İnsanın Yaratılış Gayesi
Her varlığın bir var oluş gayesi vardır. Allah hiçbir şeyi ve anlamdan yoksunmamıştır. (3/191;38/27). Kuran’ın ifadesine göre insan Allah’a kulluk sınavından geçirilmek için yaratılmıştır. (51/56;67/2). Allah’a kulluk; O’na şirksiz imanı, ihlâslı ibadeti, hilesiz ve lekesiz ameli, hayata doğru, aktif ve olumlu biçimde katılıp faydalı, meşru ve güzel işler yapmayı ifade etmektedir. Kur’an da kastedilen, her bir insanın zorunlu olarak Allah’a kulluk etmesi değil, isteyenin kendi seçimiyle bunu yapmasıdır. Şu halde insan, önce Allah’ın varlığını tanımalı, sonra da kendi varlığını ve hayatını İlam’a göre şekillendirmelidir. İşte insanın Allah’ı tanıyıp O’na inanmasına ve hayatı İslam’a göre yaşamasına ibadet denir. Deme ki ibadet “ Allah’a inanmak, O’nun buyruklarına uyup yasaklarından sakınmak ve rızasını kazanmak için yapılan her iyi şeyi” ifade etmektedir.
Allah’a kulluk sınavının verileceği yer dünya hayatıdır. (67/2). Allah, dünya hayatını kimlerin kendi emir ve yasaklarına uyarak daha iyi işler yapacağını ortaya çıkarmak için yaratmıştır. Bu yüzden ibadet insanın ömür boyu yapması gereken bir görevdir. (15/99). Ancak dünya hayatı sürekli değil süreli olduğundan insan kendisine bu hayatta takdir edilen ömrü, yaratılış gayesini gerçekleştirecek şekilde değerlendirmelidir. Zira dünya her geçen arkamızda kalmakta; önümüzde ise ahiret bulunmaktadır. Bu dünyada amel var hesap yok, ahirette ise amel yok hesap vardır.
İnsanın vazifesi: Allah’a layık kul olma mükellefiyetini yerine getirmektir. (2/21; 6/102 vb.).
İdealimiz: Kuran’ın rehberliğini ve Hz. Peygamber’in örnekliğini izleyerek nitelikli insan, kâmil mümin ve firesiz Müslüman olmaktır. Çünkü Hz. Peygamber her fazileti ve üstün meziyeti kendine toplayan bir kişiliğin örneğidir.
Hedefimiz: Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bütün bunlar Kuran’ın ve sünnetin hayatımızda hak ettiği yeri ve değeri almasıyla gerçekleşebilir.
#