MİSAFİR KALEM
MİSAFİR KALEM
Prof. Dr. Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı,
Noyan Temuçin Oğuş..
Sevgili dostlarım, can hastalarım,
Bugün Corona salgınıyla ilgili olarak kalp ameliyatı geçirenlerin ne derecede risk altında olduğuna dair bir açıklama yapmak istiyorum. Hem hastalarım hem de cerrah arkadaşlarımdan bu hususta çok danışanlar oldu, bana da konuyu açıklamak düşüyor...
Covid 19 salgınında kaybedilen hastaların genellikle 'yaşlı' olan kesimden, özellikle de 1 ve daha fazla ek hastalığa sahip olanlardan çıkması, bu özellikteki insanlarımızı haklı olarak endişelendirmektedir.
Preliminary diyebileceğimiz 'ilk sonuçlar' bazı ek hastalıklar ve ileri yaşın, virüs mortalitesinde önemli olabileceğini düşündürüyor... 'preliminary' dedim çünkü açıkçası her taraftan hastanın yağdığı, koridorların sedyelerde yatan hem de ağır hastalarla dolu olduğu bir ortam ve dönemde, ne güvenilir bir dosya kaydı tutabilmek, ne hastayı layığınca sorgulayabilmek, ne de hastanın tüm sorunlarına hakim olabilmek mümkün olmaz. Bu nedenle daha büyük, özellikle önceden çalışılarak planları hazırlanmış prospektif çalışma sonuçları gelmeden, hayatta kalan hastalarla kaybedilen hastalar arasındaki farklar ortaya konmadan yani eksikler tamamlanmadan bu çalışmalar çok güvenilir kabul edilmezler.
Nedir bu ek hastalıklar?
Yaşlılar daha çok zarar görüyor demiştik ya; yaşlılık hastalıklarıdır bunlar;
-Hipertansiyon
-İnsülinle ve/ veya ilaçla tedavi edilen şeker hastalığı,
-kronik kalp hastalığı, kalp yetmezliği
-Kalp ve diğer organ arterlerinin aterosklerotik (damar sertliği) hastalığı,
-Kronik akciğer hastalıkları
-Diyaliz gerektiren ya da gerektirmeyen kronik böbrek yetmezliği
-Demans/Alzheimer/diğer nörolojik hastalıklar...
-Aktif ya da iyileşmiş kanserler, kronik kan hastalıkları...
Bunlar içinde kronik kalp hastalıkları geçirilmiş balon ve stentlerin de dahil olduğu bütün kalp ameliyatlılarını ya da ilaçla düzeltilen kalp yetmezliklerini kapsamaktadır.
Her ne kadar değiştirilmiş ya da iyi onarılmış bir kapakla, hasta hiç ameliyat olmamış gibi davranıyor olsa da, bu çalışmalara göre risk kapsamındadır.
Aynı şekilde koroner bypass geçirmiş hastalar, aort ameliyatı geçirmiş hastalar, hiç bir şikayetleri olmasa da bu çalışmalara göre risk kapsamındadırlar.
Ve elbette kalp nakli geçirenler... Kalp yetmezlikleri vs.
Her ne kadar bu hastalarımız geçirdikleri müdahale ya da ameliyatlarla sağlığına kavuşmuş olsalar da, her hastalık için istatistiksel olarak ayrıca yapılan çalışmalar, koroner ve kapak hastalıklarının kronik olduğunu şu sebebe bağlarlar; BU HASTALARDA HAYAT SÜRESİ HASTALIĞI OLMAYAN SAĞLIKLI KİŞİLERDEN DAHA KISA İSE; BU HASTALIK KRONİKTİR ve ayrıca İLERLEYİCİDİR, ERADİKE OLMAZ, YANİ SÖKÜLÜP ATILAMAZ.
Kaldı ki batı tıbbı genellikle bir hastalığı tedavi ederken o hastalığın yerine daha iyi tolere edilebilen, daha uzun yaşamaya imkan tanıyan yeni bir hastalık yerleştirir.
Örneğin stentlenen ya da bypasslanan bir arter hiçbir zaman atetoskleroza uğramamış bir arter kadar uzun süre açık kalamaz, değişen ya da iyi tamir edilen bir kapak ya da aort hastası normal kapaklı, normal aortlu bir hasta kadar uzun yaşayamaz. Deģişen kapaklar enfeksiyon ve kullanılan kan sulandırıcılara ait zaman içinde belli bir oranda komplikasyon getirir.
Aklınızdan geçeni anladım, telaşlanmayın, geçenlerde tam 24 sene önce 5 damar değiştirdiğim bir hastanın anjiosunu yaptık beşi de açık çıktı ama hastanın kendi koroner arteri daralmıştı ona stent uyguladık. Bazen 8-10 senede bazen 15-25 senede bizim yaptığımız bypasslar tıkanabiliyor, tamir ettiğimiz kapaklar nadiren 15 sene dayanıyor hastayı bir daha ameliyat ediyoruz, aort diseksiyonlarında 5 yılda hastaların aortlarında başka yerlerde ya da ameliyat bölgesinde sorun çıkma ihtimali %50 ye yakın... bizim doģuştan var olan kalp hastalıkları için sadece ASD ve erken müdahale görmüş VSDlerde beklenen yaşam süresi sağlıklı bireyler kadardır, diğer tüm hastalıklarda az veya çok istatistiksel bir fark bulunur.
Yani hastanın hem kaliteli bir hayat yaşamasını hem de hatırı sayılır bir şekilde ömrünün uzamasını sağlıyoruz ancak yine de hastalık yokmuş gibi olmuyor çünkü hastalık kroniktir, devam ediyor...
Peki kronik hastalıkları nüks etmemiş, çok sağlıklı hastalar, özellikle de başarılı bir ameliyatın üstünden henüz birkaç yıl geçmiş, kontrollerinde gayet sağlıklı olan hastalar neden risk taşıyorlar?
Bence taşımıyorlar ama bu kronik hastalıkları olmadığı için değil, Covid 19 enfeksiyonu için kalp organının normal, hiç ameliyat geçirmemiş bir kalp kadar Covid 19 enfeksiyonuna dayanabileceğini tahmin ettiğim için...
Çalışmalarda kronik kalp ve damar hastalıklarının, 'tedavi edilmiş mi edilmemiş mi, bypasslı mı stentli mi, kapağı değişmiş mi onarılmış mı?' Gibi sorulara yanıt verecek detayı yok. Oysa şeytan ayrıntilarda gizlidir.
Bizim hastalarımız için ameliyat sonrası kontrolleriniz normalse, kalp hastalığı olmayanlar kadar, belki biraz daha fazla risk altındasınız demek doğru olur. O da literatürdeki detaysız bilgilere yetersiz çalışma sayisına bağlı emniyet payı olarak bırakılmalıdır.
Önemli; Bu söylediklerim, ameliyat sonrası hiç bir sorunu olmayan hastalar içindir, ilaçlarla ritim ya da kalp yetmezliği sorunları kontrol altına alınan hastalarımızı tabii ki kastetmiyorum.
Netice olarak ameliyatlı ya da ameliyatsız olun, 65 yaş üstünde ya da altında olun, uzun bir süre daha evinizden çıkmayın. Bakanlığın tv larda sık sık gösterdiği kamu spotlarına riayet edin. Genç ve sağlıklı da olsanız bu hastalık herkes için risk yaratmaktadır.
Saģlık için tedbiri elden bırakmayın
#misafir-kalem #nyan #temucin #ogus