“Ben Küçükken”
11 ayın sultanı Ramazan ayı geldi derken başımıza bu corona virüsü belası çıktı.
Ramazan ayının tüm güzellikleri yaşamayı umut ederken ne yazık ki corona tedbirleri nedeniyle Ramazan ayının birçok güzelliğinden mahrum kalmak durumundayız.
Ama bu günleri atlatacağız inşallah.
Küçüklüğümü hatırlıyorum... Altı yaşındaki halimi ve daha sonralarını... Nazif Amcanın fırınına gidip pide almalıyım akşam. İçimde bir sevinç, gurur beraberinde. Oruçluyum çünkü. Allah’a karşı sorumluluğumu yerine getiriyorum, bundan büyük gurur mu olur? Eve giderken farkında değilim pideyi yarılaşmışım, ama oruçluyum. Hiç unutmam, hala gözümden akan onca yaşa rağmen, "Nasıl unuturum" deyişlerime rağmen. Unutmuştum ve ağlamıştım. Çok korkmuştum orucum bozuldu diye. Sonradan öğrendim ki, bozulmazmış. Aradan seneler geçti. Büyüdüm. Ama hiçbir zaman vazgeçmedim sorumluluklarımdan.Ben hep oruç tutmak istedim. Açlığın ve susuzluğun, gözüne hâkim olmanın ve dilini bağlamanın gerekliliğini oruçla çok sevdim. Sahurlardaki o uykulu mahmurlukla "Yarın açlık çekmeyeyim" diye yemek yiyebilme telaşını ve hoyrat akan zamanını çok sevdim. İftarın o insanın içine tarifi zor mutluluğunu beklemeyi çok istedim. Masa başlarında nefsimizin ne kadar da aç olduğunu ve bu açlığını terbiye ettiğimizi görmeyi çok bildim. Ezan sesinin kendisini bekleyebilmeyi, normal aylarda okunan akşam ezanı ile ramazanda okunanın bağlayıcılığını görmenin üzüntüsünün yeni yeni farkındayım. İnsanlar akşam ezanına normal aylarda öylesine bakıyor, dinliyor.
Ya Ramazanda?
Yine küçüktüm. Sağa sola bakınır dururdum dedemin beni götürdüğü camilerde. En ön safta yer almayı çok severdim. Sonradan en ön safa gitmemeye başladım. Ta ki, Hisar Camiinde kıldığımız namazlara dek.Ben büyüdükçe Ramazan ayını özelliklede teravih namaz vakitlerini çok sever olmuştum. Hoşuma giderdi namaz vakitlerinde Hacı Hamdi Pektaş amcanın motosikletini cami önünden kaçırmak, benzini bitene kadar binerdik. Ben, Nazmi, Bülent... Allah rahmet eylesin, görürdü de görmezden gelirdi her akşam, hatta sevinirdi de... İşte o nedenle Ramazan ayının gidişine çok içerlerdim. Birde Ramazan ayının 27. geceleri yani Kadir Gecesi çok hoşuma giderdi. Camiiler tıklım tıklım olurdu. Balkonlar da elbette.
Çoğu kişi okursa bu yazıyı diyecektir belki, "Ne dedin sen şimdi? Ne bu?"
Kısaca belirteyim o zaman... Ben Küçükken Ramazan ayını daha çok severdim. Aslında yaşım pek de büyük değil ama...
Özlüyoruz….Önceki Ramazanları özlüyoruz.
En büyük duamız
“Rabbim bizi Covid-19 belasından kurtarsın.Nice sağlıklı ve huzurlu Rmazanlar’a kavuştursun”
Selam ve saygılarımla...
#ramazan-kucuk #ay #sultan #oruc