyi, gebelik, ilaç kullanımı
• Diyet (yetersiz beslenme, yetersiz sıvı alımı ve düşük posa tüketimi)
• Fiziksel ve cinsel istismar, pelvik kaslarda zayıflık
• Sinir innervasyonunda eksikliğe bağlı hastalıklar (spinal kord lezyonları, spinal kord travması, spina bifida, demans)
• Nörolojik hastalıklar (Multipl skleroz, Parkinson)
• Gastrointestinal hastalıklar (irritabl bağırsak sendromu, apse, anal fissür, fistül, hemoroid, levator ani sendromu, megakolon, rektal prolapsus, volvulüs)
• Metabolik hızda azalma (obezite, feokromositoma, diabetik nöropati, hippituitarizm, üremi, hipotiroidizm, hiperparatiroidizm) gibi faktörler kabızlığa neden olabilmektedir.
Kabızlığı Önlemek Amacıyla Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Uzun süredir kabızlık şikâyeti olan bireyler, ilk önce ilaç tedavisinden başka yöntemler denemelidir. Eğer bu yöntemlerde başarısızlık gözlenirse, ilaç tedavisi kullanılabilir. Başlangıç tedavisinde bol sıvı alımı, posası yüksek besinlerin tüketimini arttırma ve egzersiz yer almaktadır.
Diyet posası ince bağırsaklardan sindirilmeden kalın bağırsağa geçerek dışkı hacmini ve bağırsak hareketlerinin artmasını sağlayarak, atık maddelerin daha hızlı ve kolay vücuttan uzaklaştırır. Böylece posa, kabızlığı ve onunla birlikte oluşan rahatsızlıkları önleyebilmektedir. Doğal posa içeriği en yüksek besin grupları sırasıyla: kuru baklagiller (%11-26), sert kabuklu meyveler (%5-14), tahıl ürünleri (%4-7.5), sebzeler (%3-4) ve meyvelerdir (%1-2).
Kabızlığı olan bireylerde uygulanan diyet tedavisinde posası yüksek diyet uygulanmaktadır. Yani kepekli ekmek, tahıllar, meyve-sebze ve kurubaklagillerin tüketimi sık olmalıdır. Hastaların günlük posa alımları düşük ise ani bir şekilde yükseltmemeleri konusunda uyarılmalıdır. Çünkü ani olarak posa miktarlarındaki artışlar ishale, karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve kramplar neden olabilmektedir. Bu semptomları engellemek için posa artışı kademeli olacak şekilde yapılmadır. Ayrıca posa içeren besinlerin tüketimi aşırıya gidilmemelidir. Çünkü yüksek posa alımı özellikle kalsiyum ve çinko olmak üzere minerallerin emilimini engelleyerek vücutta yetersizliklere neden olabilmektedir.
Haftada en az iki kez kurubaklagillerden, her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyvelerden tüketilmesi gerekmektedir. Meyve suları yerine bütün(kabuklu) taze veya kurutulmuş meyveler tüketilmelidir. Rafine edilmiş beyaz un(ekmek), pirinç yerine bulgur, kepekli ekmek, tam tahıllı ekmek ve kepekli makarnalar tüketilmelidir. Öğünlerde bol salata tercih edilmelidir.
Kabızlık tedavisinde bireyler, yeterli miktarda posa alımının yanı sıra yeterli sıvı da almaları gerekmektedir. Yetişkin bireylerin posa alımları arttığı zaman günlük su tüketimleri enerji gereksinimlerinin 1mL/kkal veya vücut ağırlığının 30 mL/kg’ı kadar olmalıdır. Kafein alımı arttıkça vücutta sıvı kaybına neden olacağı için kahve ve çayın günlük tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Egzersiz yapılmaması ve hareketsiz yaşam tarzı bağırsak geçiş süresini etkilemektedir. Kabızlığı önlemek amacıyla her gün 30 dakika yürüyüş yapılmalıdır.
Kabızlık Durumunda Beslenme Önerileri
Günlük en az 2 litre su içmeye özen gösterin.
Pirinç yerine bulgur tercih edin.
Öğle ve akşam öğünlerinizde sebze yemeği yiyin.
Her öğününüzde bol salata yer alsın.
Sabah aç karnına ılık suda bekletilmiş kuru kayısı, incir ve üzümü posasıyla için.
Salatalarınıza yeşil mercimek, nohut, fasulye ve keten tohumu ekleyebilirsiniz.
Ekmek tercihiniz tam tahıl ve çavdardan yana olsun.
Her öğünde meyve yiyin ve kabuğuyla tüketmeye özen gösterin.
Ara öğünlerde kefir ve probiyotik eklenmiş yoğurt tercih edin.
Diyetisyen Beyza İBRİ
#beyza-ibri #diyetisyen #yazi