Allah'a Sığınmak
Kuran’a göre Allah bütün âlemlerin Rabbi’dir. Yaratma, yönetme ve hâkimiyet tamamıyla ona aittir. Bunun için yaratılan her şeyin kötülüğünden Allah’a sığınmak gerekir. Yaratılmış varlıklar içinde, insanın merkezi bir önemi vardır. Çünkü Allah yeryüzündeki her şeyi insanlar için, insanı da hangisinin daha güzel davranacağını denemek için yaratmıştır. Ayrıca tabii olayların her çeşidi, insan hayatının korunmasına, kişilerin huzuru ve rahatlığına katkıda bulunacak tarzda düzenlenmiştir. Zira Allah’ın her şeye kadir olması, öncelikle O’nun her şeyi yaratma gücünde belirmekte ve yaratma devam etmektedir. Bu yüzden, her şeyin var edilmesinde, O’nun yaratıcı kudreti ve iradesi mevcuttur.
Kur’an da şer, Allah’a değil, O’nun yaratıklarına izafe edilir. Şerrin kaynaklarının da doğa olayları, hayvanlar ve insanların iradeli fiilleri olabileceğine dikkat çekilir. Allah ise, bütün kötülüklerden kendisine sığınılacak tek güvenlik kaynağı olarak tanıtılır. İyinin ve kötünün ne olduğunu gösteren en doğru ölçü, Allah’ın rehberliğini yansıtan vahiydir. Çünkü insanın kötülük saydığı pek çok şey, nihai sonuçları itibarı ile her zaman kötü olmayacağı gibi, sevdiği ve iyi gördüğü her şey de iyi olmayabilir. Demek ki insanın “kötülük” olarak gördüğü pek çok şey, aslında bir imtihandan yahut kişiyi ruhi olgunluğa eriştiren bir araçtan başka bir şey değildir.
Allah’ın rahmeti, insanın da gayreti olmadan kimse kötülüklerden korunamaz. Ne var ki, şeytan marifetinden başka bir şey bilmeyenler, bu gerçeği idrak edemedikleri için kendilerine sanal koruyucular ararlar ve onları adeta putlaştırmaya kalkışırlar. Tabii ki insanlar doğru hedefe yönlendirilmezlerse, böyle trajik sonuçları yaşamaları kaçınılmaz olur. İnsan benliğinde ve sosyal bünyede problemlere yol açan kötülüklerden biri de “haset”tir. O, şeytani bir huy ve bir çeşit ruh hastalığıdır. Haset, kötülük sevgi ve ruhu kirleten bir kusur olduğundan şerlerin en fenasıdır. İnsanın doğuştan getirdiği köklü bir duygu olan hasedi tamamen yok etmek mümkün değildir. Ancak insan, dinin ve salim aklın yardımıyla bu duyguyu kontrol altına alabilir.
Sonuç olarak, Felâk Suresi’nin ışığı altında yaşadığımız hayata bakacak olursak, karanlık ortamlardan hoşlanan şer güçlerin, günümüzde de varlıklarını sürdürdüklerini görebiliriz. Çünkü şer güçler, bugün de karanlık işler yapmaya; şeytan çeteleri ve ayartıcı güçlerin elemanları, her tarafı kasıp kavurmaya devam etmektedir. Şayet insan, kimseye karşı düşmanlık gütmeyen ve kimseden düşmanlık görmeyen bir kimse olarak yaşamak isterse, rabbinin emniyet kapısını çalıp çevresini kuşatan bütün kötülüklerden O’nun himayesine sığınmalıdır. Çünkü Allah, kendine sığınanları himayesine alıp koruyacaktır. “Hiç şüphesiz Rabbim, bütün her şeyi koruyup gözetendir.”
Kaynak:
Bk. Ebu Davut Vitir
Bk. Yusuf 12/64
Bk. Bakara 2/29
Bk. Hûd 11/7
Bk. Mülk 67/2
Bk. Bakara 2/216
Bk. Enbiya 21/35
#