Hastane Açıldı; Ama Yeni Doktor Atanmıyor !...
Kaç senedir Eğitim ve Araştırma Hastanesi diye yırtındık durduk. Sonunda tüm sivil toplum örgütleri, İl Genel Meclisi, bürokratlar ve milletvekillerinin de desteği ile Korucuk’ta bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sahip olduk.
Ancak hastaneye öyle beklendiği gibi doktor ve akademik personel atamaları yapılmadı. Araştırma Hastanesi’nin açıkları elimizdeki mevcut doktorlarla kapatılmaya çalışılıyor.
Doktorlarımız kamu hastaneleri arasında adeta mekik dokur hale geldi. Hangi gün nerde görev yapacakları belli değil.
Korucuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde öyle büyük bir yoğunluk yaşanmıyor. Hastalar Korucuk yerine merkezdeki eski adıyla Sakarya Devlet Hastanesi’ni tercih ediyor. Çünkü aynı doktorları burada da bulabileceklerini biliyorlar. Durum böyle olunca hastalar yine araştırma hastanesi olarak İzmit’e gidiyor.
Hastaların ilimizdeki araştırma hastanesine karşı bir güvensizliği var. Kafalarda oluşan bu düşünce bir şekilde yok edilmeli. Bu konuda İl Sağlık Müdürü Hasan Bektaş’ın da görüşünü aldım.
Bektaş, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni yeni doğan bir bebek olarak düşünüyor. Zamanla emekleyecek, yürüyecek ve koşmaya başlayacak. Bektaş haklı ama bizde o bebeğin hemen koşmasını istiyoruz. Akademik personel geldikçe hastaneye güven artacak.
Sakarya milletvekili Şaban Dişli, geçen gün Doğumevi’nde yapılan bir açılış sırasında Orman Bölge Müdürlüğü bahçesinde yapılacak olan 400 yataklı hastanenin ihalesinin 28 Şubat tarihinde yapılacağı müjdesini verdi.
Sonunda Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı anlaşmaya vardı. TOKİ tarafından yapılacak olan hastanenin yapımına mart ayında başlanması bekleniyor.
Şu anda Cumhurbaşkanlığı atamaları durdurdu ama yeni hastaneler yapılırken lütfen yeni doktor atamaları da unutulmasın.
Karapınar köyü halkı
Taş ocağı istemiyor
Dün sabah Karasu Karapınar köyü Muhtarı Zahit Öztürk ile telefonda görüştüm. Aynı zamanda benim köyümün de muhtarı.
Daha önce de bu konu hakkında e-mail aldım ama elimde net bilgi olmadan köşemde yer vermek istemedim.
Ancak dün Köy Muhtarı Zahit Öztürk’ün, konuyu anlatması ile birlikte ciddi bir olay olduğunu anladım.
Karapınar köyü sınırlarında bulunan Orman İşletmesi’ne ait bölgede 200-300 çam kesilerek, bu bölgede taş kırma ocağı açma çalışmaları gizliden gizliye yürütülmeye çalışılıyor.
Bu bölgede taş kırma ocağının açılması demek Karapınar Köyü’nün toz duman altında kalması demektir. Köy Muhtarı Öztürk’ün de söylediği gibi mıcır kırma ocağındaki tozlar deniz rüzgârının da etkisi ile Karapınar köyünü toz içinde bırakacaktır.
1200 nüfuslu bir köy, taş ocağı açıldığı takdirde toz yutmaya başlayacaktır.
Köy muhtarı taş ocağı açılması düşünülen bölgenin köye yakın olması çevrede fındık bahçeleri ve normal tarıma uygun alanlar bulunması nedeniyle zamanla bitki örtüsüne ve canlılara da zarar vereceği gerekçesiyle Karasu Kaymakamlığı’na bir dilekçe yazdı.
Umarım Karasu Kaymakamı İlker Gündüzöz, konuyu inceler ve bölgede gerekeni yapar.