Taraklı Bir Başka Güzel,
İzzettin KÖMÜRCÜ
Sakarya’nın Taraklı ilçesi İstanbul’a oldukça yakın bir yer. Tarihi dokusunu neredeyse hiç kaybetmemiş olan bu küçük kasabayı gezerken, tarih içerisinde 100-150 yıl geriye gitmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Cumbalı tarihi evleri, muhteşem doğal güzellikleri ve lezzetli yemekleri ile öne çıkıyor Taraklı. Ayrıca beldenin Cittaslow yani Sakin Kentler listesinde de yer aldığını belirtelim.
Taraklı Yemekleri
Küçük bir belde olmasına rağmen pek çok lezzete ev sahipliği yapıyor Taraklı. Burada özellikle belirtmemiz gereken konu ise Taraklı’daki her yemeğin bölgede yetiştirilen ürünler ile yapılması. Bu da doğanın içinden gelen bir sağlık ve temizlik hissi uyandırıyor insanda.
Taraklı’nın Nohut Eti
Bölgeye geldiğinizde ilk yapmanız gereken şey keşkek ve nohutlu et yemeğinin tadına bakmak. Zira pek çok yerde yemiş olsanız bile bu bölgenin keşkeği ve nohutu bir başka lezzetli. Belde’de bulunan lokantaların hepsinde bu iki lezzeti de deneyimleme şansına sahipsiniz.
Taraklı’da Yaprak Dolması
Ayrıca yaprak dolmasının da tadına bakmanızı şiddetle öneriyoruz. İçinde farklı ne var ki diye sorarsanız verebileceğimiz değişik bir cevap yok ama dolma o kadar lezzetli ki yedikçe yiyesiniz geliyor.
Taraklı Uhut Tatlısı
Taraklı’nın en önemli yemeği ise bir tatlı. Uhut tatlısı olarak bilinen bu lezzet yapımı çok uzun sürdüğü için sadece özel günlerde, bayramlarda yapılıyor. İçinde ne var derseniz, sadece buğday, un ve su cevabını verebiliriz. Farkettiyseniz tatlının içinde şeker ya da glikozdan bahsetmedik. Çünkü ikisi de bu tatlıda yer almıyor.
Teneke bir kabın altına delikler açılıp buğday bu tenekeye dolduruluyor. Ardından ışık almayan, loş bir yerde iki günde bir sulanıyor. Bu sulamanın amacı sizin de tahmin edebileceğiniz gibi buğdayları filizlendirmek. Önce çimlenmeye sonra da topaklanmaya başlayan buğdaylar arada çıkarılıp ufalanıyor ve tekrar aynı tenekeye konup sulama işlemine devam ediliyor. Yaklaşık 15 günün sonunda 4-5cm uzamış olan buğday filizleri ve saçakları yeşillenmeden önce alınıp tokmak ile dövülüyor ve çıkan özsüyuna su katılarak kaynatılıyor. Kaynamaya başladığında da içine biraz un katılıyor. Koyulaıp kahve rengini alan tatlı dinlendirilmek için kavanozlara alınıyor. Özellikle kahvaltıda ama isterseniz günün her saatinde ekmeğe sürüp yiyebildiğiniz Uhut tatlısı Taraklı’nın en meşhur lezzeti.
Taraklı’nın Nesi Meşhur?
Bizanslılardan alınarak Osmanlı kasabası haline gelen Taraklı’nın elbette mimari yapısıyla öne çıkan evleri meşhur. Bunun yanında Yusuf Bey Mahallesinde bulunan 700 yüzyıllık da Taraklı’nın simgelerinden.
TARAKLI'DA NE YENİR?
Tüm müşterilere önce ücretsiz kuru fasulye ikram eden, menüsü kuru fasulye, pilav ve ıslama köfteden oluşan küçük bir lokanta ama lezzeti neredeyse 10 numara. Fiyat küçük bir yerleşim yerine göre pahalı gelebilir ama yiyeceklerin lezzeti kesinlikle buna değer. Büyük şehirler de bu lezzetin yarısına bile bu fiyatın yarısını tek kişi ödüyorsunuz. Taraklıya gelip de özellikle kuru fasulyeden tatmadan dönmeyin.
Lezzetli kurufasulyesi, harika tereyağlı pilavı, ev turşusu ve yoğurdu, irmik helvası.. Hijyen üst düzeyde. Ücret makul. Meşhur kurufasulyeci Taraklı sofrasını tavsiye ediyorum. Lütfen gelin, görün, tadın.. Sakarya Taraklı.
