Din ve Siyaset
Mahiyetleri gereği insanları yönlendiren ve toplumları yöneten kurumların başında din ve siyaset gelir. Bu iki kurum arasındaki ilişki, tarihin her döneminde ve çeşitli toplumlarda değişik biçimlerde kendini göstermiştir. Günümüzde de sosyal ve siyasal bilimlerin temel problem alanını, dinin fert, toplum ve siyasetle olan ilişkisi oluşturmaktadır. Burada din-siyaset ilişkisi, genel olarak ele alınacaktır.
Din-siyaset ilişkisi konusunda günümüze kadar oldukça farklı yorumlar yapıla gelmiştir. Ancak bu konuda doğru ve sağlıklı değerlendirmelerde bulunabilmek için, önce din ve siyaset kavramlarına açıklık getirmek, sonra da konuyu Kuran ve sünnet bağlamında ele alıp tarihi ve pratik tecrübeleri iyi okumak gerekir.
Din, insanı Allah’a ulaştıran manevi bir yol; akıl sahibi kişileri kendi tercihleriyle iyi olan şeylere götüren ilahi bir kanundur. Din, tarihin bütün devirlerine ve toplumda var olan evrensel ve köklü bir olgudur. Çünkü din, insanın doğuştan beraberinde getirdiği bir duygudur ve insan yapısı itibariyle dine muhtaçtır.1
Din, sadece Allah’ın varlığına inanmaktan ibaret değildir. Ayrıca o, Allah’ın değişik biçimlerde tecelli edebileceğine inanmayı da içermektedir. Kuran Allah’ın çeşitli tecelli edebileceğine inanmayı da içermektedir. Kuran, Allah’ın çeşitli tecellilerle kendini göstermesini, genelde halk-yaratma ve emir-buyurma kavramlarıyla dile getirir; yaratma ve buyurmanın da Allah’a ait olduğunu belirtir.2 Demek ki din, ilahi iradenin vahiy yoluyla açılımından ibarettir. Bunun için o, bütün beşeri güçlerden ve diğer batıl din olgularından üstündür.
Siyaset ise, en genel anlamda “insanın insanı yönetmesidir.” Siyaset, bir bakıma pratik ahlaktır. Bunun için, yöneten ve yönetilenlerin bulunduğu her yerde siyaset vardır. Öyleyse yönetimde bir ülkenin bütün vatandaşlarının iradesinin olması gerekir. Bu, hem o ülke için bir kazanç hem de irade sahibi vatandaşlar için bir şereftir. İşte bu yüzden Kuran siyasi faaliyeti, kamuyu ilgilendiren işlerin(emanetin) teknik ve ahlaki anlamda verilmesi olarak ifade etmiştir.3
1Bkz. Rum 30/30
2Bkz. A'raf 2/54
3Bkz. Nisa 4/58