Ramazan Bayramı
Bayramlar, sevinçlerin ve üzüntülerin paylaşıldığı günlerdir.
“Müslümanlar o kimselerdir ki, hem sevinç hem keder- hem darlık hem varlık zamanlarında insanların ihtiyaçlarını giderirler. Kızdıkları zaman öfkelerine sahip olurlar, insanların da kusurlarını affederler. Allah da iyilik yapan kullarını sever.” (Ali İmran/134)
Bayramlar, Allah’ın bize verdiği ilahi ziyafetlerdir. Bayramlara hazırlanmak, temiz ve yeni elbiseler giymek, güzel kokular sürünmek, güler yüzlü olmak sünnettir.
Bayramlar da eş dost ve akrabalar ziyaret edilir. Onlarla bayramlaşılır. Uzakta olan akrabalarla telefonlaşarak bayramları tebrik edilir. Fakirler-kimsesizler-çocuklar sevindirilir. Hastalar ve mezarlıklar ziyaret edilir.
Bayram vesilesi ile dargınlıklar, kırgınlıklar unutulur. Bayramlaşmaya gelenlere ikramlarda bulunulur, tatlı yenir tatlı konuşulur.
Bayramlar, neşe- sevinç ve eğlence günleri olduğu için meşru eğlence ve oyunlar düzenlenir.
Peygamberimiz bir bayram gününde eşi Hz. Ayşe ile birlikte kılıç kalkan oyunlarını izlemiş, kız çocuklarının tef çalarak eğlenmelerine müsaade etmiştir.
Bayramlar yardımlaşma-dayanışma ve kaynaşma günleridir.
Peygamberimiz buyuruyor: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman Müslüman’a zulmetmez. Onu haksızlık edenin eline bırakmaz. Bir kimse Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Bir Müslüman bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse, Allah da ona karşılık kıyamet gününde onun ihtiyacını giderir. Bir kimse din kardeşinin ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter” (Riyazüssalihin/1/284)
Hayatın sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanlar bayramda dinç hale gelir. Akrabalık ve komşuluk ilişkileri güçlenir. Birlik ve beraberlik kuvvetlenir.
Bayramınız kutlu- gönlünüz mutlu- geleceğiniz umutlu olsun.