Sigortalı Garanti Şehir Hayatı (Arvasiden)

Sizin Sesiniz

Satırlarıma başlamadan önce hepinizi saygı ve sevgi ile selamlar Allahın rahmeti ve Bereketinin üzerinize olmasını dilerim.

Bu günkü yazımın konusunda ilham kaynağım çok sevgili Nurettin PİLAVCI ağabeyimle kısa bir sohbet esnasında kafamda oluştu.sohbetimiz esnasında Taraklıda bulunan esnafların ve halkın bir çoğunun sıkıntı içerisinde ve günlük yaşadıklarından bahsetti.ve bu yazı kendiliğinden şekilleniverdi.

Yıllar önce çok sevgili babam en büyük amcam ve Halamın kocası eniştem Denizli çardak nahiyesine üç ortaklı bir kereste atelyesi kurarlar.üçününde büyük hedef ve umutları vardı ama bu umutlara nice hasretlerde eklenecekti gelecek yıllarda bunu bilemezlerdi.derken bir kamyon aldılar ve Kızılay maden sularının sandık ihalelesi ile birlikte piyasaya kapı pencere gibi işlerde yapıyorlar.işleri büyütmek lazım gelince hemen bir ipotek ve kefillerle birlikte bankadan krediler falan.derken işler bir anda ters gitmeye başlıyor.taahütlü sandık işi zamanında yapılamayınca Kızılay teminatı bozduruyor ve bizim atelye ve kamyon bir anda icra yoluyla satılıyor ve tabiri caizse cıscıbıldak Denizlide kalmıştık. bizi ilk terk eden amcam oluyor.biz daha o yıllarda çok küçüğüz.Halbuki. Denizliye giderken merhum babamın ne umutları vardı kimbilir.derken ağabeyimde bakımsızlık ve ilaçlarının alınamaması sebebi ile zatürreden ölüyor.Eski Sarayköy caddesinde bulunan mezarlığa onuda defin ettikten sonra babam enişteme hadi Bozüyüke dönelim enişte diyor.Ama ceplerinde beş para yok.Eniştem saz ustası hemen bir saz yapıyor yüz elli liraya satıyorlar  ve babamın arkadaşı denizlinin en meşhur motor tamircisi Kör Nurettin derler onunda yardımıyla Trenle Bozüyüke dönüyoruz.Hiç olmazsa geriye dönecek bir kapımız varmıştıki dönebilmiş ya olmasaydı?Mevsim kış Bozüyükte tek göz odalı evde odun yok kömür yok o zamanlar Bakıyor bizlerde hasta olacağız alıyor bizi Köye dedemlere götürüyor.Köyde yakacak bol et,süt,peynir,yoğurt,tavuk,un,bulgur her şey fazlası ile ziyade. Rahmetli dedemin.üç yüz tane davarı,elli tane sağılır inek,öküzleri çift çift,atları var üç beş tanesi daima kapıda.Kısacası o zaman için zenginlik paçadan akıyor. her şey bol bulamaç derlerya.ama çalışmakda var hemde dermandan kesilene kadar.Dedem diyor damat ev senin istediğin kadar kal Rahmetli Hasan Dayım Enişte ev senin istersen sanada köye ev yapalım başımızın üstünde yerin var.sen bizim namus bekçimizsin.Babam çok gururlu ve kibirli adam.ya kayunçu diyor.malum işler ters gitti.Bahara kadar çocuklar burada kalsın.ben Bozüyükte iş bulursam çalışırım hafta sonları gelir giderim diyor.ve bizi bırakıp ne kadar ısrar etselerde lapa lapa kar yağarken geri dönüyor hemde yürüyerek.

