Taraklı'nın Saf İnsanları ve Engelliler Gününe Dair Anılar
Taraklı, pek çok kişinin hafızasında yer eden, huzurlu ve samimi bir yerleşim yeri. Taraklı'da geçirdiğimiz geçmiş zamanlar, şimdilerde anı olarak kalmış olsa da, yüreğimizde iz bırakan insanlarla dolu. Onlar, sadece Taraklı'nın değil, hayatımızın da önemli bir parçasıydı. Bugün, Engelliler günü vesilesiyle, o değerli insanları rahmetle anmak istiyorum.
Çok sıkı fıkı olduğum, dostluğunun sıcaklığını her an hissedebileceğiniz insanlar vardı çevremde. Onlarla takılmadan edemezdim. Ne zaman yolda karşılaşsak, yüzümüzdeki tebessüm birbirine en yakın dostlar gibi olurdu. Türkiye'nin her köyünde, her kasabasında mutlaka rastlayabileceğiniz bu insanlar, okur yazarlıklarına göre değil, gönüllerinin temizliği ve saf akıllarıyla tanınırdı. Hemen her birinin yüzü tebessümle dolu, gözlerinde hep bir merak vardı. Kendilerine bakıldığında, bazen alaycı, bazen de merakla bir bakış olurdu ama hepsi gönlünde sevgi barındıran, saf insanlardı.
Bir zamanlar sosyal medyada paylaştığım "Taraklı Kırk Altılılar Futbol Takımı" fotoğrafı, yıllarca hatırlanacak bir anıydı. Raif Yeşildağ (Kako), Şaban Balaban (Simitçi Şaban), Burhan Çetin (Polis), Ahmet Çiftçi (Müdür), Kazım Akçaya (Koçum Kazım), Ali Uğurlu (Ferik Ali), Fahri Özdemir (Kırmızı Fahri), Ali Kolsuz ve daha nice isim. O fotoğrafı gördüğünde, onları hatırlayan herkesin içinde bir gülümseme belirirdi. Hepsi, Taraklı’nın sevilen, değer verilen insanlarıydı ve her biri, Taraklı'nın huzuruna katkı sağladı. Allah hepsine rahmet eylesin.
Bugün, belki de o eski dostların hiçbirini bulamıyoruz. Zamanın elinde eriyip giden birer hatıra oldular. O insanların her biri, saf ve temiz yürekleriyle, öylesine akıllıydılar ki, bazen sordukları sorulara biz bile cevap veremezdik. Bir hayat öğretisi gibiydiler. Bazen, bu insanların yüzlerindeki tebessümün Taraklı'da herkesin beynine yerleştiğini düşünürüm. Ne kadar saf, ne kadar dürüst bir şekilde gülümsüyorlardı… Ve biz, onların arkasında, bu dünyadan geçen her değerli insanın ardında, hala onlara duyduğumuz saygıyı, sevgiyi taşıyoruz.
Bugün, o insanlardan çoğu aramızda değil. Ancak, hatırladıkça, kalbimizdeki yerleri hiç değişmedi. O saf ve temiz insanların gülüşleri, hâlâ yüreğimizde yankı buluyor. Bu özel günde Engelliler Gününde her birini rahmetle anıyor; onların saf, içten dünyalarını bir kez daha hatırlıyor, onların temiz kalplerini özlüyorum. O güzel insanlara duyduğumuz minnettarlık, zamanla silinmeyecek kadar derin bir iz bıraktı bizde. hayatta olan kardeşlerimize sağlık ve uzun ömürler diliyorum
Değerli Okuyucular,
Yazımı tamamlamadan önce yaşanmış bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu hikaye, Taraklı İçdedeler Mahallesi'nden değerli bir insan, Mehmet Akdemir (Gençağa) ile ilgili. Bir gün, Taraklı Yunuspaşa Camii'nde öğle namazının son sünnetini kılarken, ilçe müftüsünün dikkatini çeker.
Gençağa, son sünneti 2 rekat yerine fazla kılarak sürekli rükû ve secdeye gitmektedir.
Müftü Bey, camiden çıkarken onu uyarır;
"Amca, son sünneti fazla kıldın. Son sünneti iki rekat kılman gerekirdi."
Gençağa, müftünün bu uyarısına sert bir şekilde cevap verir;
"Sen ne karışıyorsun? Ben iki rekat namaz için camiye gelmem. Dörtte kılarım, sekizde kılarım, sen karışma bana!"
Müftü, bu yanıt karşısında şaşkın bir şekilde ne diyeceğini bilememiştir. Bu hikaye, aslında çok şey anlatıyor. Gençağa'nın içindeki derin inanç ve namaza olan bağlılığını, belki de biraz da ısrarını gözler önüne seriyor. O zamanlar, belki bir hata yapmış olabilir, ancak onun bu kararlı duruşu, bize gösteriyor ki, inançla yapılan her şeyin bir değerinin olduğu, farklı yolların bile kabul edilebileceği bir gerçek.
Taraklı'da geçen zamanlar, dostlukların ve saf yüreklerin izlerini bırakmış, bugün bile hatırlanarak yüreğimizde yankı buluyor. Engelliler günü vesilesiyle, bu değerli insanları rahmetle anıyor ve onlara duyduğumuz minnettarlığı tekrar hatırlıyoruz. Geçmişteki dostluklar, bazen alaycı bakışlarla, bazen derin bir anlam taşıyan gülüşlerle bizlere hayatı öğretmişti. Bugün, bu anıların içinde, kalbimizdeki yerleri hiç değişmeyen o güzel insanları saygı ve sevgiyle anıyoruz.
Haftaya görüşmek dileğiyle... Hoşçakalın,sevgiyle kalın...