O DOKTORU NASIL ANLATTI
Geçen hafta aracımızın bozulmasından sebep bir günümüz oto sanayide geçti. Meslek gereği orayı da araç hastanesi olarak düşünürüm. Oto elektrikçide bir işimiz vardı. Sorduk soruşturduk sonunda bulduk. Tesadüf o ki tam da karşısında bizim eski dostlardan birinin oto döşemeci dükkanı vardı. Biraz hasbihal edelim dedim,
Günlük mevzulardan, yani zamlardan,pahalılıktan konuştuk. Eski günleri yad ettik. Konu geldi insanlığa. Zaman kötü ama insanlık daha ölmemiş dedi döşemeci Mehmet usta. İyi insanlar var,inşallah bu insanlık hiç ölmez dedi. Merak ettim,hayırdır inşallah anlat bakalım dedim. Başladı anlatmaya, Eşi uzun yıllardır rahatsızmış. Ayda bir yapılan iğnesi varmış. Yakın zamana kadar sıkıntı olmadan yaptırıyorduk dedi. Ama bir gün geldi "O iğneyi yazamayız " dediler. Acilde nereye gittiysem işimizi yaptıramadık. Aciller zaten tıklım tıklım dolu. Eşime yapılacak iğne bize göre çok önemli ama acilde trafik kazaları var, yaralanmalar var... İnsanın eşinin rahatsızlığında O'na yardımcı olamamanın ezikliği altında kendimi kötü hissediyordum. Eşimi bekleme salonunda bıraktım dışarı çıktım. Düşünceliydim, kendime göre dertliydim. Ama meramımı anlatamamıştım. Sinirlenmedim dersem de yalan olmaz. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Etrafta neler olduğunu bile görecek halde değildim. Birisinin seslendiğini duydum, sivil bir gençti.
-"Amca hayırdır seni çok dertli gördüm" diyordu. Hafiften kendime geldim. Bir iğne vardı, yıllardır yaptırdığımız, bu sefer ne oldu bilmem, yazdıramadım da yaptıramadım da.. "Peşimden gel" dedi.
İçeri girdik,bir bankonun ardına girdi ve bana bir kağıt uzattı. Al eşini bununla içeri götür iğneyi yaptır dedi. O an kim olduğunu, ne olduğunu soracak aklım bile kalmamıştı. Ardından, iğne vurulduktan sonra beni haberdar et dedi. Sıramız geldi, iğnemiz vuruldu, yarım saat beklememiz gerekiyordu. Bu arada aklıma geldi, "Şu genci bulayım." dedim. Bana kağıdı verdiği bankonun yanındaydı. Gözlerimde minnet, yanına yaklaştım, "Kusura bakma evlat, sen kimsin?" dedim ısrarla. "Amca ben acil servis doktoruyum". Adını sordum. "Oğuzhan Orhan" dedi.
"Bu ne zaman oldu?" diye sormadım. Zira zaman bazen önemini kaybediyor. Döşemeci Mehmet daha da anlattı. Ama benim gözlerim onda, düşüncelerim başka yerlerdeydi. Genç bir meslektaşım, Hastane bahçesinde gördüğü dertli birisinin derdiyle dertlenmiş. Bir doktor için çok basit gibi görülen ama buna ihtiyaç duyan için paha biçilmez bir şey yapmış. Hiç umursamayabilirdi belki, sadece bakmamış üstelik görmüştü. Oğuzhan doktorlar var hastanelerimizde. İşlerinin yoğunluğundan, sistemdeki kimi aksaklıktan bir de kendilerine uygulanan şiddetten... Belki gönüllerindeki şefkati tam gösteremeseler bile yine de hastalarına şifa için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bu gibi olayları yazmak lazım. Bilmeyenler bilsin. Marifet iltifata tabidir derler. Bütün Oğuzhan doktorlar daha cesaretlensin, çoğalsın. Gözlerinden öpüyorum genç meslektaşım.
#dursun-bostanci #dr-dursun-bostanci #makale #kose-yazisi #oguzhan-orhon #dr-oguzhan-orhon #acil #acil-servis #hastane #hastane-anisi