Şekil vermek, ya da Şekillenmek...
Çünkü yakışır sana,
Kıtalar yakın olur,
Sahip çıksan atana.
ŞEKİL VERMEK YA DA ŞEKİLLENMEK
Değerli dostlar. Yeryüzünde yaşayan insanlar toplu yaşamak mecburiyetindedirler. Topluluklar köyleri, kasabaları, şehirleri oluştururlar. Bunların bir arada bulunmasından ve sınırların çizilmesinden de devletler oluşur. İnsanoğlu yeryüzünde ya şekil veren, ya da şekillenendir. Sizler şekillenen gruptan mısınız, yoksa şekil veren gruptan mı?
Evet, sevgili dostlar, çevrenizde olup biten olaylara seyirci kalanlar, toplumu şekillendirenlere karşı duyarsız kalanlardır. Burada şunu vurgulamak istiyorum. Hepimiz geleceğimizi, çoluk çocuğumuzu düşünüyoruz. Çevremizde olup bitenleri izlerken, yeryüzüne şekil vermeye çalışanlara sessiz kalanlar, şekillenen grubuna girer ki, sonuçta sevseniz de, sevmeseniz de, ortaya çıkacak durumu kabullenmek zorunda kalırsınız. Bu, şekillenen ve şekil vermeye çalışanların dışında birde hakemlik yapanlar vardır. Bunlar horoz dövüşü seyreder gibi olayları seyrederler. Sadece yorum yaparlar. Yaptıkları yorumlarla da şekil verenlere farkında olmadan destek olurlar. Şekil verenler adına düşünürler, onlar adına konuşurlar, onlar adına iş yaparlar. Sanki onların yeryüzünde antenleri gibidirler.
Yeryüzüne şekil verenlere, doğru işlerinde yardımcı olmak, yanlışlarında ise uyarmak, duyarlı her insanın görevi olmalıdır.
Eğer kasıtlı, kendi çıkarları doğrultusunda yeryüzüne şekil vermeye çalışanlar var ise, onlara karşı, insanoğlu erdemli bir duruş sergilemesi gerekir. Aksi halde Yeryüzünde çıkar hesapları artar, insanlık birbirini yer, menfaatperestler ise, önce menfaatlerine karşı gelenleri, sonrada kendilerini yok ederler.
M.Ali ÇINAR