Tribünden Değil Ekrandan…

İzzettin KÖMÜRCÜ

Yeni Atatürk Stadı’nda Atakaş Hatayspor karşısında alınan 3-0’lık galibiyet, tabelaya bakıldığında net ve rahat bir skor gibi görünüyor. Üç puan haneye yazıldı, ligde nefes alındı. Ancak bu galibiyet, “Övülmesi gereken” bir zafer değil, Sakaryaspor için “Olması gereken” bir sonuçtur. Sahada zaman zaman iyi, zaman zaman ise oldukça kötü bir görüntü vardı. Skor, oyunun tamamını anlatmıyor.

Hatayspor karşısında özellikle maçın genelinde ayağa pas yoktu, baskı yoktu, mücadele gücü ise beklentinin altındaydı. Sakaryaspor’un rahatlamasını sağlayan, yalnızca dört dakika içinde bulunan iki gol oldu. Bu kısa bölüm, maçın kırılma anıydı. Bunun dışında ligin zayıf ekiplerinden biri olan Hatayspor’un dahi zaman zaman savunmamızı zorlaması, kalemizde tehlikeler yaratması düşündürücüydü. Bu gerçekleri görmezden gelmek, tabloyu pembe göstermek Sakaryaspor’a hiçbir şey kazandırmaz.

Hatayspor maçı öncesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın devreye girerek alacaklı futbolculara ödeme yapılmasını sağlaması, sahaya da yansıdı. Ancak bu yansıma, saman alevi gibiydi. Futbolcular zaman zaman parladı, ardından yine söndü. Demek ki sorun yalnızca maddi değil; sorun daha derinde, daha yapısal.

Asıl mesele ise tribünlerdir. Kendi evimizde, boş tribünler önünde oynuyoruz. Bu manzara Sakaryaspor adına tam anlamıyla bir fiyaskodur. Sakaryaspor tribünleri her geçen sezon biraz daha boşalıyor. Bu kadar büyük bir camia, bu noktaya nasıl geldi, bunu herkesin kendine sorması gerekiyor. Yönetim mi, futbolcular mı, teknik heyet mi, medya mı, taraftar mı? Cevap net: Herkesin bu tabloda payı var. Yönetimden oyuncusuna, medyasından taraftarına kadar kimse kendini bu sorumluluğun dışında tutamaz.

Önümüzde bir kongre süreci var. Bu süreç, Sakaryaspor’un geleceği adına bir dönüm noktası olmalı. Ligin ikinci yarısında, güven veren bir Sakaryaspor izlemek istiyoruz. Tribünlerde rakibe baskı kuran, takımını iten bir taraftar topluluğu görmek istiyoruz. Teknik heyetin “iyi oyun” organizasyonlarını sahaya yansıttığı, ne oynadığını bilen bir takım istiyoruz.

Hatayspor galibiyeti, moral ve güven tazeleme adına elbette değerlidir. Ancak asıl sınav, önümüzdeki hafta deplasmanda oynanacak Çorumspor maçıdır. Çorum’da alınacak bir galibiyet; Sakaryaspor’un yalnızca üç puan kazanması değil, itibarını, inancını ve geleceğe dair umutlarını da tazelemesi anlamına gelecektir.

Gerçeklerle yüzleşmeden, sorunları açıkça konuşmadan bu camia ayağa kalkamaz. Alkışlanacak galibiyetler için önce “olması gerekenleri” doğru yapmamız gerekiyor. Tribünden değil, ekrandan bakınca görünen tablo ne yazık ki budur.