Daha sonraları memleketimin dört bir yanında fabrikalar açılıyor ve Köyden gençler bir bir şehirlere göç etmeye başlıyor.Bu göçten bizimkilerde nasipleniyor.teyzelerimin kimisi Alamanyaya kimisi ise yalovaya dayılarımda değişik yerlere sikortalı olarak çalışmak üzere düşüyorlar yollara.elde avuçta ne varsa haraç mezat satılıyor.Öyle ya Hayat garantisi var sikortalı işe girecekler hayatları garantide olacak çoluk çocuk rahat bir yaşantı hayalleri.Hem şeherli olacaklar.Kimi pankaya odacı girdi kimi memur oldu kimi pavlikaya girdi.derken şeherden ev almak lazım.Köydeki işe yarar tarlaları bir bir sattılar. Ne davar kaldı ne sığır nede atlar.Şeherde hepsi birer kıytırık gecekondu sahibi oldular.Rahmetli oldu Mehmet Ali dayım çalışıyor ama memur maaşı ile Yalova gibi bir yerde yaşamak çoluk çocuğun ihtiyaçlarına cevap vermek mümkünmü .Rahmetli Dedeciğimin gözü gibi baktığı atlarını bir bir göbek atarak satan dayım en sonunda Yalovada geçinebilmek ve ek iş yapabilmek uğruna At arabası satın alıp mesai saatleri dışında at arabacılık yapmaya başlamıştı, ama şeherde at arabacılık yaptırırlarmı adama her işin mafyası olduğu gibi onuda mafyası var.Birde at arabacılığı yapacaktın madem kendi atlarını öküzlerini neden satarsın be ahmak adam. Çoğu zaman Dayıcığımla sohbetlerimizde hayatının en büyük hatasını yaptığını köydeki düzeni bozmasaydım şimdi işim ve yaşantım daha iyi olurdu dediğine şahit olmuşumdur.Bir diğer dayım ise geçim sıkıntısından kendini içkiye verip Alkolik olup çıkmış ve Bir Trafik kazasında hayatını kaybetmişti.Onunda emekli olmaya günleri yetmediği için çoluk çocuk bir sürü sıkıntıya düştüler sağolsun yengem üç tane aslan gibi delikanlıyı saçını süpürge ederek namusunla şerefinle büyüttü everdi ama sıkıntılar şeherde hala devam etmekte.Diğer bir dayım  ise köye dönmek için çok çaba sarfetmişti ama eşlerini ve çocuklarını razı edemediği içinde  özlemini duyduğu köyüne dönemedi.Kütüphane memurluğundan emekli olup aldığı üç beş kuruş para ile istanbulda geçim sıkıntısı içerisinde ölüp gitti.Bir başka dayım  emekli olduktan sonra geçinemeyip tekrar Köylüoğlu makine sanayinde kaçak işçi olarak çalışırken geçirdiği bir iş kazası sonucu bacakları koptu.ve eşi ile çocukları kendisini terk etti şimdi köyde kendi başına yaşam mücadelesi veriyor. Bir tanesi yokluktan istanbulda azılı solcu oldu halkı kurtaracam derken kendi yıllarca koteslerde yattı şimdi köyde köy odasında yatıp kalkıyor .Bir tanesi ise define çıkaracam derken istanbulda göçük altında kalıp kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü seneler sonra öğreniyoruz.Kısacası hayat garantili sikortalı şeher hayatı özlemi hüsranla sona ermişti.Hepsinin ardında kalanları şu anda çeşitli şehirlerin varoşlarında köylerden daha kötü şartlarda geçim mücadelesi veriyor.Bir çok insanımızda aynen bu yazdığım şartları yaşıyor.Ben diyorumki bundan sonra bari köylerimize ihanet etmeyelim. Hayat garantili sikortalı olalım ama topraklarımızı ve hayvanlarımızı terk etmeden.Direnelim aç kalacaksakta sıkıntı çekeceksekte köyümüzde çekelim.Atamızın dedemizin bizlere bıraktığı köyleri boşatmayalım.Direnelim varsın ürettiğimiz para etmiyormuş varsın etmesin.inadına üretelim,inadına yetiştirelim,inadına varlığımızı koruyalım. Şeherli olma sevdasına kapılarak kendimizi ve çocuklarmızı cadı kazanına atmayalım.Gün gelecek Köylü gerçekten bu milletin efendisi olacak ve gerçek hak ettiği yeri bulacaktır.Buna canı gönülden inanarak diyorumki hadi gel köyümüze geri dönelim fadimenin düğününde halay çekelim.Unutmayalım gün gelecek geri dönecek bir köy bulamayabiliriz.Selam ve dualarımla hepinizi hayırlı işler bol kazançlar dilerim.

ARVASİ Hasan