Sırma Su kimlerin başını yiyecek?
Dün Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden bir heyet Sakarya'daydı…
Kocaeli Mimarlar Odası'nın davetlisi olarak Sırma Su'yun kaçak fabrikasıyla ilgili iddiaları yerinde incelemek üzere ilimize gelen heyet önce Büyükşehir Belediyesi'ne giderek fabrikanın bulunduğu alanın imar planlarını incelemek istedi…
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bölgenin 1/5000'lik planlarını gösterirken 1/25000'lik planlarını ise göstermediler…
Çünkü 1/5000'lik plan, bu plana uyumlu olarak hazırlanmadığı için gizleme ihtiyacı hissettiler…
Heyet Büyükşehir Belediyesi'ndeki temaslarının ardından Mahmudiye'ye, Sırma Su Fabrikası'nın bulunduğu alana geçti…
Biz de Mustafa Topkara ile birlikte heyetin buradaki incelemesine katıldık…
Daha önce de fabrikayı, fabrikanın yol açtığı tahribatı görmüştüm…
Konuyla ilgili çok sayıda haber ve köşe yazısı yazdım...
Ancak bu işin uzmanlarıyla birlikte yapılan incelemede bizim daha önce görmediğimiz bir çok şeyin daha farkına vardık…
Fabrika'nın atık deşarjı Mahmudiye deresine izinsiz bir şekilde yapılıyor…
Dere yatağı mevzuata aykırı bir şekilde dolguyla doldurulmuş…
Fabrika tarafından inşa edilen hazine arazisi, düzenlenen 1/5000'lik imar planına kamu hizmet alanı olarak gösterilmiş…
Mühürlendiği söylenen inşaat halen devam ediyor, bir taraftan da deneme üretimi yapılıyor…
Çöken orman arazisiyle ilgili herhangi bir önlem alınmamış, şiddetli bir yağışta yeni çökmeler meydana gelebilir…
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden gelen heyet gerçekten mevzuatı biliyor, doğayı seviyor…
Birliğin Afet Komitesi Üyesi Mücella Yapıcı gördükleri manzara karşısında dehşete kapıldıklarını söylüyor…
Tam anlamıyla bir doğa katliamı yaşandığını, bunun bir vahşet olarak nitelenebileceğini söylüyor…
Yapıcı kendilerinin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin onayladığı ve halen askıda olan 1/5000'lik imar planlarının iptali için dava açacağını belirtirken bunun yeterli olmadığını, doğayı seven tüm Sakaryalılar'ın, Kocaelililer'in dava açması gerektiğini anlatıyor…
Bunun bir insanlık görevi olduğuna vurgu yapan Yapıcı "Bizler, sizler böylesi vahşetlere sessiz kaldığımız için bunlar böylesine cesur olabiliyorlar" diyor…
Yapıcı yargıya da çağrıda bulunuyor ve "Burada yaşanan katliamı, burada yaşanan vahşete hiçbir hukuk adamı göz yummamalı" diyerek sesleniyor…
İnceleme sonrasında varılan karar şu:
Kocaeli Mimarlar Odası, imar planlarının iptali için dava açacak…
Ayrıca orman arazisine verilen zarar, ağaç katliamı, hazine arazisinin işgali, dere yatağının izinsiz değiştirilmesi gibi nedenlerle suç duyurusunda bulunulacak.
Oda Başkanı Yalçın Ergen bu konudaki kararlılıklarını " Duyduklarımla buradaki usulsüzlüğü biliyordum. Ancak gördüklerim sonrasında, biz bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayız" şeklinde anlatıyor…
Peki açılacak bu davayla imar planları iptal olursa iş nereye varır?
Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu hakkında kaçak yapıla göz yummaktan dava açılır…
Kaçak yapı yıkılır, yıkım parası yapı sahibinden alınır…
Eğer Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği konuyu ulusal basında gündemde tutarsa AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, milletvekilliğinden de istifa etmek zorunda kalır…
Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu bu işten büyük zarar görür, adaylığı tehlikeye girebilir…
Biz uyurken doğamıza başkaları sahip çıktı
Sırma Su'yun kaçak fabrikasını 12 Haziran'dan bu yana yazıyorum…
Konu bir süredir ulusal basının da gündeminde…
Bu süreçte Sakarya halkının, böylesi önemli bir konuda ne kadar duyarsız kaldığını gördüm…
Sakarya'da odalar, sivil toplum örgütleri burada yaşanan hukuksuzluğu görmedi, görmek istemedi…
Dün Ankara ve Kocaeli'den gelen mimarlar, şehir plancıları bizi utandırdılar…
Bizim şehrimizdeki şehir plancıları, mimarlar, mühendisler Sırma Su'yla ilgili sessizliklerini korurken uzaklardan gelenler suyumuza, doğamıza sahip çıktılar…
Gerçekten dün Sırma Su'yun çevresini gezerken, Sakarya'dan basın mensupları dışında kimsenin olmaması beni çok üzdü…
Keşke çok önce, o incelemeyi bizim sivil toplum örgütlerinin temsilcileri yapmış olsaydı…