Tercih
Bizim sitede, şair ruhlu arkadaş oldukça fazla ve gerçekten de çok başarılılar.Kendilerini biraz da kıskanmaya başladım.Bunun için bende kendimde o beceri olmadığı için, kendisinden feyz aldığım sevgili üstadım A.Karakoç'un bir şiiriyle başlamak istiyorum yazıma.
Düştü canevime dördüncü cemre,
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm,
Dörtyüzseksenbeşgün çekti bir sene
Onaltıncı aya takvimsiz girdim
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Namlular, nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
Evet sevgili dostlar, bir önceki yazımın başlığı "ÇEŞİTLEME"idi. Bir kaç başlık altında bir yazıydı. Biraz dağınık gibi görünsede, verilmek istenen mesaj da, çok farklıydı.
Gelen yorumlardan "anladığım kadarıyla" yazı, amacına ulaşmış olmalı ki, yorumlar seviyeli, ilkeli ve az da olsa eleştirilidir. Eleştiriden asla korkmam, ama bir katkı sağlıyorsa. Yani, kafasıyla değil beyniyle eleştiri yapanlardan bahsediyorum. Bunlardan sevgili üstad Haluk abi "Bir miktar anlamada özürlü olduğumu itiraf ederek ifade edeyim" diye başlayan hem katkı, hemde eleştiri babında yaptığı yorumda bazı konulara da parmak basmıştır.
Aslında sevgili üstadım çok iyi anlamış ve anlamanın ötesinde biraz da mütavazilik göstererek bu konulardaki ustalığını konuşturmuştur. Bizim hiç kimseyi "ima" yoluyla da olsa "yargılama" gibi bir düşüncemiz olamaz. Kaldı ki, konumumuz itibariyle zülfüyare dokunur düşüncesiyle kılı kırk yararak kelimeleri içimize hapsederek yazıyoruz.
Şahin yakalamak, karga yakalamaktan zordur. Ben istedimki okuyucularım karga yakalayıcıları olmasınlar. Belki biraz fazla düşünecekler amma, düşünmenin kimseye zararı olmaz.
Mesela herhangi birine, kaç tane başın var deseniz düşünmeden "bir" der ve sizin aklınızdan "şüpheye" düşer.
Öyle ya ,bedenin üstünde bir baş var. Başını idare eden, yönlendiren başları hesaba katmaz. Yazık ki , bir dediği de doğrudur.
Sevgili Haluk abi, İslam hocam ve tanıma fırsatı bulamadığım, ama özünde doğru insan olma değerlerinin fazla olduğuna inandığım Mustafa kardeş,
Gölgesi bedeninden ağır olanlar yazıyı sadece okur-geçerler. Düşünmek, duymak, yorumlamak ve sıhhatli bir neticeye varmak onlar için mümkün değildir. Gölgede büyüyenlerden başka türlü düşünmeyi bekleyemeyiz.
Tarlasının büyüklüğünde yağmur, penceresinin büyüklüğünde güneş isteyenler arasında adam bulmak o kadar zor ki ...
Selamım ve meramım zor günlerin ışık doğrusu insanlar,
Selamım başı kendisine olanlara,
Selamım ve saygım dördüncü "CEMRE" yi yüreğinde taşıyanlara...
Hoşça kalın
#