Geri

Övünç Ya da Utanç

İzzettin KÖMÜRCÜ İzzettin KÖMÜRCÜ
Yayın: Güncelleme:

“ÖVÜNÇ” ya da “UTANÇ”…Bu iki kelime çok önemli bir kavram. İnsanlar bir iş yapar aslında utanması yüzü kızarması gerekirken yaptıkları iş ile sanki iyi bir marifet yapmış gibi övünürler. Evet… Şimdi bu yazı başlığını okuyunca benim farklı bir konuda yazacağımı düşündünüz değil mi? Beklide “İzzet yine kavga edecek” deyip sitem edeceksiniz. Diyorum ya benim kavgamda bitmez sevdamda. Neyse; Şimdi ben asıl konumuza geçmek istiyorum.



Devleti değil de cebini düşünen toplum haline getirilmeye çalışıyoruz bunu yapmaya çalışan da bizzat bizleri yönetenler.Amaç;Önce halkı fakirleştir,sonra fakirliğinden faydalan….Son zamanlarda, özellikle 22 Temmuz’da gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinden önce bunu fazlasıyla yaşadık.“Bu şunu verdi, o niye vermiyordu.’’ O böyle yapmıyordu, bu böyle yapıyor’’, ‘’Ben cebime girene bakarım’’gibi laflar. Ama verenin nasıl ve nereden verdiğini, kaynağını hiç kimse sormuyordu, kaynak iç ve dış borçlar mı-kar eden kuruluşlarımızın yok pahasına her önüne gelene satılması mı? Niye sorsun ki diğerleri vermiyordu bu veriyor ya, tek düşünce benim cebime girsin de nereden gelirse gelsin. Halkımızın,’’nereden gelirse gelsin’’ gibi aslında çok tehlikeli olan bu düşünceye yönelmesinin sebebinedir? Ne sonuç getirir?

Dünyada en fazla faiz veren ülkelerden biri olduğumuzu söyleyen ekonomistler var. Övündüğümüz bu yabancı sermaye girişi dolayısıyla faizlerin düşmesi, ücretli çalışanların bankalara borçlanması sonucu para dolaşımdan çekilmiştir. Ücretlinin aldığı maaşın büyük bir kısmının bankalara kesilmesi nedeniyle elinde karnını doyurmaya yetecek parası kalmamıştır. Bunları görebilmek için ekonomi uzmanı olmaya falan gerek yok. Taraklı’ da bile yaşanan ekonomik sıkıntının sebebi budur. Üreticinin ise “malımı satayım da ne olursa olsun” mantığı ürettiği malı maliyetinin de altında bir fiyata satmasına sebep olmuştur. Fiyatları hükümetçe tespit edilen mallara taban fiyatın gayet düşük tutulmasıyla beraber nihai tüketicinin bu ürünleri ucuza alması sağlanmıştır. “Bakın bu mevsimde şu sebzeyi şu meyveyi şu fiyattan alabiliyorsunuz, ürünlerdeki fiyatlar 5 yıl öncekiyle hemen hemen aynı’’ laflar ile tüketicinin gönlü kazanılmaktadır. Ürününe para vermeyerek üretimden vazgeçirdiği ve fakirleştirdiği çiftçiye ve üreticiye de kömür, gıda paketleri, sosyal yardımlar ve yeşil kartlar dağıtarak gönülleri hoş tutulmaktadır.

Çiftçi ne yapsın ürettiği para etmiyor nasıl olsa, üretimden vazgeçiyor. Üretimden vazgeçen çiftçi fakirleştiği için ne yapacak: Tabi ki hükümetin dağıttığı kömür ve gıda paketleri, sosyal yardımlar ve yeşil kart, oh gel keyfim gel. Çalışmaya üretmeye gerek yok, hoş üretse emeğini, masrafını kurtaramıyor en iyisi üretmeden vazgeçip hazıra konmak. Tembelliğe alışan üretici seçim zamanı geldiğinde ise “aman ha bunlar iktidardan uzaklaşmasın” kömür, gıda paketleri, desteklemeler kesilmesin düşüncesine kapılmaktadır. Hükümete göre her şey tıkırında durumdan memnun. İktidar kendine bağlı sapasağlam bir değil iki kitle oluşturdu. Biri ürünü ucuz alan tüketici diğeri de fakirleştirilerek hükümetin vereceği kömür, gıda paketleri ve sosyal yardıma muhtaç üretici. 

Burada asıl amaç, kaynağı ne olursa olsun elde edilen paranın fakirleştirilen halka dağıtılmasıyla gizli ve gerçek amaç için halktan siyasi destek almak.

