Bilgisayar Destekli Eğitim
Son yıllarda oldukça sık kullanılan "Bilgisayar destekli çeviri", "bilgisayar destekli tasarım", "bilgisayar destekli üretim" mefhumları, bilgisayarların çalışmalarımız ve araştırmalarımızdaki ehemmiyetli rolünü vurgulamaktadır. Bu sahalardan birisi de "Bilgisayar Destekli Eğitim"dir (BDE).
Günümüzde BDE'den o kadar fazla bahsedilmektedir ki, onsuz bir öğretim çok kısır kalacak gibi gözükmektedir. Meselenin ehemmiyetini farkeden bazı devletler, eğitim politikalarında BDE'ye olabildiğince çok yer vermeye gayret etmektedirler. Japonya'da "multimedia" imkânları ile donatılan sınıflarda başarı seviyesinin arttığı bilinmektedir. İsrail'de de matematik derslerindeki % 42'lik başarı nisbeti, özel yazılımların hazırlanması ve bunların BDE aracılığıyla uygulanması sonucu % 99'a çıkmıştır (BEST, 1992).
Uzmanların hazırladığı raporlarda, Matematik dersi için hazırlanmış bir BDE programını uygulayan öğretmenlerin görüşleri şu şekildedir: (Metrowich, 1984).
• Öğrenciler, sürekli olarak öğretmenlerine sormak mecburiyetinde kaldıkları yeni kelimelerin manalarını, daha çabuk ve daha kalıcı bir şekilde bu programlardan öğrenebilmektedirler.
• Tartışmalara katılıp görüş belirtme istekleri artmıştır.
• Bilgisayar laboratuarına gidilen günlerdeki devamsızlıklarda azalma tesbit edilmiştir.
• Aritmetik dersine olan alâka artmıştır.
• Ekranda çıkan sorulara daha fazla doğru cevap verme arzusu uyanmıştır.
• BDE, sınıfın monoton havasını kırdığı için öğrencilerde kendilerinden kaynaklanan bir öğrenme arzusu uyandırmakta, ders saati dışında bile çalışmak istedikleri görülmektedir.
• Network (bir ana bilgisayara bağlı farklı terminallerden oluşan ağ) aracılığıyla 35-40 öğrencinin kendi seviyelerine göre çalışması mümkündür. Böylelikle idrak hızları farklı olan öğrencilerin bir arada olmasından doğan problemler ortadan kalkmaktadır. Ayrıca öğrenciler kendilerini yeterli görünceye kadar dersi tekrar edebilmektedirler. Çünkü karşılarındaki bilgisayarlar yorulmak ve sıkılmak nedir bilmemekte ve öğrencinin moralini bozabilecek muhtemel hatalarını ne kimse duymakta ne de görebilmektedir. Hatalı bir cevaba karşılık bilgisayarın, anında motive ve teşvik edici ipuçları vermesi de başarıyı artırmaktadır.
• Sınıfta uygulanması güç olan keşfederek ve tahkik ederek öğrenme metotları kullanılabilmekte, tehlikeli deneyler, animasyon ve simülasyon (canlandırma ve benzetim) imkânları ile hazırlanabilmekte ve her öğrencinin tek başına deney yapabilmesi mümkün olmaktadır. Bu programlarla çalışan öğrenciler, daha hızlı düşünmeye başladıklarını, akıl yürütme ve problem çözme kabiliyetlerinin de arttığını ifade etmişlerdir.
• Öğretmen, mekanik alıştırmalarla vakit kaybetmediği için açıklayıcı metotlar kullanmaya daha çok vakit bulmakta, rehberlik ve danışmanlık vazifesini daha iyi yapabilmektedir. Öğrencilerin en çok nerelerde hata yaptıklarını, onların en başarılı ve en zayıf oldukları yerleri bilgisayar kendisine rapor edebildiği için öğretmen, takip etme, ölçme ve değerlendirmede çok daha verimli olabilmektedir.
BDE'nin bütün bu avantajlarına sahip olabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunları da şu şekilde özetleyebiliriz:
1. Donanım
Kapasite, hız, sistem güvenilirliği, mahallî ve milletlerarası ağlarla irtibat kurabilme gibi hususlarda gelişmelere açık bir sistem tercih edilmelidir. Ses ve grafik imkânlarından daha çok istifade etmek için de "multimedia" birimlerinin kullanılmasında fayda vardır.
2. Sınıf tipi ve tefrişat
Öğretmenin öğrencilerle daha rahat irtibat kurabilmesi için "U" şeklinde sınıf düzenlemesi tercih edilmelidir. "Datashow" yapılırken arkası dönük öğrenciler için döner sandalye gereklidir. Güneş ışığının doğrudan gelmesi sakıncalı olduğu için dikey perde veya panjur kullanılmalıdır. Dahili aydınlatmada ışığın doğrudan gelmemesi, gizli lambalarla temin edilebilir. Zemin toz ve ses yapmayacak şekilde olmalıdır. Duvarların ve eşyaların rengi, insanı rahatsız etmeyecek ve dikkati dağıtmayacak şekilde olmalıdır.
3. Ders yazılımlarının hazırlanması
Pedagoglar, ders öğretmenleri ve konunun uzmanları, bilgisayar programcıları, grafikerler ve dilbilimcilerden müteşekkil bir heyet bu programları hazırlamalıdır. Ayrıca lüzumsuz bilgilerin tesbiti, lüzumlu olanların tasnifi için de bir heyete müracaat edilmelidir.
Yazılımlar hazırlanırken derslerdeki konulara ait kavram, tanım ve genellemeler, günlük hayatta yaşanan gerçek misallerle desteklenerek tümevarım ve problem çözme gibi metotların yardımıyla verilmeli, öğrencinin cevaplarına mukabil "Yanlış" yerine,"Doğru değil" veya "Tekrar eder misiniz lütfen" şeklinde moralini bozmayacak ifadeler kullanılmalıdır.
Ekran fonu ve yazı rengi, çocukların gözlerini yormayacak şekilde olmalıdır. Ekrandaki bir sayfada, ikişer aralıklı en fazla 8 satır bulunmalıdır, daha fazlası dikkati dağıtmaktadır.
Ferdî çalışmalarda, programlardaki sesler, laboratuardaki diğer öğrencilerin dikkatini dağıtacağı için kesilebilir veya kulaklık kullanılabilir.
Bu arada yabancı kaynaklı yazılımların çoğunun ideolojik gayelerle hazırlandığı, şuur altına telkinde bulunan motifler ihtivâ ettiği unutulmamalıdır.
4. Öğretmenlerin eğitimi
BDE'den verimli bir şekilde istifade edilebilmesi için, öncelikle öğretmenlerin bir hizmet içi eğitimden geçirilmesi şarttır (Köksal ve Yavuz, 1992).
Yukarıdaki unsurlara ek olarak öğrencilerin vakit buldukça çalışabilmeleri için mümkünse laboratuar hiç kapatılmamalıdır. Eğer her an hizmete açık böyle bir mütalaa, müsahabe ve istişare ortamı, sadece eğitim müesseselerine değil, bütün ferdlere hitap edebilecek şekilde hazırlanırsa, belirli bir konuda geniş bir malumat ufku elde etmek mümkün olabilir. Fakat meselemizin sadece "talim" değil, "terbiye" de olduğunu, bunun için de soğuk makinelerin yanında, "insan" unsurunun vazgeçilmezliğini bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.
Selam ve Saygı ile....
#