TARAKLI'DA KEŞKEK BİR BAŞKA GÜZEL
Taraklı ilçesinde 500 yıldır süren "keşkek" geleneği iftar sofralarında yerini koruyor.
"Keşkeği hazır hale getirmek için ilk olarak buğday temizlenir daha sonra kepeğinin giderilmesi için dibek taşında dövülür. 'Keşkeklik' olarak adlandırılan buğdayın kurutulur. Pişirilmesi sırasında çömleğin içine keşkekliğin yanı sıra et, tereyağı, tuz, soğan, biber ve salça eklenir. Fırında pişen keşkek, sofradaki yerini bu şekilde alıyor"
HATIRA FOTOĞRAFI,
Fısıltı Haberleri Genel Yayın Yönetmeni Sabahattin BİRİNCİ, Hatice İÇÖZ, Dilek KICAN Sakarya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Levent BAYRİ, Taraklı Yerel Gazetecilerinden, İzzettin KÖMÜRCÜ, Fısıltı Haberleri Ekibi ile Hatıra Fotoğrafı Çekildiler.
Taraklı Evleri
Taraklı Evleri, uzun yıllar ayakta kalabilmiştir. Üstelik yemyeşil bir doğanın içinde yer almaktadır. Hıdırlık Tepesi ve Taraklı Hisarının yamaçları ile bu iki tepe arasındaki vadide kurulu, Taraklı’ya, Göynük cihetinden gelen dere de ayrı bir güzellik katmaktadır. Tarihi evlerin bazıları 3 asrın üzerindedir. Bu evlerin genel karakteristiği Osmanlı şehir dokusunu oluşturan üç katlı ev biçimidir.
Yunus Paşa Camii
Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Vezir-i Azamı Yunus Paşa tarafından 1517 yılında yaptırılan Yunus Paşa Camii, kubbesi kurşun kaplı olduğundan, halk arasında “Kurşunlu Camii” diye anılır. Yunus Paşa Camii, kare planlı, tek minareli klasik uslupta inşa edilmiş, güzel bir Mimar Sinan eseridir. Cephe duvarları, ince yontu küfeki taşından inşa edilmiş olup, yine küfeki taşından işlenmiş saçak kornişleri ile sonuçlanmaktadır
Tarihi Han
Taraklı, Bağdat Yolu üzerinde olduğundan kervanların Taraklı’da konakladığı ve yılların hiçbir zaman eskitemediği tarihi han yerli ve yabancı turistlere ben buradayım gelin misafirim olun, dercesine ihtişamıyla Taraklı’nın tarihini anlatır.
Taraklı Sokakları
Tarihi mekanlarımız arasında kalan ve buram buram tarih kokan daracık sokaklar Arnavut Kaldırımı mimarisinde yapılmıştır. Sokaklarda yük taşıyanların dinlenmeleri için dinlenme taşları bulunmaktadır.
Tarihi Hamam
Hamam, ilçe merkezinde, Yunus Paşa Cami’ne yakın bir yerdedir. Hamamın ilk yapıldığı yıllarda, hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii’ni merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmıştır. Osmanlı döneminden kalma tarihi bir hamamdır. Ayrı bölümlerde eski ve yeni iki havuzu var. Huzur dolu ortamında, doğanın içinde şifalı sularla yapılan kürlerden sonra kendinizi iyi hissetmemek imkânsız.
Çınar Ağacı
İlçenin Yusuf Bey Mahallesi’nde 7 asırlık çınar ağacı Osmanlı Kültürünü gelecek nesillere aktarmaktadır. Osmanlı devleti topraklarına kattığı her yerleşim yerine çınar ağacı dikme geleneğinin Taraklı’da da sürdürmüştür. Asırlık çınar ağacı büyük bir yangın tehlikesi geçirmiş, ancak çok büyük bir zarar görmeden kurtarılmıştır.
Hisar
İlçenin savunulmasında stratejik öneme sahip olan "Hisar Tepesi"tarihi kalıntılar olan su sarnıçları ile ilçenin kalesi görünümündedir. Hisar tepesi’ndeki iki su sarnıcı MÖ..1000- MÖ..2000 yılları arasını tarihlemektedir.
Su Değirmeni
Akarsuların başında kurulmuş, su enerjisini dönel hareket enerjisine çeviren çark sisteminden güç alarak dönerek öğütmeye yarayan; halk dilinde “Kara Değirmen” olarak anılan, beş taşlı veya iki taşlı su değirmeni köylüler tarafından günümüzde de kullanılmaktadır.
