Anılar kuşlar gibidir bazen yürek penceresini teklifsizce açarlar.
Yayın: Güncelleme:
Ne Zaman Bu Şehre Yağmur Yağsa
Yorgun gözlerimden hicran dökülür Ne zaman bu şehre bir yağmur yağsa Ümidim tükenir, boynum bükülür Ne zaman bu şehre bir yağmur yağsa.
Yine başım gibi dumanlı dağlar Sensizlik elimi, kolumu bağlar İlkbahar, sonbahar benimle ağlar Ne zaman bu şehre bir yağmur yağsa.
Ne kapım çalınır, ne bir dost arar Gözlerim hep sıla hayali kurar İçimi yalnızlık korkusu sarar Ne zaman bu şehre bir yağmur yağsa.
Aklıma ayrılık sözlerin gelir Camlardaki dudak izlerin gelir Bana ağlar bakan gözlerin gelir Ne zaman bu şehre bir yağmur yağsa.
Ufuk ŞEN
"Bu akşam içimde hüzün var" diye başlıyor Sayın Coşkun SABAH'ın Kürdi makamındaki şarkısı, ve; "Gözümde canlandı anılar Gönlümde dinmiyor arzular Kavuşmak istiyorum, sarılmak istiyorum Sensiz geçmiyor bu akşamlar..." Diyede devam ediyor. Lise yıllarımızda dillerimizden düşürmediğimiz bir şarkıydı. Bu akşam aklıma geliverdi birden. Eski fotofraflara bakınca mazideki günlerim bir sinema şeridi gibi gözümün önünden akıp geçiverdi. Yıllar sonra anarken "ne güzel günlerdi" dedirtircesine dolu dolu yaşadığımız toz pembe yıllar. Taraklının her karesinde bir tanıdık yüz var ve benim için her tanıdık yüzde bir hatıra vardır.
Hele birde bu akşam'ın ilerleyen saatlerinde, uzun zamandır görmediğim, sadece internette görüşebildiğim bir kaç arkadaşımla yine geleneği bozmadan internette geçmiş günleri anınca, kehribar sarısı gibi o güzel günler gözümde canlanıverdi. Evet her şey sarı, her yer sarı kayısı, yer sarı, ayva sarı ve Taraklıyı çepeçevre saran Taraklı dağları. Taraklıya ait bir başka haber sitesinde canlı yayın başlamış. Sizler, umutla bilgisayarınızın başına oturup, canlı yayına bağlandığınızda belki bir tanıdığınızı görmek arzusuyla tutuşacaksınız. Ama ben öyle değil. Çünkü bana ait insanlar bu dünyadan göçüp gittiler. Belki yaşasalardı cep telefonomuzu bir kere çaldırıp, "Ben kameranın ordan geçip el sallayacağım" diye çağrı bırakırlardı, bizlerde onları dünya gözüyle görüp rahatlardık. Ama ben bu mutluluğu tadamıyacağım. Onun için bu akşam içimde hüzün var.
Bu akşam içimde hüzün var; Çünkü sevdiklerimiz, en azından bir merhaba dediğimiz insanlar birer birer göçtüler aramızdan. Orta çarşıya girdiğimizde bir bayram havası yaşardık. Topuz İsmail abinin hepimizi titreten sesi, Saraç kadir amcanın demli çayı, birbirlerine güvenen esnafın dükkanlarını açık bırakıp Camiye veya hatta ve hatta Adapazarına gitmeleri. Bayram Abide rahmetlik oldu İzzet Mehmet Amcada, Semerci Hasan amca, Sobacı Mustafa amca. Sahi neydi o aşağı çarşının sessizliği? Bir dönem ikbal yıllarında en renkli günlerini yaşayan aşağı çarşıya sanki hayat, gerçeklerini bir tespih tanesi gibi ipten kopup yüzüne yüzüne vuruyordu.
Dedim ya bu akşam içimde hüzün var. Hadi gelin şarkının finalini birlikte söyleyelim. "Benden uzak durma ne olur Bu kalbi sensiz taşıyamam Artık benim olmasan bile Seni görmeden yaşayamam, Yüzünü görmeliyim, sesini duymalıyım, Anıları yaşamalıyım. Anılar şimdi gözümde canlandılar. Beni bu hallere koydular Bu akşam içimde hüzün var.
Sevgili Ufuk
Bu akşam sen açtın ben kapadım PC.yi.Öğle üzeri açınca bıraktığım yerden devam ettiğini,gönlünden dökülenleri okuyunca gördüm..Sevinçli olmam gereken bir zamanda neden hüzünlü olduğumu,cama vuran yağmur tanelerinin gönlüme düşen dolu taneleri gibi beni neden etkilediğini anlayamadım..Ama insan olduğumu anlıyorum hüzünlendikçe..Sevinçte duymadığım hazzı duyuyorum hüzün acı ve ızdırabın içinde..Fuzuli'nin:Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip,Kılma derman kim helakım zehr-i dermanındadır.beytini yaşıyorum adeta..Duygu yoğunluğudur sırların kördüğümünü çözen;kalplerin kilidini açan aslında.Senin duygularını paylaşma adına yazdığım ve türkü formunda bestelediğim bir şiiri sana yorum olarak gönderiyorum.
Haluk Ali Pektaş
13.11.2007 / 13:29:54
GURBET TÜRKÜSÜ
Bir sevda türküsü kaplar içimi
Sıladan gurbete dillenir gider.
Kaplamış semayı hüzün bulutu,
Yağdırır hasreti sellenir gider.
