Taraklı Turizm Tarih (ta-tu-ta)
Ben yazımın başlığını Taraklı Turizm Tarih diye koyup, birde esprisine bunu kısaltıp parantez içinde (ta-tu-ta) dedim ama bu kulağa hoş gelen ve çok çabuk ezberlenecek tatuta bizim değil. TA-TU-TA, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından Tarım – Turizm – Takas başlığı altında yürütülen Ekolojik Çiftlik ziyaretleri programının kısa adıdır.
Program, Türkiye’de kimyasal katkı maddeleri kullanılmadan organik tarım yöntemleri ile sağlıklı üretim yapılan çiftliklerin tanıtımını ve yaygınlaştırılmasını amaçlamaktadır. Ve çiftçilerde bu derneğin üyeleri. İşte o programda kameralar bir anda otları deste yapan bir İngiliz kızına yöneliverdi. Burdur'un Ağlasun ilçesine bağlı bir köyde, bir çifçi ailenin yanında 15 gün kalacakmış bu ingizliz bayan. İşte bu fırsatı, bu köprüyü az önce tanıtımını yaptığım tatuta derneği sağlıyor. Gelen yabancı turistler kaldıkları ailelerin yanında eğer çalışacaklarsa oda ücreti ödemiyorlar. Yok eğer "biz gezmeye geldik" derlerse geceliği 20YTL karşılığında ailelerin yanında kalabiliyorlar. İngiliz bayanla yapılan söyleşide; Türklerin kültürünü öğrenmeyi çok istediğini, bu vesileylede sadece çiftçilik değil diğer kültürel faaliyetlerinide öğrendiğini belirtti.
Bu derneğe üye olan çiftliklerin bulunduğu yerler arasında SAKARYA'nın Maksudiye köyüde var.ben kimlerin katılabileceğini, ziyaret tarihlerini buraya yazmıyorum. Hepsi internette mevcut.
Antalya'da turizm konusunda çok mesafe katetmiş durumda. Bu yıl şu ana kadar gelen turist sayısı on bin civarında. Ben bundan bşir kaç yıl önce Antalya'ya gittiğimde Antalya'nın insanlarının, artık turizm bölgesi olduğundan mıdır, nedir! çok sıcak kanlı olduklarını, misafir perver olduklarını gördüm.
Peki Taraklı turizmin neresinde. Öyle biz yılda Antalya gibi on bin turist falan beklemiyoruz. o Kadar da değil! O kadar misafiri nasıl ağırlayacağız? Çünkü bizim bırakın on bin'i, on tane misafiri ağırlayacak bir yerimiz yok. Bende diyorumki; Taraklı köyleri bilhassa tatuta'ya üye olsave bu amaçla Taraklıya turist gelse çok iyi olur.
Peki bizim tek sorunumuz Taraklıda turisti ağırlayamamak mı? Hayır. Az önce Antalyalıların turiste yaklaşımından bahsetmiştim. Hemen burda bana "Dur bakalım biz misafir perver bir ilçeyiz" demeyin sakın, bu iş görünürde sadece misafir perverlikle bitmiyor. Taraklıda çok sık rastlanan bir şeydir bilmem sizlerde dikkat ettiniz mi? Biri Geyve'den doğru gelirken, durupta yolda bir çocuğa veya birine "Göynüğe daha var mı?" diye sorsa ya da "Göynük ne tarafta kalıyor" diye sorsa. alacağı cevap çok ilginç oluyor. Ne mi? Bizim hemşerinin ağzı bile oynamadan bir kafa hareketiyle ileriyi gösteriverir. Vyahutta "dey urda" der ve keser bitirir. Şive komikliği olsun diye yazmadım bu örneği. Gerçekten vahim bir durum. Bizler üzengeçliğimizi her ne kadar lakaplara, günlük konuşmalara dökdüysek bu rehavetimizi bir yabancı yanında da yapıyoruz.
Turizm deyince illa ayağımıza beklemek gerekmiyor bazı şeyleri. Bziler onların ayaklarına gidebiliriz. Vitrine çıkabiliriz. Biliyorsunuz deplasmanlarda atılan bir gol iki gol avantajı sağlıyor. Bizlerde deplasmanlarda aramalıyız bazen kısmetimizi. Mesela Ankarada Kültür merkezini kiralayıp, her yılın belirli ayında bir hafta boyunca TARAKLI GÜNLERİ diye bir sergi açabiliriz. Bu vesileyle bizim yemeklerimizi, el emeği göz nuru emeklerimizi başkalarına gösterme fırsatımız olur. Gelenleride Taraklılı olarak bizler ağırladık mı, masrafıda aza indirmiş oluruz.
Olmaz diye bir şey yok. Yeterki bir başlangıç yapılabilsin. Taraklımız her zaman her şeyin en güzeline layıktır.
TEŞEKKÜR: geçen ki yazımın altında şiirlerime ulaşacağınız linki yazmıştım. Çok sayıda ziyaretçim oldu. Yorum bırakanlarda olmuş, puan verenlerde olmuş.Bu ilginizden dolayı sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Türkiye genelinde yirmibin şair arasında ilk yüz'e girmeme az kaldı. Beni güçlendireceğinizden eminim. Aşağıya linkimi yine ekliyorum. Saygılarımla
ŞİİRLERİME AŞAĞIDAKİ LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ
http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp?sair=24615
#