Futbol Sahada Oynanmalı
Önceki gün Atatürk Stadı'nda yapılan çift kale maçta, Teknik Direktör Hüsnü Özkara ile konuşurken, dikkatimi ısınma hareketleri yapan futbolcuların hırslı olmaları çekti.
Hüsnü Hoca, benle birlikte Yeni Sakarya Gazetesi Spor Müdürü Cavit Dereli, Yeni Haber Spor Yazarı İlhan Okyar ve Yeni Ada Gazetesi Spor Müdürü Hasan Gökdemir'e gerçekten de ilginç açıklamalarda bulundu... Tecrübeli hocanın açıklamaları, böylesine zor ve meşakkatli yolda ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi...
Hüsnü Hoca'nın endişesi neydi? Bazı konulardan endişe duyması doğru muydu? Onu aslında kendi kendime sordum... Dikkat ettim de, gerçekten Hüsnü Hoca haklı...
Hüsnü Özkara akıllı bir hoca. Neyi, ne zaman konuşacağını, anlatmaya çalıştığı endişeleri, direk hedef göstermese de ima ederek anlatmaya çalıştı...
Eee biz de "Arif olan anlar" sözcüğü ile yola çıkarak, Hüsnü Hoca'yı anlıyoruz tabii ki...
Evet, bu saatten sonra kesinlikle masa başı oyunlara dikkat edilmesi gerekiyor... Futbolun sadece sahada değil, masa başında kazanıldığını da asla ve asla unutmamak gerekiyor. Bu yüzden ligde kalan son on haftada hem masa başı oyanları oynanacaktır, hem de teşvik primleri el altından gidip gelecektir. Hüsnü Hoca, bu meseleyi her ne kadar açıktan ve alenen söylemese de, ima etmesi bu endişeyi anlatıyor...
Ligde para alamayan, üç-beş kuruş için çırpınan, şampiyonluktan ve ligden umudunu kesen takımlar, bu saatten sonra ne yapar? Onu hepimiz biliyoruz. Çünkü birçoğunun amacı, "Ne alırsam kardır" felsefesi ile hareket edecektir. Bu yüzden Sakaryaspor'un karşısına çıkacak olan takımlara dikkat etmek gerekiyor. Sakaryaspor'a karşı verecekleri mücadele ile ligdeki konumlarına bakmak gerekiyor. İşte o zaman her şey gayet net bir şekilde anlaşılacaktır...
Benim düşüncem şu... "Futbol sahada oynanmalı. Sahada kazanılıp veya kaybedilmelidir. Eğer kazanma hakkı saha yerine, masa başında aranırsa, işte o zaman mazlumun ahı yerde kalmaz. Tıpkı bir zamanlar Samsunspor, Diyarbakırspor ve Malatyaspor'un kol kola Süper
Lig'e veda ettikleri gibi...
Yönetime değil de, benim bu şehri yönetenlere birkaç sözüm olacaktır...
Hepimizin ortak değeri olan Sakaryaspor'u gerçekten seviyor musunuz? Sakaryaspor'un gerçekten şampiyon olmasını istiyor musunuz?
"Tabii ki seviyoruz, tabii ki istiyoruz" diyenleri duyar gibiyim... Eee
O zaman bu sessizlik niye? Bu taraftar niye haykırıyor? Bu taraftar neden cadde ve sokakları Yeşil-Siyah bayraklarla donatmıyor?
Yoksa Sakaryaspor'un ligde iddiası kalmamış da ben mi bilmiyorum? Yoksa birileri görüntü kirliliği diye bayrak asılmasına yasak mı koyuyor?
Sakaryasporlular Derneği Basın Sözcüsü Tamer Batuboylu, bir açıklama yaptı... Açıklamasında YENİGÜN Gazetesi'nin günlerdir üzerinde duyduğu konuyu anlatıyor. Çünkü bu taraftar, bu şehrin bu kadar sessiz kalmasını istemiyor...
Ama siz kalkıp da, "Efendim pankartların üzerine müesseseler reklâmını koyuyor" diye sudan bahanelerle bayrak asımını engelliyorsanız, o zaman ben de size sorarım... Siz yetkililer olarak, taraftarlara bir proje sundunuz da mı yapmadılar? "Bayrak asın, ama şartlarımız şudur" dediniz de mi uymadılar? Hiç sanmıyorum ve bu şehrin bu kadar sessiz ve ilgisiz kalmasına neden olanlara da inanın hiçbir anlam veremiyorum...
GÜNÜN SÖZÜ: Doğru söz tatlı olmaz.
#