Sakarya Turizmde Avantajlı
Geçen gün yerel gazetelerin birinde SAÜ Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Orhan Batman’ın röportajı dikkatimi çekti.
“Sakarya’yı tanıtmamız için önce kendimiz tanımamız gerekiyor.”demiş. Çok doğru.
Doç. Dr. Batman röportajında öyle güzel konulara dikkat çekmiş ki, söylediklerini ilgililer dikkate alarak hizmete çevirse, Sakarya ihya olur.
Şu günler Sakarya’da turizmin en canlı olması gereken günler. Çünkü turizmde bir çok alternatifimiz var. Deniz, kum, yayla ve göl gibi.
Sakarya yıllardır İstanbul’a yakın olmanın avantajını kullanamadı. Karasu’da ufak tefek çalışmalar yapılsa da, hala aynı Karasu. Yılda bir kez festival yapılır, bu festivale yöre halkı ve festivale davetli olan sanatçılar gelir. Bunun dışında bir cazibesi olmadığı için farklı bir katılım olmaz. Oysa ki, festivaller bir fırsattır iyi değerlendirmek gerekir. Özellikle söz konusu bir turizm ilçesiyse.
Doç. Dr. Batman, iyi bir markanın iyi bir turizm tanıtımı ile olabileceğini savunuyor. “ Akçakoca Ankara’nın yazlığı, Karasu da İstanbul’un yazlığı olmalı” diye düşünüyor.
İstanbul’un yazlığı Karasu… Kulağa baya hoş geliyor. Olur mu dersiniz, İstedik mi her şey olur bence.
Diğer taraftan Osmanlı’nın ilk yerleşim bölgesi Taraklı da turizmde olması gereken yerde değil. Göl ve doğa harikası ile Sapanca ve Yaylaları ile dikkat çeken Hendek, Termal turizmi ile ilimize çok şeyler kazandıracak Akyazı gibi ilçelerimiz var.
Antalya geçimini tamamen turizmden sağlıyor. Antalya’da sadece bir tane Organize Sanayi Bölgesi var. Bunun dışında ekonomi tamamen turizme dayalı.
Sakarya’da belki turizmin gelişmesine ihtiyaç duyulmuyor ama il ekonomisine ciddi kazanımlar getirecek bir sektör, göz ardı edilmemeli.
#