—Çalışmayan, üretmeyen, fakirleştirilmiş ve dolayısıyla hazıra alışmış, alışılmışın dışında,

—Avrupa Birliği sevdasına Türklüğüne hakaret edilmesini, hatta terörist başına sayın şehitlerine kelle denilmesini bile makul karşılayacak bir Türk Halkı,



— Sata sata satacak mülkü kalmayan bir Türkiye Ülkemizin dünya devi olmasını isteyen (!) dış güçler, kendi menfaatleri için mi yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri için mi bize destek oluyorlar? Yoksa istedikleri Türkiye bumu?

Durmak yok, yola devam… Alınacak daha çok borç, satılacak kadar çok toprağımız, kâr eden birçok kuruluşumuz, Avrupa Birliği uğruna verilecek tavizlerimiz var.



 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

saime
24.02.2008 / 23:38:53
akp özelleştirmeleri son 20 yılın genel yasa ve kanaatleri oğrultusunda yapıyor. bütün hükümetler yapardı, gelecek hükümetlerde yapmak zorunda. tek fark akp daha pahalıya satıyor özelliştereceği malları. ona değer kazandırıp satıyor..yok çok değil. 2 trilyon dolarlık gayrimenkül var devlette.. devletimiz zengin.. para için satılmıyor bunlar. özelleştirmenin espirisi atıl yüklerden kurtulup o işleri ehline havele edip kendi işimize odaklanalımdır.. hayret bir şey 5 yıl önce cem uzan a 350 milyon dolara satıldı kimse bi şey demedi. şimdi 8 katına satılmış..1998-2001 yılları arasında hortumlanan bankaların hiçbiri yabancı değildi, hortumlayanlar da yabancı değildi hepsi türktü.Ülkem elden gidiyor..Hükümet giderayak ülkemi satıp işin içinden sıyrılıyor..Yakında ülkemde türkte kalmaz. Her dönemde yabancılara satışlar yapılmış. Ama şimdi bunu mevcut hükümet yapınca "AkParti memleketi satıyor" çığlıkları yükseliyor.saygılar
cihan çakar
25.02.2008 / 00:51:42
Merhaba sevgili İzzettin Abi. Bende bu özelleştirmeler hakkında yorum yapmak istiyorum ama bu benim yaşadığım hayat tecrübelerine dayanıyor. Benim mesleğim uzakyol vardiya zabiti yani 3. kaptanım. Gemi ticareti ithalat ve ihracatın en önemli unsurlarından biridir. Ben size devlet limanı ile özel sektörün limanları arasındaki farkları söyleme gereği duydum! Biz devlet limanına gittiğimizde rahat ederdik çünkü paydos saatleri çalışma saatlerinden fazla olurdu! Devlet limanlarında çalışmayıp sadece maaş almaya gelen arkadaşları olduğunu liman çalışanları bize anlatırlardı! Gerçektende liman işçileri astronomik ücretlerle çalışırlardı! Özel limanlardaki disiplin devlet limanlarında yoktu! anlayacağınız 12 saatte biticek işi devlet limanları 36 saatte bitiriyor.. Ben burda benim bildiklerimi yaşadıklarımı yazdım eminim başka sektörlerde de farklı değildir. Ben vatandaş olarak özelleştirmelere doğru yapıldığı sürece karşı değilim.. Saygılarımla
Kadir DEMİR
25.02.2008 / 11:01:35
"Ücretli-bordrolu çalışanların bankalara borçlanması neticesinde sıcak para akışının piyasalara az yansıması"... Eeee burada suçlu hükümetmi yani.Biraz mantıklı olalım lütfen.Sen sadece aldığın kadar harcama yapabilirsin.hatta hepsini de harcayamazsın.Belirli bir kısmını ayırman gerekir.Ama biz ne yapıyoruz.Bir defa aşırı bir lüx tutkunu haline gelmişiz.Her aile bireyine birer cep telefonu,giyim kuşam dersen ona keza.Cebimizdeki paraya göre hareket edeceğimize kredi kartlarına göre hareket eder hale gelmişiz.Bir nevi olmayan paralar harcanmakta.Dolayısıyla da paracıklar bankalara akmakta. Piyasalar da bundan olumsuz etkilenmekte.Bununla beraber araç ve ev kredileri ile bordrolu çalışan belirli bir sene maaşını bankalara ipoteğe vermiş durumda.Bi aldığın paraya birde verdiklerine bak. Çoğunu krediye veren bir çalışanın piyasalara katkısının çok olacağı söylenemez.Zararı ise çoktur.Kredi borcunu kapatır ama esnafa takar,esas daralma işte burada başlar.Bizler bir esnaf olarak yaşıyoruz