"Ne vardır içinde bilinmez"demiş
Yaşayıp da tadan acı gurbeti.
Kaderin elinde vuslat şerbeti,
Dökülür bağrıma güllenir gider.
Yaşanır hayalde bulunmaz kendi.
Arıyor gözlerim her yerde seni.
Ayrılık kor olup yaktıkça beni,
Gönülden bir selam yollanır gider...
Duygu dolu,hüzünlü ve mutlu! günler senin olsun..
yılmaz yalçınkaya
13.11.2007 / 17:27:51
merhaba
sayın abicim yine tek kelime ile döktürmüşsünüz. taraklı'dan devamlı geçmekteyim. bir kaç yıldır gelişme var gibi. fakat coğrafik konumu nedeni ile bu gözükmüyor. ayrıca bu bölgede ikamet eden halkımızın tembel olduğunu düşünüyorum. halkımız tüm hizmeti kamudan bekliyor. o yapar bu yapar nasıl olsa düşüncesi ile kimse birşeylerin elinden tutmuyor. birlik beraberlikte yok açıkçası. sadece taraklı değil diğer civar ilçelerdede durum aynı mesela gölpazarın'da 6000 cıvarında nufus var. seksen cıvarında kahve var. halkımız cok cahıl cok. fakat kendını gelıstırmek ıcın caba gosterende yok.
gorusmek uzere
mesut uzelli
13.11.2007 / 23:16:11
UFUK SENİ SEVENLER BU DÜNYADAN GÖÇÜP GİTMİŞ OLSADA BİR YERLERDE SENİ SEYREDİYORLAR BUNU UNUTMA.SEN YETERKİ ONLARI SEVGİ İLE YAD ET.TALAT USTAYA,ANANENE,MEHMET VE İHSAN DAYINA BİRER FATİHA GÖNDERELİMKİ RUHLARI FERAHLASIN.RABBİM SENİ SEVDİKLERİNE BAĞIŞLASIN SEVGİLİ KARDEŞİM.GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM....
saime
14.11.2007 / 00:17:45
ne güzeldir birine iyiki varsın diyebilmek;ufuk kardeşimiz iyiki varsın.cuşkun sabahın en güzel şarkılarından bitanesi,bu akşam içimde hüzün var.sevinç ve hüzün yaşamımızda hep var.insan ruhu biraz sonbahardır biraz hüzündür mutlu olmak isteyen.insan bazen dört mevsimdir yaşanması için kendinde,gün boyunca kendi mevsimine hazırlanır.hayattan ne ,isterseniz onu alırsınız ama alıcağımız verdiğimiz emek kadar olucaktır.kaybettiklerimizle herşeye rağmen hayat akıp gidiyor ve herşeye rağmen akıp giden hayata dostça el uzatıp dostça kucak açıp acılarla kardeşce el sıkışabilmek yine herşeye rağmen çevremize sevgiyle gülümsemeyi bilmek işte hala bunu yapabiliyorsak asıl emek asıl cesaret budur.güzel olan herşeyin temelinde sevgi vardır.sevgili ufuk yüreğine kalemine sağlık
İzzettin K
14.11.2007 / 15:31:32
Gelde yorum yapma şimdi..Yahu yalçın kardeş..Taraklı halkına cahil diyecek cüreti kendinde nasıl buluyorsun..Anlamam mümkün değil.Kabullenmemde...Taraklı var ya
Taraklı...Nasıl anlatayım bilmem ki..sen iyisimi araştırda bir öğren bakalım tembel mi?cahil mi? Teessüf ediyorum...Ve lütfen anladığım manada demediğinizi buradan izah ediniz...Dahada ileri gideceğim.ÖZÜR DİLEYİNİZ
Ufuk ŞEN
14.11.2007 / 22:21:15
Değerli Haluk abicim gerçekten duygulara tercüman olmuşsunuz. Sizin bu yönünüzüde öğrendim. Ayrıca Yılmaz kardeşime gelince. Ben köşemde ve hatta hiç bir yerde memleketim insanları için cahil ve benzeri sıfatların kullanılmasına müsaade edemem. Ben orda büyüdüm, oranın ekmeğini yiyip, suyunu içtim. Benim memleketim başkadır. İnsanı bambaşka. Lütfen böyle polemiklere sokacak yazılar yazmayalım. Yılmaz kardeşim beni bağışlar umarım...
Faruk Serkan
14.11.2007 / 22:27:29
"Ufuk Şen'in yazısı yayımlanmış" dediler, ben de hemen tıkladım duygu köşesine; beni başka başka duygu diyarlarına taşısın diye... Yanılmamışım ki, gerçekten de hayal ettiğim gibi, şu an tarif etmekte zorlandığım duygular sardı içimi; teşekkürler Ufuk Abi... -Yalçın Arkadaşımızın tesbitine ise her zaman örnek gösterdiğim şu hikaye ile cevap vermek isterim; bir gün filozof öğrencisine "çalış oğlum! çalışan kazanır" demiş kendinden emin bir şekilde; fakat öğrenci de hocasına taş çıkaracak düzeyde en az onun kadar kararlı bir edayla "hocam çalışan kazanır ama, kazanan çalışır" demiş. ben izzettin abi gibi özür falan beklemiyorum Yalçın Arkadaşımızdan, fakat bunun bir etki-tepki meselesi olduğunu düşünüp ona göre yorum yapmasını beklerdim. Saygılarımla...
engin ertürk
22.01.2009 / 13:32:01
bugün eski günleri banada hatırlattınn ufukcumm nasılsınn