Yusufa Mektup (Hasan Arvasiden)
Sizin Sesiniz
Yayın:
Güncelleme:
sevgili yarenim satırlarıma başlamadan evvel zati şahsını ve dostlarımı en içten dileklerimle selamlar hürmetle ellerinden sıkarım.memleketin ahvali şaraiti hepimizce malum.Arif olan anlar misali üstaddan bir iki kelamda ben yazayımda yarenlerimiz okusun istedim.herkese selam yola devam.
Oğul bir mektup yaz bizim Yusufa
Bıldır ki itlerin çoğu öldü de
Tor tosunlar kayış yardı bu sene,
Koç öküzler epey ayrik yoldu de.
Aramizda yamri yumru tepeler,
Sokaklarda seyip gezdi sopalar
Sen giderken yeni doğan sipalar
Torunlu morunlu eşek oldu de.
Köye çoban ettik sağır ibişi,
Çatal doğurtuyor erkek çebişi
Yağcılıktan yükün tuttu çok kişi,
Gene aşiretin yüzü güldü de
İbibikler dama yaptı yuvayı,
Pis kokudan balta kesmez havayı
Sorarsan şo bizim eski davayı,
Can sıkmasın, kıyamete kaldı de
Biraz daha azdı dünkü sinekler;
Yular bırakmadı kırdı inekler
Çıkın edip gönderdiğin dilekler,
Yalınayak gözü yaşlı geldi de
İncitmeyin derken gönül hatırı,
Gebe çıktı Solakların katırı
Kör kıvrak bir kırık yemden ötürü,
Düşmanların davulunu çaldı de
Fukaralik bagdaş kurdu hasıra,
Harçlık marçlık gönderemem bu sıra
Hele mektup için bakma kusura,
Pul parası kesemizi deldi de
Yırtıldı geceler çakal sesinden;
Kazlar kafa çeker el kesesinden
Bozuk terazinin sol kefesinden
Demlenen hıyarlar ragbet buldu de
Sen gideli çok haserat turedi;
Anaç balıkların hepsi tüledi
Kavaklara kaplumbağa tünedi!
Yörük yaylasına çingen doldu de.
Bıldır ki itlerin çoğu öldü de
Tor tosunlar kayış yardı bu sene,
Koç öküzler epey ayrik yoldu de.
Aramizda yamri yumru tepeler,
Sokaklarda seyip gezdi sopalar
Sen giderken yeni doğan sipalar
Torunlu morunlu eşek oldu de.
Köye çoban ettik sağır ibişi,
Çatal doğurtuyor erkek çebişi
Yağcılıktan yükün tuttu çok kişi,
Gene aşiretin yüzü güldü de
İbibikler dama yaptı yuvayı,
Pis kokudan balta kesmez havayı
Sorarsan şo bizim eski davayı,
Can sıkmasın, kıyamete kaldı de
Biraz daha azdı dünkü sinekler;
Yular bırakmadı kırdı inekler
Çıkın edip gönderdiğin dilekler,
Yalınayak gözü yaşlı geldi de
İncitmeyin derken gönül hatırı,
Gebe çıktı Solakların katırı
Kör kıvrak bir kırık yemden ötürü,
Düşmanların davulunu çaldı de
Fukaralik bagdaş kurdu hasıra,
Harçlık marçlık gönderemem bu sıra
Hele mektup için bakma kusura,
Pul parası kesemizi deldi de
Yırtıldı geceler çakal sesinden;
Kazlar kafa çeker el kesesinden
Bozuk terazinin sol kefesinden
Demlenen hıyarlar ragbet buldu de
Sen gideli çok haserat turedi;
Anaç balıkların hepsi tüledi
Kavaklara kaplumbağa tünedi!
Yörük yaylasına çingen doldu de.
Yazar: Abdurrahim Karakoç tan alınmıştır.