Kadir DEMİR
25.02.2008 / 11:38:58
Sosyal yardımlaşma vakfı tarafından gerçek hak sahiplerine verilen iaşe, yakacak ve yeşil kart gibi uygulamalar devletin vatandaşına vereceği bir hizmettir.Baştaki hangi hükümet olursa olsun ötelerden beri bu şekilde uygulanır.Bunun vatandaşı tembelliğe iten bir yönü yoktur.AKP hükümetinin biraz daha sağ duyulu davranarak taa uç noktalara kadar gidip halkıyla kucaklaşması bir seçim yatırımı olarak düşünülmemeli,hizmet olarak düşünülmeli. Uygulamada tabiiki aksaklıklar oluyor, hak etmeyenler de faydalandırılıyordu ama şimdilerde bunun da önüne geçilmiş durumda.Sadece gerçek hak sahipleri faydalanabilmekte,bu da böylece biline. Hem seçimler 4-5 yılda bir yapılıyor.Ama bu yardım olayları her sene düzenli olarak tekrarlanıyor.Kış gelmeden yakacak ve giyim,okul döneminde kırtasiye, Ramazanda ve belirli aylarda iaşe... Vermeseler nerde bu devlet,verseler seçim yatırımı yapılıyor söylentisi,burada el insaf diyorum.Yiğidi öldür ama hakkını yeme diye tabir edilen söylemde durmak yok yola devam
Kadir DEMİR
26.02.2008 / 12:22:57
Gelelim çiftçi meselesine;Çiftçimizin zor şartlar altında geçim sıkıntısı çektiği görülmektedir.Çoğu bilinçsiz yapılan mücadeleden yeteri kadar verim alınamamakta,ben her işe yetişir yaparım düşüncesiyle hareketle yaptığı işlere yetişememekte bu vesileyle üretim kaybına uğramakta.Her sene aynı ürünü ekip toprak nadasa bırakılmamakta,üretim düşmekte.Gidin kardeşim Sakarya ünüversitesinden yardım isteyin.Gelip toprağınızı analiz etsinler,hayvancılık alanında hangi türlerin bizim oralar için daha elverişli olduğuna baksınlar.Ama bizim yaptığımız kendi bildiğimizi okumak olunca eee işte o zaman sıkıntılar başlıyor.Devlet son zamanlarda bir çok konuda çiftçisine destek veriyor.Bu projelerden azami ölçüde faydalanıldığı söylenemez tabiiki.Bu projeler kendiliğinden hayata geçmiyor,kovalamak gerek.Alasıya kadar mücadeleye devam edeceksin,aldığında da bilinçli olarak üretime devam edeceksin,sürekli ziraat mühendisleri ve veterinerlerle koordine içerisinde olacaksınki üretimde başarılı olasın.
Kadir DEMİR
26.02.2008 / 15:24:16
Satılan mülk konusuna gelince; AKP hükümeti öncesi yabancılara satılan yerler şimdikinen daha çoktu.Yabancıların şimdilerde mülk edinmesi daha zor ve az. Ayrıca dışarıya yatırım yapan bizler oralardan mülk edinmiyormuyuz,bizim edindiklerimiz onlardan daha fazla. Bu konuda endişe edilecek bir durum söz konusu değil.........Dışarıdan alınan borçlarda ise,kardeş borcunu zamanında ödeyebiliyorsan her kapı açıktır.Ki zamanında ödüyoruz bu konuda da endişe duymamak lazım.Özelleştirme konusunda da yapılanlar çok doğru.Çoğu kuruluş ayak bağı olmaya başlamış,içeriden pis kokular geliyor,Çoğu çalışan işinde kaytarır olmuş,aldıkları ücretleri beğenmemeye başlamışlar vb. eeee tabiiki çözüm özelleştirmede.Yalnız her ne olursa olsun Telekomun özelleştirilmesi bence yanlış bir uygulama idi,tabiiki yukarıdakilerin ne düşündükleri bizlerce bilinmemekte ama Telekom konusundaki özelleştirme olmamalıydı.Her ne suretle olursa olsun AKP hükümeti diğer hükümetlere nazaran daha istikrarlı,daha çalışkan vb....
izzettin Kömürcü
26.02.2008 / 15:49:05
SELAMLAR....DEĞERLİ OKUYUCULAR..BEN BÖYLE YORUMLARA ŞAPKA ÇIKARTIRIM...YORUMCULARA SEVİYELİ TUTUMLARINDAN DOLAYI ŞAHSIM ADINA TEŞEKKÜR EDERİM...İNTERNET HABER SİTEMİZ SİZLERLE DAHADA BÜYÜYECEK...SAYGILAR.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.